SEKİZ(DAĞILIŞ)

17.Bölüm

Dmngz6161  kişisine ithaf edilmiştir.

Odaya giren kişileri şaşkınca izlemeye başladık. Odaya giren kişiler kumral saçlı bir kız ve erkekti. Bizim bu halimizi görünce onlarda şaşırmıştı. Sonra hepimizi sırayla incelemeye başladılar . Öyle aniden odaya dalarsanız bu olur! Kumral saçlı kız yeşil ve mavi karışımı olan gözleriyle benim gözlerimin içine içine bakınca Melisi arkama doğru çekip, bende ona aynı şekilde baktım. Kimdiler bunlar böyle? Ne işleri vardı burda? Acaba düşmanlarımızından bir kaçı bizim yerimizi öğrenip bizi polislere götürmeye mi gelmiştiler? Bu düşünce gözlerimi kızdan kaçırmama ve kıza sinirli bir şekilde bakmama neden oldu.

Arkamda duran Melis arkadan kulağıma "Sarp bunlarda kim böyle? Daha önce etrafınızda görmemiştim açıkçası." dedi.

Bende Melise ve bizim guruba yavaşça dönüp sessizce "Haklısın.Millet dikkatli olun ve silahlarınızı hazırlayın" dedim.

Bizim sessizce bir şeyler konuştuğumuzu gören kız ve erkek "Acaba bizimle ilgilenmeyi düşünüyor musunuz?" dediler hep bir ağızdan.

Öne doğru atılan Alev "Evet. Sizinle ilgilenmeyi düşünüyoruz! Dökülün lan bakalım hemen kimsiniz? Niye geldiniz buraya? Eğer cevap vermesseniz kötü olur. Ee bunuda istemessiniz değil mi ulan?" dedi tehtid ederek.

Kızın yanındaki erkek"Biz Kerimhanın kardeşleriyiz. Bi sakin olun. Ne bu tehditler felan?" dedi gözlerini Aleve çevirerek.

Biz şaşkınla hep bir ağızdan "Ne! Nasıl yani?" dedik. Ama bir kişi şaşırmamıştı oda Sıla! Buda demek oluyor ki Sıla bu şahısları tanıyor ama tabiki onla konuşmak istemediğim için bir şey demedim.

Kız "Cidden sakin olun bune böyle" dedi.

Alev "Sus lan karı! Sana mı soracaz. Hem size inanmıyoruz kanıtlayın ulan. Yanınızda Kerimhan bile yok" dedi zekice.

Erkek"Karımı? Sensin karı terbiyesiz bu! Kerimhan gelicek şimdi ozaman kanıtlarız ukala kız "dedi.

Melis bana yine sessizce" Sarp ne yani Kerimhanın bir ailesi mi varmış? Vay be "dedi şaşırarak.

Bende sessizce" Galiba... Bilmiyorum"dedim.

Arkamdaki Rüzgar "Kanka fısır fısır dedikodu yapmayın. Şurada iki dakika ciddi olalım" dedi ve hemen kızla erkeğin yanına gitti. Sonrada ilk baş kızın yüzüne dokunarak "Hımm gözler Kerimhana benziyor evet. Hım sonra saçlarda ama ten rengi biraz uymamış. Hım kardeş olduğunuz sayılabilir" dedikten sonra çocuğa yaklaşıp onunda yüzüne dokunarak"Hımm saçlar benziyor, ten rengide ama gözler hayır ve ayrıca sen gözlük takıyorsun Kerimhan takmıyor sen kesin yalan atıyorsun ha! "dedi bilmişlik taslayarak.

Enes iki saattir Rüzgara çaktırmadan gülüyordu. Cidden bu çocuk niye böyle ya? Gözlerimi devirerek" Lan Rüzgar gel buraya evladım. Ne yapıyorsun acaba? "dedim kafamı sallayarak.

Rüzgar yanıma doğru gelerek" Hiç abi sadece test ediyorum. Hey sen Enes malı ne gülüyorsun orada pişmiş kelle gibi adamı sinir etme! "dedi biraz sinirli bir şekilde.

Toprak hemen araya girerek" Salak Rüzgar cidden sus! Gülmekte haklı.Kerimhanı bekleyeceğiz ozaman test ederiz şimdi oturalım "dedi bıkkın bir şekilde.

Toprak haklıydı.Herkes sesini çıkarmadan yere direk oturdu. Tabi gelen erkek ve kız hariç. Bize garip garip bakıyorlardı.Ne yani garipmiydik? Olabilirdi... Rüzgara dönüp" Hay Rüzgar beynine bizi rezil ediyorsun "dedim.

Rüzgar" Asıl Sıla bizi rezil etti hastaneye. Ne hastaneymiş arkadaş. Olaylar bitmek bilmedi ya "dedi.

10-15 dakika sonra Kerimhan ve Barkın içeriye girmiş bize bakıyorlardı. Kerimhana ne olmuştu böyle? İlk defa bu kadar durgun ve halsiz görmüştüm onu. Ayrıca yüzü şişmiş, göz altları ve gözü kıpkırmızıydı. Ağlamış mıydı? Kesin! Ama Kerimhan hiç ağlamazdı ki... Barkınla ikisinin üstü toprak olmuştu. Ne yaşadılar bunlar böyle?