Sevgili okuyucularım hikayemin kapağını değiştirmek istiyorum yardım eden olursa çok mutlu olurum iyiki varsınız vote ve yorumlarınızı
Acıyı hissedebiliyordum ve akan kanın damla damla yere düşen bozuk ritmini duyabiliyordum.Kanın toprağa çarpınca nasıl emildiğini görüyordum.Ağır metal kokusu genzimi yakıyordu.Acıdığını biliyordum fakat acıdan eser olmayan yüzü bir de sırıtıyordu.Gözleriyle kolu arasında gidip geliyordum.İlk kez yapmadığı ;jileti tutuşundan ,soğukkanlılığından ve diğer sayamayacağım kadar çok yara izlerinden belliydi.
"Sence en kuvvetli duygu nedir,Lena?"dedi nefesi suratıma çarparken.
"Aşk mı?"dedim tahmin etmeye çalışarak.Yüzüne alaycı sırıtışı yerleşti.
"Aşk mı?Sence aşık birinden daha tehlikeli kim olabilir?"dedi daha mantıklı bir şey bekliyordu.
"Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış biri."dedim tam da karşımda bu tanımın bedenleşmiş hali oturuyordu.Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu, hayat ona verdiklerini bir bir elinden almıştı ;elinde kalan tek şey atan bir kalbiydi ki o kalbi kullandığı söylenemezdi.
"Nefret! Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış birinin kalbi nefretle doluysa eğer bir çok insalcıl duyguyu kaybetmiştir; acıma, sevgi ,affetmek ,mutluluk...Yerini intikam,bencillik ,öfke ,yalnızlık alır!"dedi neredeyse bağırıyordu.Gözleri bileklerinde odaklanmış sanki aynaya bakar gibi konuşuyordu.
Sanki benim orda olduğumu yeni farketmiş gibi bir anda kafasını kaldırıp bana baktı.Jileti elime tutuşturup
"Al sende dene ,çiz bileğimi!Ne kadar nefret ediyorsun benden!?"onun bu öfkeli ve bağıran halini gördükçe ona karşı ne nefret hissediyordum ne de sinir sadece acıyordum ona bu çaresiz çırpınışları, kendinden bu kadar nefret ederken hiçbir şey yapamayan aciziliği...
Bileğimi daha sıkı tutup parmaklarımın arasına sıkıştırdığı jileti daha çok yaklaştırıyordu kendi bileğine
"Bak eğer dik çizersen damarı boydan boya kesersin ve kan kaybından ölürüm ve bu çok kolay olur ,kolay olsun istemeyiz..."gözleri donuk ve anlamsızdı uyuşturucu kullandığını düşünmeye başlıyordum"...eğer parelel kesersen kanar ve bir süre sonra durup izi kalır böylece unutmam ve daha nefret dolu olur!"dedi daha da eline yaklaştırarak.Parmaklarımı aralayıp elimdeki jileti yere attım.Attığım yere bakarak konuşmaya devam etti
"Korkak !"dedi tiksinerek.
"Çok cesursan kendi bileğini kendin kes, zavallı!"dedim ona acıyarak.
"Sensin zavallı sensin sensin senisin!"ileri geri bedenini sallamaya başladı ve kulaklarını kapatıp sesi gittikçe kısıldı.Krize mi girmişti?
Ellerini tutup çekmeye çalıştım ama çok güçlüydü.Sayıklıyordu"Hayır,hayır ben yapmadım ben yapmadım!Özür dilerim vurma baba vurma baba!"gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
Gözlerini açtığında bir anda göz göze geldik ben daha ne olduğunu anlamadan yerden jileti alıp salladı ve kolumun üst kısmında yoğun bir acı ve ateş hissettim.
Acıyı hissedebiliyordum ve akan kanın damla damla yere düşen bozuk ritmini duyabiliyordum.Kanın toprağa çarpınca nasıl emildiğini görüyordum.Ağır metal kokusu genzimi yakıyordu.Ama bu sefer damlalar bana aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ ÇİLEK
Teen FictionSon sınıf..Ormanın ortasına kurulmuş yatılı okulumuza gelen yeni bir öğrenci... Daha önce hiç kimsede hissetmediğim şeyleri hissettim ona ilk baktığımda;hiçbir şey. Onda o masmavi gözleri dışında, her şey kapkaranlıktı. "En sevdiğin meyve ne?" ...