Mavi.Bana onu en çok hatırlatan renk ve unutmam imkansız gibi gökyüzünü yada denizi pembeye boyayamadığım sürece sürekli gözümün önünde olacak ve şuan duvarla çevrili bir odada olamama rağmen mavi avuçlarımda tuttuğum ayıcığın gözlerinde hemde onun aldığı.Unutmak istiyor muydum peki birgün geldiğinde ondan yüzümde tebessümle elini tutarak mı yoksa sadece "İyiydi."diyebilecek kadar mı hatırlamak istiyordum?
İçimdeki gıcık kız parmaklarımı ayının gözüne sokmaya başladı.
"Salak,salak,pigment yoksunu,zeka kırıntısı ıhhhh"başka hakaret bulamadım dış görünüşüne konduracağım.
"Bay Odun sen Poyraz'ı tanıyor musun seni o durduğun raftan ayırıp gurbet ellere attı yani ondan nefret edebilirsin ikimizin de ortak noktası bu olduğuna göre seninle dertleşebilirim.Güzel.Kendisi Poyraz Keskin.Benden yaklaşık bir karış uzun o sınıfın en uzun erkeği sanırım.Ergenliğini vücut yapmakla geçirdiğini sanıyorum.Omuzları geniş,çalışkan biri mi bilmiyorum ama bir tilkiyi atlatacak kadar kıvrak bir zekaya sahip aynı zamanda dengesizin önde gideni;bir gün aksi vurdum duymaz bir gün ....pek iyi bir yanına denk gelmedim genel olarak öküz hatta hep öküz.Egoman.Şaka yaptığını zanneden mallar varya bence bide onlardan.Sempatik olabilir ama onu öyle bir yere gömmüş ki hanzo bul bulabilirsen..."aklıma benle dalga geçişleri gelince"...adi ya adi ,pislik,kroların bayrak taşıyanı,göt beyinli,eşşeklerin dik alası..."ben Bay Odun'u sinirle sarsarken kapı aralandı ve baş karakterimiz sahneyi çok beğenmiş gibi alkışlayarak
"Yavaş gel ya.Tebrik ederim bu arada hayvancağızın beynini de yıkamışsın."dedi odadan içeri girerken.İçimde tek bir utanma zerresi oynamamıştı.
"Ben seni küçük bir kız zannediyordum senin ağzın baya bozukmuş."dedi beni azarlarcasına.Ukalaya bak ya hiçbir şey olmamış gibi konuşuyordu.
"Git başımdan."dedim gözlerimi devirerek.
"Sen bilirsin."dedi elleri cebinde omuz silkerek kapıyı açıp dışarı çıktı.Bunu ummuyordum yani oturur felan sanmıştım yada ne bilim kavga felan edebilirdik ama çekip gitmişti.
"Dengesiz olduğunu söylemiştim değil mi?"dedim gözlerimi kısarak baktığım Bay Odun'a.Akıl sağlığımı kaybetmiş olup olmadığımı kısa bir süre düşünmedim değilim ama sonra hayali dostları olan insanları düşününce normal olduğum kanısına vardım.Normaldim.
Kapının aralanmasıyla yaşlı sayılacak hemşire yanıma gelip beni kontrol ettikten sonra
"Tatlım çok iyi görünüyorsun,bu son iğnen bunu da yaptıktan sonra gidebilirsin."dedi ve tatlı tatlı bakarak onaylamamı bekledi.Koyu kahverengi gözlerine bakıp başımı onaylayarak aşağı yukarı salladım.Arkasını dönüp iğnelerden birisini alıp açtı.Küçük bir tüpdeki sıvıyı içerise çekip yukarı doğrultarak hafifçe sıktı,bir iki damlanın dışarı çıkmasıyla bana yönelip koluma ben daha geri çekilmeme fırsat bulamadan iğneyi vurdu ve üzerine daire yara bandını yapıştırdı.Doğrulup üzerimi düzelttim.Hemşireye teşekkür ederek kapıdan çıkmış tam yürüyordum ki geri dönüp
"Afedersiniz bir şey unutmuşum."dedim mahçup bir tebessüm takınarak.Yattığım sedyenin üzerinde onu orda unuttuğum için kızgın kızgın bakan Bay Odun'u alıp bu sefer sessizce çıktım.Koridor henüz zil çalmadığı için boştu.Koridorun sonundaki büyük saate bakıp sondan bir önceki dersin bitmesine daha on beş dakika olduğunu gördüm en iyisi yatakhaneye gidip biraz daha kestirmekti hem telefonumdan müzik de dinleyebilirdim.
-------
Hasta olduğum o günden bu yana iki hafta geçmişti.Poyraz'la aramız eskisi gibi olur gibiydi.Eskisi gibi dediğim romantik çiftlerden hiçbir zaman olmamıştık sadece atışmalarımız devam ederken ben onu görmezden gelmiyordum.Derslerimle ilgili açığı her geçen gün daha da kapatmaya çalışıyor soru sayımı arttırıyordum.Ezgi ve Kaya'nın iki yıldan sonra ilk kez kavga ettiklerine şahit olmuştum.Şebnem yüzünden olması beni de sinirlendirmişti çünkü Göksel'le takılması ve çakma sarı saçları onda bana karşı bir geri çekilme isteği uyandırıyordu. Kaya'ya Şebnem'in ona Ezgi'nin yanından göz kırpmasıyla son damla düşmüştü.Ezgi bunlara alışkındı ama Kaya'nın tepkisiz kalması ilginçti normalde ya kalkar gider ya da Ezgi'ye bakışlarıyla açıklama yapardı.Tamam belki olayı biraz abartmış olabilirdi ama zaten Ezgi şu sıralar kendini ona karşı eksik hissediyordu.Baran iyileştiğimden sonra benle bir süre uğraşmayı kesmişti ama bu süre çok da uzun sürmedi.Son üç gündür de Zeynep'le oturuyorum bu süre zarfında ona anlatmakta geç kaldığım detayları anlattım vurdum duymaz tavrı yüzünden sadece şans diledi.Zeynep gerçekten güzel bir kızdı daha doğrusu bakımlı ama boyu uzun sayılmazdı,daha önce hiç uzun bir ilişkisi olduğunu görmemiştim.Sevgilileri genelde yazın ve kendisinden büyük olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ ÇİLEK
Teen FictionSon sınıf..Ormanın ortasına kurulmuş yatılı okulumuza gelen yeni bir öğrenci... Daha önce hiç kimsede hissetmediğim şeyleri hissettim ona ilk baktığımda;hiçbir şey. Onda o masmavi gözleri dışında, her şey kapkaranlıktı. "En sevdiğin meyve ne?" ...