Aşkın tanımında korku yer alır mıydı ya da korkaklar aşık olabilir miydi?Birisine aşık olunca korku dozunu neden arttırırdı?Peki ya aşk mıydı korkuydu ,korku muydu aşk?
Mavi gözlerine alıştıkça korkum artıyordu.Kaybetme korkum.O olmazsa ne yapardım düşünmek bile istemiyordum.O mavi gözlerin yeri bu çilekli dudakların yanıydı,o kadar.
"VUR,KIR,PARÇALA BU MAÇI KAZAN!"tezahurat etmekten sesim kısılmıştı maçın bitmesine üç dakika kalmıştı ve biz dört sayı gerideydik.Bu maçı da kaybedemezdik sürekli ikinci olmaktan gına gelmişti.
Baran kan ter içinde olmasına rağmen oyundan sonuna kadar çıkmadı.Gerçekten çok inat!İlk başlarda Poyraz'la paslaşmamakta israr etmiş fakat bir süre sonra buna mecbur kalmıştı.Hücüm süresinin bitimine saniyeler kala Baran elinde topla onların yarı sahasına koşuyordu topu atmak için zıpladığında karşısından da Ayaz zıpladı.Havada çarmışmalarını beklerken Ayaz dizini Baran'ın karnına gömdü!Yere Ayaz ayaklarının üzerinde düşerken Baran resmen yığılmış ve kıvranıyordu.Biz ayaklarımızın altındaki plastik koltukları tepeleyerek ses çıkarıp yuhalamaya başladık.Hatta bir an atlamaya yeltendim ama Ezgi tuttu.Hakem düdüğü çalmıştı ama Ayaz Baran'ı ayağıyla dürtüp bir şeyler geveleyince Poyraz'ın bir kez daha Ayaz'a yumruk indirdiğine şahit oldum.Bence artık bundan haz alıyordu bu.Bir anda bizim sınıf trübinlerden atlamaya başlayınca karşı sınıfta atladı.Bir anda ortalık birbirine girdi.Poyraz'ı tutmak yerine karşı sınıftan bir kızın saçına yapıştım.Zeynep ve Ezgi Baran'ı ayak altından kaldırmaya gittiler bir de çocuk tepelenmeseydi.Saç baş bizde kalmayacak hale gelmiştik fakat hocalar en az altmış kişlik kızlı erkekli grubu dağıtamamıştı.
"Oruspu!"kızın bana yönelik küfürüyle saçını bırakıp boğazına sarıldım,sırtının üzerine düşmüş suratına bir yumruk atmıştım o sıra da beni yerden biri kaldırdı,hala ayaklarımla etrafa tekmeler savuruyordum.Normalde insan içinde kavga etmekten nefret ederdim ama şuan yaptığım bu şeyi beni havaya kaldıran kişi dışında belli ki kimse farketmemişti çünkü spor salonundan çıkarken kavga hala hararetini koruyarak devam ediyordu.
Beni sırtında bahçeye kadar çıkarırken debelenmekten vazgeçip dirseklerimi sırtına dayayıp çenemi avcumun içine aldım.Salladığım ayaklarımı da omzundan aşağı kıpırdatmadan sarkıttım.
Beni yere indirdiğinde yüzü kızgındı.
"Sen salak mısın?"bu soruyu beklemiyordum.
"Ne yaptım yine?"dedim yağ gibi üste çıkarak.Gözlerini kocaman açıp eliyle spor salonunu işaret etti.
"Az önce bir kızın üstüne çıkmış suratını yumrukluyordun!"tamam böyle söyleyince çok güzel durmuyormuş .
"Haketti üstelik ben sana millete yumruk atma diyor muyum?"dedim küçük bir çocuk gibi yaptığımın yanlış olduğunu kabul etmeyerek.
"Ben erkeğim!"dedi gerekli açıklamayı yaptığını sanarak.
"Cinsiyet ayrımcılığı yapma."dedim ortamı yumuşatmaya çalışarak .
"Bazen gerçekten neden sen diyorum?"dedi inanamayarak.Ne kastettiğini anlamamıştım neden ben mi?Bu da ne demekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ ÇİLEK
Teen FictionSon sınıf..Ormanın ortasına kurulmuş yatılı okulumuza gelen yeni bir öğrenci... Daha önce hiç kimsede hissetmediğim şeyleri hissettim ona ilk baktığımda;hiçbir şey. Onda o masmavi gözleri dışında, her şey kapkaranlıktı. "En sevdiğin meyve ne?" ...