~Three~

942 64 31
                                    

Jeon Jungkook:
Ruhum acı çığlıklarını göz yaşlarım elçiliğinde isyanını belli ediyordu.
Tek tek düşen göz yaşlarım içimdeki bitmeyen zehri akıtıyordu.

Sığındığım tek güvenilir kucak Jin hyungumdu.Bana verdiği sıcaklık göz yaşlarımı ve benliğimin isyanını dindirmeye yönelikti.

Ama benim ne göz yaşlarımı dindirmek gibi bir niyetim vardı ne de ona olan sevgimden vazgeçmek.

Hava aydınlandı,gökyüzü sevdiği güneşine kavuştu.Ve ben Jeon Jungkook kalbimin saniyesinde mühürlendiği kişi için ağladım.

Saçlarımı okşayan merhametli el ne olursa olsun mutlu hissetmemi sağlıyordu.Hıçkırıklarım susmuş yerini iç çekişlerime bırakmıştı.Gözlerim ise kapanmak için bana bir savaş açmıştı.

Ancak uyumak istemiyordum.Ona olan sevgimi anlatmak, hıçkırıklarımla haykırmak istiyordum.

Onu istiyordum.
O hiç tatmadığım, tadamayacağım sıcaklığını istiyordum...

Belki de istediklerim benim gibi biri için fazlaydı, bu yüzden olmuyordu.
Başım çok fazla ağladığım için ağrıyordu.Her ne kadar bir tuhaf olsam da insanlara ait özelliğim çoktu.

Çoğu özelliğim normal insanlarınkine benziyordu.Duygularım hariç.
Normal bir insan nasıl bir kaç yılda birine taparcasına bağlanırsa biz tuhaflar yalnızca saniyeler içinde bağlana biliyorduk.

"Jungkook hadi artık ağlama...
Beni de üzüyorsun.Hem okulun var hazırlanman lâzım"
Hyungumun o kadife sesi düşüncelerimi bölmüş ve gerçek dünyaya geçişimi sağlamıştı.

Başımı yuva kurduğum huzurlu dizlerden kaldırmış ve gözleri ağlamaktan şişmiş olan hyunguma baktım.Sırf ben ağladım diye ağlıyor, üzülüyordu.O bana tanrı tarafından verilen bir hediyeydi.

Karşımdaki kırmızı gözlere baktığımda içim yanmıştı.Kendimi üzdüğüm yetmiyormuş gibi bir de hyungumu üzüyordum.

Ben kötü bir tuhaftım.

Seokjin hyung hep sorunları çözebilen, anlayışlı bir tuhaf olmuştu.
O 'Yenilmezler' soyundan gelen bir tuhaftı.
Mantığı her zaman ,işleyen sorunları ,çözen ve asla yenilmeyen.

Onun gibi olmayı isterdim eskiden.
Çünkü Yenilmezler soyu en güçlü soydu bu yüzden de yenilmezler denilirdi.

Uslu bir çocuk olarak benden yaşca büyük hyunguma kafa sallamıştım.Zira konuşacak halim yoktu.İlk defa kendimi tükenmiş hissediyordum.

Size söylemeyi unuttuğum kendi hakkımda bir nokta vardı.Ben bir psikoloji öğrencisiyim.
Bu sene ise stajım başlayacak ve bir psikoloğun yanında asistanlık yapacağım.

Bu mesleği seçmemin nedeni garip olaylara olan ilgimdendi.Mesela birisi bana gelip olmayan şeyler gördüğünü söylerse korkmak yerine ona neler gördüğünü sorardım.
Korkmamamın sebebi belki de kendi özelliklerimdi,bilemiyorum.

En yakın dostlarımdan olan kadim sırt çantamı tek koluma asarak çıkış kapısına doğru yürüyordum.Jin hyung arkamdan okula gidince birşeyler yemem konusunda söyleniyordu ama benim tek lokma dahi yiyemeyeceğimi tahmin etmiş olmalıydı.

Kapıdan çıktığım sırada acıyan gözlerime hücum eden güneş hiç de yardımcı olmamıştı.
Bisiklet süren çocuklar,arkadaşlarıyla okul yolunu tutan gençler ve bir mahallenin olmazsa olmazı dedikoducu teyzeler.

Hızlı adımlarımı yürürlüğe geçirerek üniversiteye doğru gitmeye başladım.
Bugün staj aşacağımız kişi belli olacak ve 5 aylık staj dönemimiz başlayacaktı.
Normalde heyecandan yerimde duramıyor olurdum ancak aşk bütün duygularımı sömürüp yok etmişti.

Kurduğum hayallerim daha zihnimde bile tam oluşmamışken ayağıma dolanıp düşmüştüm.Öyle ki sevdiğimin zevk çığlıkları benim ölüm çığlıklarım olmuştu.

Düşüncelerim beynimi çürütürken başımın ağrısı şiddetini arttırmıştı. Üniversitenin bahçesine girdiğimde yeni yüzler görmüştüm.

Benim geldiğimi gören yılışık kızlar yanıma geldiğinde onları bahanelerle yollayamayacak kadar sorunluydum.
Tek yaptığım edilen iltifatlar ve çıkma tekliflerini göz ardı etmekti.

Kendi bölümümün olduğu kata çıktığımda heyecanlı gözüken sınıf arkadaşlarım etrafta dolaşıyordu.
Her zamanki sırama geçmiş ve yanıma bir kızın oturmaması için çantamı koymuştum.

Nihayetinde zil sesi kulaklarıma dolduğunda mutlu olmuştum.En azından işime başladığımda kafamı dağıtabilirdim ve biraz olsun iyi hissederdim.Profesör içeri girdiğinde hep birlikte ayağa kalkıp klasik bir selam verme faslını gerçekleştirdik.

Profesör tekrar kapıya yönelip içeri birini çağırdığında yeni bir öğrencinin geldiğini anlamıştım.İçeri giren bedene baktığımda oldukça yakışıklı olduğunu fark ettim.Esmer teni ve sarı saçlarıyla hem yakışıklı hem de şirin olmayı başarmıştı.

İçinde heyecan barındırdığını hissedebiliyordum.Unuttuğum bir noktaya daha parmak basacak olursak çok yoğun olmasa da insanların duygularını hissedebiliyor ve anlıyordum.Belki de dün gece hissettiklerini birebir olmasa dahi hissettiğim için bu durumdaydım...

Esmer çocuk profesörün açıklamasından sonra bize kendini tanıtmıştı.
"Merhaba ben Kim Taehyung buraya taşındığımız için geçiş yaptım."
Kalın ses tonu ve buradan bile -tuhaf özelliklerim sağolsun- görebildiğim burnunun üstünedeki küçük benle olduça ilgi çekiciydi.

Az ve öz konuşan birine benziyordu belki de onunla arkadaş olabilirdim. Profesör benim yanımı işaret ettiğinde yanıma bir kız oturmadığına bir kez daha şükrederek çantamı arkama koymuştum.

Esmer çocuk yanıma oturduğunda güzel bir gülümseme sunmuş ve konuşmaya başlamıştı.
“Merhaba ben az öncede söylediğim gibi Taehyung senin adın ne?”

Bu hali bana ilk okul günlerini anımsatmıştı ama yine de aynı sıcaklıkta karşılık vermeye çalışmıştım.

"Tanıştığıma memnun oldum Taehyung.Ben Jungkook,Jeon Jungkook."
Yine o güzel gülümsemesini sunmuştu.
“Oh bende tanıştığımıza memnun oldum Jungkook.Umarım sana iyi bir sıra arkadaşı olabilirim.”

İyi biriydi artık buna tamamen emindim.

"İyi anlaşabileceğimize eminim Taehyung."

Bende gülümsediğimde profesörün kimin yanında staj yapacağımızı açıklayacağı uyarısı ile önümüze dönmüştük.

İsimler tek tek okunmuş ve sıra benimkine gelmişti.Profesör ismimin yanına baktığında gülümseyerek bana dönmüştü.

"Jungkook çok şanslısın bu dönemin en iyi psikologlarından birine denk gelmişsin."

Profesör böyle söyleyince heyecanım artmıştı.

"Staj göreceğin kişi Jung Hoseok tebrik ederim."

Duyduğum isimle yerime mıhlanmış gibiydim.Ya oysa diye düşünmeden edememiştim.

Ya sevdiğim adamın sevgilisiyse.
Taehyung mutlu olmamla ilgili birşeyler saçmalıyorken ben hâlâ duyduğum ismin o olma ihtimalinde kalmıştım.

█■█■█■█
Yazım hatalarım varsa bunun adına özür dilerim.
Üniversitede büyük ihtimal böyle geçişler olmuyordur, ancak hikayemde birazcık değişiklik yaptım ; okul ve stajla alakalı.

Kendinize iyi bakın.
-Lobodokkie

Hell Diving//Yoonkook\\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin