YETİMHANE

432 24 32
                                    

       

        

   

      Bugün yetimhaneye gidilecekti fakat düne kadar doruğunda olan heycanımdan eser kalmamıştı.Ayaz sürekli dibimdeydi ve bu gayet rahatsız ediciydi.Benim de şartlarım vardı asla bana dokunmasına izin vermeyecektim.Bundan daha zorlayıcı bir şey varsa o da Poyraz'dı.Hiçbir şey bilmediği için yalnış anlıyordu ki yalnış anlaşılamayacak gibi değildik. Ezgi ters giden bir şey olduğunu anlamıştı fakat onunla da konuşmaya fırsatımız olmamıştı.Şebnem aşırı yüzsüz bir kız olduğu için Kaya'nın -tabiri caizse- götünden ayrılmıyordu haliyle Ezgi de  kendine vakit ayıramıyordu.

     Servis kırmızı ışıkta durduğunda diğer servisle yan yanaydık.Başımı yasladığım camın olduğu tarafta ise Poyraz'ın arabası vardı.Ben sorumlu öğrenci olduğum için kendi arabamla gelememiştim.Kafasını kaldırıp bu tarafa bakmadı bile.

    

      "Burayla ilgilenecek misin?"dedi yanımda zebani gibi çöreklenmiş Ayaz.

    

       Kafamı çevirip yüzüne iğenerek baktım daha sonra da gözümü devirerek geri Poyraz'a döndüm.Göz göze geldiğimiz de kaşları çatık ve çenesi gergindi.Sanki hiç göz göze gelmemişiz gibi önüne geri döndü.Bende başımı öne eydim.

    "Umrunda bile değilsin."dedi Ayaz iğneleyici tavrıyla.Yapmacık bir şekilde sırıtıp "Ebenle tanışmak o kadar istiyorum ki!"dedim dişlerimin arasından fakat anlamsız sözcükler döküldü.

    

      "Anlamadım."dedi.Sanırım iltifat ettiğimi zanneti çünkü ortada komik bir şey varmış gibi sırıtıyordu.

     

       "Komikmiş canım ya."dedim suratımı ekşiterek.

       Ben bu çocuğa nasıl katlanacaktım,uyuzun tekiydi.Servis durduğunda yetimhanenin önündeydik

   

       "Dökülün,dökülün!"klasik geziye gelen öğretmen lafları.

  

        Bir yerde toplandığımız da gözüm bir kişiyi arıyordu ama ortalarda yoktu.Topluluk halinde yetimhaneye girdiğimiz de Erkan Bey -yetimhane müdürü- bizi karşıladı. Yanına gidip el sıkıştım.Selamlaştıktan sonra bahçede olan çocukların arasına götürdü bizi.Topluluk halinde girdiğimiz bahçede farklı yaşlarda bir sürü çocuk vardı.Kimi futbol ,kimi yakar top ,kimi sek sek oynuyordu.Çoğunluğun olduğu yere gözüm takıldığında bir bankın etrafında kümelenmişlerdi.Hepimiz bahçeye dağıldığımızda Ayaz çocuklardan nefret ettiğini dile getirip bahçeden uzak bir banka oturacağını söyledi.Mağdem nefret ediyordu niye gelmişti?Bunu kurcalamak yerine kalabalığa doğru ilerledim.Ortalarında sağ dizinde oturan sarı kıvırcık saçlı bir kızla eğlenen Poyraz vardı koca poşetlerden pakete sarılı hediyeler çıkartıp çevresindekilere  dağıtıyordu keşke benim de aklıma gelseydi.Onunla ilgili şeyler listeme duyarlıyı da ekledim.Pek köşeli olan jetonum yeni düşmüştü. 'Sana bir süpriz yapacağım daha doğrusu beğeneceğin bir şey.'.Süpriz buydu!Bura için ne kadar çok heyecanlandığımı biliyordu.Hafta sonu da hediyeleri almak için dışarı çıkmıştı.Tebessümle aramıza poşetleri de alarak oturdum.Kucağıma yedi yaşlarında siyah saçlı bir erkek çocuğunu aldım.O da mavi gözlüydü.

   

   "Ne kadar sana benziyor değil mi?Sanki küçüklüğün gibi."dedim Poyraz'a dönerek.

MAVİ ÇİLEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin