Barkının bu sözlerini söylemesiyle beraber hızlıca ayağa kalktım ve gitmemin zamanı gelmişti. Bunu kız kardeşime yapamazdım. Ona sarılarak, iyi bir abiymişim gibi davranamazdım. Hemen burdan gitmemiz gerekiyordu.Lanet olsun ki beni görmüştü işin garibi aradan 10 sene geçmesine rağmen beni nasıl tanıyordu?Buna açıkçası şaşırmıştım. Arkamdan bana kız kardeşimin yaklaştığını hissedebiliyordum. Barkına kız kardeşimi tutması için işaret verip, hızlıca geldiğimiz yönün tersine doğru olan orman yoluna doğru koşmaya başladım.
Kız kardeşim Hande "Abi! Abi beni bırakma abi! Ben çok yalnızım. Küçükken sen bana masallar okuyup, uyuturdun beni. Şimdi nereye kaçıyorsun abi?" dedi bağırarak, hüzünle.
Kız kardeşimin acıyla bana seslenişi beni dudurdurmuştu. Dayanamıyorum işte lanet olsun niye geldim ben gündüz buraya. Hepsi Sılanın suçuydu. Sılanın beni üzmesi yetmezmiş gibi. Kız kardeşimde üzecekti...
Yavaşça önüme döndüm, yıllardır görmediğim kız kardeşime doğru bakmaya başladım. Ne kadar da büyümüş böyle. Ne kadarda değişmiş. En son gördüğümde 10 yaşında küçük bir kız çocuğu idi. Şimdi ise prenses gibi güzel genç bir kız olmuştu.Barkın kız kardeşimi tutmuş benim yanıma gelmesine engel oluyordu ama zorlandığı çok belliydi. Abim ise öylece şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
Barkın bağırarak"Kızım dur ya! Onun nereden çıkardın abin olduğunu? "dedi yalan atarak. Beni kurtarmaya çalışıyordu kesin.
Hande" Abim o benim! Neler saçmalıyorsun! "dedi ağlamaya başlayarak. En sonunda şaşkınlığından sıyrılan abim kız kardeşimizi tutup,Barkının onu tutan ellerinden kurtardı .
Eymen" Hande bak bana güzelim bak! O bizi terk edip gitti. Görmüyor musun bizden kaçıyor!? Ona abi felan deme! Senin 1 tane abin var oda benim! "dedi bağırarak. Sonrada akan o masum göz yaşlarını sildi. Bu sözler zaten yanan canımı, küle çevirmişti.
Barkın bana bakıp kafasını salladı. Sonrada abime dönüp" Haklı uzak durun bizden size zarar vermekten başka bir şey yapmayız. Üzgünüm dostum"diyerek yanıma doğru koştu.
O sırada Hande abimin onu tutan ellerini elleriyle çekiltip, hızlıca ağlayarak bana doğru koşunca bende kız kardeşimin bu haline dayanamayıp, ona doğru koşmuştum. Aslında benim bunu yapmam çok yanlıştı. Ama ne yapayım? Dayanamamıştım işte! Lanet olsun ki dayanamamıştım!
Kız kardeşim bana yaklaşınca kollarını açıp hızlıca bana sarıldı. O anki duyguyu kelimelere dahi dökemezdim. Bambaşka bir duyguydu bu... 10 sene sonra kız kardeşime, can parçama sarılmak birazda olsa acılarımı dindirmişti. Ama ne fayda acılarım son bulmayacaktı.
Bende kız kardeşime sarılarak saçlarını okşayıp, kokusunu içime çektim. Gözlerim dolmuştu yine.
İçimdeki duygu karmaşası beni boğmuştu. Ne yapaçağımı, ne diyeceğimi bilemediğim için sadece sessizce "Hande" diye bildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKİZ(DAĞILIŞ)
Roman pour AdolescentsBiz"SEKİZ"dik. Bu evrende mutsuzluk, dostluk ve çete kavramını en iyi bilenlerden..."Ama bir kızın hayatımıza girip bütün düzenimizi bozacağını nereden bilebilirdik ki?" -"Bir çetenin aşk hayatı mı dostluklarına daha ağır basar? Yoksa dostlukları...