Bela Mıknatısı

821 93 13
                                    

Arkadaşlar uzun süre yazamadığım için kusura bakmayın telefonum bozulmuştu yayınlayamadım ama şimdi düzeldi ve uzunn bir bölüm yazdım.Yokluğumda destek veren herkese teşekkürlerrr..  :D


         Tirbünlerin en üst köşesinde oturuyordum tam karşımda siyah saçlarından damlayan ter eşliğinde topu seri hareketlerle sektiriyordu birkaç kişiyi geçtikten sonra potoya sımaç attı.En yakın arkadaşıyla yumruklarını biribirlerine tokuşturdular.Hayatımda gördüğüm en kusursuz fiziğe sahipti.Uzun boyu ve geniş omuzlarıyla kesinlikle yaşını göstermiyordu.

     Nefesinin düzensiz olduğunu göğsünün hareket edişinden anlayabiliyordum.Sahi onu benim kadar inceleyen biri daha varmıydı acaba?Pek sanmıyordum şimdilerde kimsenin sanki kaybetme korkusu yoktu.Kimsede olduğunu düşünmediğim bu duygu bende o kadar çoktu ki hiçbirzaman  ona karşı dürüst olamadığımı düşündüm,hep susup içimde yaşamıştım aşkımı.Belki çok klişeydi ama öyleydi.Sanki söylersem ona bakma lüksünü bile kaybedecektim.

     Sarı, beline kadar uzanan saçlarıyla yanına bir kız sokuldu.Benim hiçbirzaman olamadığım konumdaydı onun için.

      Çaktırmadan izlemeye devam ettim onları havluyla terini sildi kız,sonra yanağını avcunun içine aldığını gördüm...Daha fazla bakamayacağım aşikardı kalbimin attığından çok varlığından şüphelendim, belkide aşırı acı köreltmişti hislerimi.Evet kesinlikle öyleydi yoksa dudakları birbiriyle buluştuğunda gözlerim bakmamak için direnirdi oysa inatla sanki hafızasına kazımak istercesine baktı.Sonunda beynim konuşabilmişti;

        Senin aptallığın,yine geç kaldın..

     Soluk soluğa yataktan fırladım  ter damlaları saçımın içinden geçtiği yerleri yakarak çenemde buluşup damladı.Soluğumu düzene sokmaya çalışırken etrafı gözlerimle taradım.Yatakhana sakin ol sadece kabustu diye kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

   Dört yıl olmuştu.Ege'yle ilgili rüyamı en son dokuzuncu sınıftayken görmüştüm.Orta okul hayatım boyunca sevdiğim tek erkeği.Onu tamamiyle sildiğim anımı.Gözümün önünden anılarım film gibi geçti;

Su savaşı yaparken onu yanlışlıkla ıslatmamla farkedişim,ayran kapağını açarken herzaman verdiği küçük mücadeleler,nevruz bayramında çaldığı 84'ün söyle şarkısı ve sevgilisiyle benim sınıfımda yiyişirken yakalamam,

Gelip beni yakın arkadaşına ayarlamak için konuşması...en yakın arkadaşımla çıkması...

       Tek tek gözümün önünden geçerken  gülümsemem sonlara doğru sahneyi gözyaşlarıma bırakmıştı.

    Yatağımın üstünde doğruldum dizlerimi göğsüme çekip hıçkırıklarımı duyurmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.Boğazımı düğümleyen yumru ağzımdan kaçınca gözlerimi yumup sesimi çıkarmamak için dizimi ısırdım.

   Sessiz ağlamak bu;başkalarına duyurmamak gibi görünür oysa kendi sesini duymaktan korkarsın kendi acizliğini duymaktan..Yalnız ağlarsın kalbalığın ortasında milyonlar vardır çevrende ama ne sen dokunabilirsin gözyaşlarına ne de başkası sadece ağlarsın.Hıçkırıklarını duyduktan sonra da yorgun düşene kadar ağlarsın.

    Dışardan bakıldığında cesur,zeki, yetenekli kız ama kimse kusursuz değildir bende sevmeyi beceremedim.Nasıl sevilir bilemedim ben sevgiyi kendi bildiğim gibi çizdim.Söylemeden şiirlerde sevdim,

sevdiklerimi.Yastığımı çok sevdim mesala sarılarak uyuduğum tek şey oydu çünkü.Sağ elimle sol elimi, sol elimle de sağ elimi sevdim; hiç ayrılmadılar.Bilekliklerimi sevdim gözüm gibi baktım onlara her bir anı yuvama.Bir de Ege'yi sevmeyi sevdim.Nasıl sevilir görmek için.

MAVİ ÇİLEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin