SEKİZ(DAĞILIŞ)

25. Bölüm

Sarperin dediği sözlerle birlikte, gözlerime aldırmadan kafamı koyduğum duvardan yavaşça çekip, kollarımın arasından ona doğru bakmaya başladım.

Sarper tek kaşını kaldırıp, bana doğru daha da yaklaştı. Sonrada eğilerek bir kez daha sorusunu tekrarladı "Ne dersin abicim? Gerçek anlamda bizi ayıran biricik annemizin yuvasını yakalım mı?" deyip ellerini,duvara yaslandığım kollarıma koydu.

Burak şaşkınca Sarpere bakarak "Sarper bey siz neler diyorsunuz? Gitmemiz gerekiyor. Aileniz sizi merak etmiştir. Lütfen benimle gelin" deyip Sarperin kollarımı tutan ellerinden çekerek, yanımdan uzaklaştırdı.

Burağın dediği sözle birlikte sinirle ellerimle duvara bir kez daha sertçe vurarak "Aile ha! Aile demek!"dedim.
Sonrada ellerimi başıma koyarak" Lan! Sikeyim ailenizi ha! Defolun ozaman hadi! "diyerek bağırdım ve Burağın gövdesini ellerimle sertçe ittirdim.

Burak verdiğim bu tepki karşısında bana biraz şaşkın, biraz da sinirli bir şekilde bakarak" Sarp bey! Lütfen kendinize gelin! Bu bir uyarıdır! "dedi bir adım bana doğru yaklaşarak.

Burağın bu tehtit dolu sözlerinden sonra bizimkiler hızlıca oturdukları yerden ayağa kalkıp silahlarını Burakla Sarpere doğru tutmaya başladılar. Sonrada Alev" Ulan şerefsiz herif! Kaptanımıza tehdit ederken dikkatli ol lan! Bak bu bir uyarıdır anasını! "dedi Burağı taklit ederek.

Sırıtarak Burağa doğru bende bir adım attım ve cebimdeki silahı çıkartıp, alnının ortasına dayadım" Bak dostum bir çete üyesine, özellikle kaptanına karşı tehtidler savururken, dikkatli ol sonra ölümün onların elinden olabilir ne dersin? "dedim kaşlarımı havaya kaldırıp, ona meydan okuyarak.

Melis Burakla benim arama girerek" Hayır! Lütfen Sarp sakin ol kimsenin ölmesine gerek yok! "dedi gözlerimin içine içine bakarak.

Sarper tam bir şey diyeceği sırada, bir araba yanımıza gelip, durdu. Sonrada içinden aynı Burak gibi giyenen dört adam çıktı. Gelen adamlara bakarak" Neler oluyor lan! Siz kimsiniz? "dedim.

Alev" Lan burada da aksiyon bitmez oldu anasını! Şimdide bu herifler geldi. "dedi benim duyabileceğim bir ses tonu ile.

Rüzgar Alevin arkasından gülerek" Bencede. Bakalım ne isteyecekler la acayip merak ettim "demesiyle, Alev ciddi durması için Rüzgarın boşluğuna koluyla bir tane geçirdi.

Önde duran adamlardan bir tanesi" Sarper bey bizimle gelmeniz gerekiyor. Eğer gelmezseniz sonu kötü olabilir ve eminim ki siz bunu hiç ama hiç istemezsiniz"dedi tehtid eden bir ses tonu ile.

Neler oluyordu? Bu adamlar Sarperi nerden tanıyorlardı? Yoksa ailesinin korumaları olabilir miydi? Ama tehdit etmeleri de ayrıca bu işte bir iş olduğunu kanıtlar nitelikteydi.Ayrıca her elini kolunu sallayan kişiler buraya giremezlerdi. Girdikleri an sonucu ölüm olurdu. Gitmelerine izin asla vermemeliydik. Bu bizi tehlikeye sokabilirdi.

Bizimkilere onları tuzağa düşürmeleri için işaret verdim.İşaretimi gören Alev başıyla onayladı.

Adamlara doğru bakarak "Hayırdır bilader? Siz bizim olanı nasıl almaya cürret edersiniz?!" diye bağırarak silahımı Burağın alnından çekip, adamlara doğru tuttum.

Öndeki adam bana doğru bakıp gülerek "Sizin olan mı? Hiç sanmıyorum!" deyip diğer adamlarına işaret edince, onlarda bize doğru silahlarını tutmaya başladılar.

Sarper "Durun! Görkem sakın ateş edeyim demeyin sakın! Beni istiyorsanız sadece benimle işiniz olmalı. Başkaları ile değil!" deyip, okunu Görkem dediği kişinin olduğu yere doğru sabitledi ve okuyla o kişiyi vurdu. Sonrada hızlıca karşı yola doğru koşmaya başladı. Nasıl yani kaçıyor muydu!? Hadi ama bu kadar korkak olamazdı değil mi?