1. Bölüm

1.9K 388 1.1K
                                    

Ben koskoca bu evrende tek başına kalmış bir oğlanım. Ben bu hayatta hiçbir şeyden zevk alamayan, her zaman toplum içinde dışlanmış, ailesi tarafından süründürülmüş, sonrada    bir tarafa atılmış bir  oğlanım...

Hayatımda her seferinde dışlanmaktan, kötü bir çocuk gibi görünmekten bıkmıştım.Bu yaşadığım çöplükte ben ve 7 arkadaşımdan başka kimse yoktu. Bu 7 arkadaşım her zaman bana yardımcı olur, bir ihtiyacım olduğunda koşarlardı ama ben yine mutsuzdum. Küçük yaşta ailesi tarafından sevilmeyip, her işi yapıp, önüne her  gelen küfürleri yiyen, sonrada bir çöplüğe bırakılan bir çocuğun nasıl mutlu olmasını bekleyebilir ki bir insan? Acılarım okadar büyüktü ki kimseyle paylaşamazdım. En yakın arkadaşlarımla bile... Ben böyle olsun istemezdim ama buna mecburdum bu benim kaderimdi :" Acı çekerek, bu çöplükte ölüp gitmek..."

Ben sokakta ailesi ile mutlu olan çocukları gördüğümde onlardan kaçarak çöplüğüme geri dönerdim.
Ben insanlardan kaçan, onları sevmeyen bir oğlandım. Özellikle mutluysalar.

"Mutluluk" bana çok uzak gelen bir itici kavramdan ibaretti.
Ben Sarp Bulut. Bu hayat tarafından dediğim gibi dışlanmış bir herifin tekiyim...

Ben bu düşüncelerimle boğuşurken kapı çaldı ve düşüncelerimden ayrılarak kapıya baktım.
Gelen arkadaş grubumuzun 2.kızı Sılaydı. Sıla: Çok tatlı, sarışın, mavi gözlü bir kızdı ve beni yemek yemek için her seferinde üşenmeden çağırırdı.

Sıla"Uykucu uyandın mı? Hadi yemekler soğumadan gel. Biliyorsun bugün çok işimiz var. "dedi.

"Hadi  o zaman ne duruyoruz küçük hanım gidelim. "dedim ve yemek yemek için topladığımız yıkık dökük bir yer olan dükkana geldik.,

Bizimkiler ortada yoktu.
Merak edip etrafıma bakındım" Bizim tayfa nerde? Bugün ortalıkta görünmüyorlar baksana"dedim.

Sıla bana oturmam için sandalyeyi uzattı "Onlar bugün erken çıkıp basacağımız yere gittiler. Bize haber vereceklermiş ne var ne yok diye. " dedi.

Sıla'nın verdiği sandalyeye oturarak, "Demek öyle."dedim. Genelde böyle işlerde hep beraber giderdik ama arada böyle yaparlardı.

Sıla" Sarp bu basacağımız villada kaç tane mücevher var demiştin? "dedi.

İstemsizce sırıtarak" Bizim düşündüğümüzden fazla çıktı açıkçası adamlar bayağı zengin yaşadık bence "dedim ve elime sigara paketini alıp ayağa kalktım.

Sıla gözlerini devirerek" Sarp şu lanet şeyi bırak da yemek ye biraz. Bir gün bu şey yüzden hasta olacaksın  diye çok korkuyorum. "dedi ve ayağa kalkarak elimdeki kutuyu alıp yere attı.

" Hey vahşi kız bunu yapmasaydın ya bilirsin kötülere birşey olmaz. Bu yüzden korkma"dedim ve yerdeki paketi almaya çalışırken, dükkanın kapısından içeriye bizim grubun 1.kızı olan Alev girdi. Alev: Kızıl saçlı, esmer, siyah gözlü bir kızdı ve açıkçası bizden serseri idi.

Alev kolları iki yana açarak "Heyyo! Gençler bakın bizimkiler korumalara yakalandı bu iş yan yattı bir boku beceremediler. Ben demiştim Sarp yapsa yapar diye bu işi ama beni dinlemediler al görün 5 parasız bu ayı geçirip sürüneceğiz oğlum." dedi.

Aleve doğru dönüp güldüm"Kızım zaten sürünüyorduk ya değişen bir şey olmaz ama bak bir konuda haklısın uzmanlık alanlarımda benden önce adım atarsanız bu olur. "dedim

Sıla" Ee? Şimdi ne olacak bizim beşli karakola düşmeden kurtarsak bari"dedi ve sandalyesine geri oturdu.

Alev gülmeme sinir olmuştu" Lan! Manyak herif ne demek değişen bir şey olmaz pis pis gülme! Bu masadakiler son yemeklerimiz bu işi adam akıllı yapsaydık yakalanmasaydılar en az bak en az diyorum 5 ay rahattık be anasını "dedi ve koluma vurdu.

Alev'in vurduğu yere bakarak" Oha kızım ya kolumu çürüttün yeter! Ben  bu bizimkileri bulmaya gidiyorum adresi ver ve arabanın anahtarlarını alayım "dedim ve elimi uzattım.

Sıla kolumu tutarak" Sarp dur bizde gelelim bari sana bir şey olmasın"dedi.

Alev kahkaha atarak "Ulan merhametli karı bu manyağa bir bok olmaz dert etme ama doğru gelelim." dedi ve anahtarları elime savurdu.

Sıla Alev'e gözlerini devirerek"Öyle deme Alev "dedi.

" Kızlar geliyorsanız hadi. Daha fazla geç kalmayalım da kurtarma şansımız olsun. Bu arada silahlarınızı hazırlayın bugün zengin züppelerin villasında kan dökülecek gibi duruyor. "dedim ve arabayı açtım araba dediğime bakmayın hurdaydı aslında. Kendi bulduğumuz parçalarla arabayı tamir edip kullanmaya başlamıştık.

Alev" En sevdiğim kan tam benlik "dedi elindeki çakısını ve silahını göstererek.

Sıla" Hadi Alev bin artık. O aletleri sok yoksa bilirsin başımız belaya girer."dedi ve arabaya bindi arkasından Alevle biz bindik ve yola koyulduk.

Bekleyin bizi züppeler! Sekizin kaptanı geliyor...

SEKİZ(DAĞILIŞ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin