Jeon Jungkook:
Keşke ve acabaların hüküm sürdüğü bu dünyada amaçsızca gözlerini karşısına diken biri olarak söylüyorum;Keşkeleriniz hiçbir zaman gerçek olmayacak.Acabalarınız da öyle.İçimdeki umutsuzluk sanki kanıma karışmıştı, o derece hızlı yayılıyordu vücuduma.Kırıntılarını bulundurduğum mutluluğum ise bu umutsuzluk rüzgarıyla uçuşup gidiyordu.Onları korumaya mecalim dahi yoktu...
Bazen düşünüyordum da acaba baş tuhaflar beni neden dünyaya göndermişti.Halbuki Tuhafla Dünyası'nda kalsam daha iyi olabilirdim.Amaçları her ne olursa olsun onlara ettiğim küfürlerin hiçbirinden pişman değilim.Olacağımı da hiç sanmıyorum.
Onlar sağ olsun şu birkaç gündür hep kendimle çelişiyorum.Bir yanım umut etmeye devam etmek isterken,diğer yanım daha başlamadan bitirmişti herşeyi.
Böyle durumlarda aklıma Geothe'nin lafı gelirdi;'Schade dass die Natur nur einen Mensch aus Dir schuf,Denn zum würdigen Mann war und zum Schelmen der Stoff.'*
|*İçinde soylusuna da soysuzuna da yetecek kadar hamur varken,tabiatın senden sadece bir tek insan yaratmış olması ne yazık.|
Ne demeliyim ki?Adam yine son noktayı koymuştu.
Derin bir nefes alıp geri verdiğimde havaya karışan karbondioksidimi düşünecek kadar saçma bir ruh halindeydim şuan.
Böyle durumlarda ise bitkilere acıyordum.
Hiç haketmeyen bizler için sabahtan akşama kadar oksijen üretiyorlardı.Karşılığını ise ya kesilerek yada kurutularak alıyorladı.Bu acınası halimizi bir kez daha ayakta alkışlayasım gelmişti.Gerçi benim dünyamda bitkilere aşırı bir önem vardı.
Mesela bir çiçeği bile isteye ezerseniz;ezdiğiniz ayağınız kesilebiliyordu.
Kesilmemesi için tüm servetinizi bağışlamayı teklif ederseniz servetiniz alınıp yine ayağınız kesiliyordu.Kısacası en başta olanları kabul etmek daha mantıklıydı.Uyguladığımız yöntem basitti aslında.
Göze göz dişe dişti.Bu durum size fazla vahşice geliyor olabilir.
Ancak bu yöntem sayesinde heryer yeşillik ve ağaçlarla doluydu.Seçtiğimiz yol inanması güç bir şekilde olumlu sonuçşar doğuruyordu.İşte bu yüzden bir insan olmadığıma şükrediyordum.
Yaratılış ve düşünme açısından en yüksek mertebede olan sizler beyinlerinizi saçma şeylere harcayarak tüketiyorsunuz.
Sanırım size gerçekten acıyorum.Yalan söylemeyeceğim insanlardan da aldığım huylarım elbette vardı.Hatta tüm duyguları aldığımı bile söyleyebilirim.
Birisi hariç...Aşk.
Bunu tahmin etmiş olmalısınız çünkü bir insanın 5 saniyede aşık olup ölene kadar ona kalbini mühürlemesi pek mümkün değildir.
Elbette insanlar da beş saniyede tutlabilir ancak bizler gibi mühürlenip yalnızca o kişiye bağlı kalamaz.Benim için aşk ölüm gibiydi.
Korkulacak birşeydi.
Herkesiz korktuğu ve merak ettiği...Benim aşkım ölümümdü.
Siyah saçlarının altındaki beyaz tenine taptığım minik beden benim ölümüm,aşkımdı.
Fakat öyle bir durumdaydım ki ölümüm bile başkasına aitti.Şimdi siz söyleyin ben kafayı yemiyeyim de ne yapayım?"Jungkook beni duyuyor musun?"
Odama giren hyunguma döndüğümde kafamı olumsuzca sallamıştım.Hyungum ise iç çekmiş ardından ise yanıma oturup, kafasını omzuma yaslamıştı.Bende zaman kaybetmeyerek kafamı, kafasının üstüne yerleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hell Diving//Yoonkook\\
FanfictionJeon Jungkook bu dünyadaki bir 'tuhaftı'. Min Yoongi ise düzenli bir hayata sahip olan, sıradan bir psikolog. Jungkook diğer insanların aksine mistik güçlere sahipti. Peki bu tuhaf çocuk normal bir insan olan psikoloğa aşık olursa ne olurdu? Bunu i...