Yavaşça gözlerim ile birlikte elimide indirmeye başladım.
...
Ses gelmesiyle gözlerimi hafif açıp etrafa baktım.
J-jungkook yürüyordu? Beni görmesiyle şaşırdı sonra eski haline geri döndü. Tam adım atacakken yere düştü. Hızlıca eldivenleri giyip onun yanına kaldırmaya gittim. Yavaşça olabildiğince değmeyerek kaldırdım. Yumruğunu sıktığını görünce tuvalete hızlıca götürdüm. Böyle tuvalet isteğini anlıyordum. Biraz sonra çıktı. Elimle onu tutup yatağa doğru getirip yatırdım.
Hava aydınlanıyordu.
LİSA ; Jungkook..
Dediğimde hafif gözleri büyüdü.
LİSA; gerçekten yürüyebiliyorsun değil mi?
Dediğimde yutkundu.
LİSA; sorun yok, bunu kimse bilmeyecek..
Tavana bakmaya başladı. Tamam. Zoru oynuyordu. Yada canı istemiyordu.
LİSA; iyi geceler...
Diyip kendi yatağıma yattım.
Ona doğru döndüm. O da benim karşımdaydı.
Jungkook sen gerçekten kimsin?
Neden yürüdüğünü gizliyorsun? Neden kimliğin belirsiz bir şekilde? Sanırım kafamı bunlarla bozucağım. Zaten beyinde yokki. Aish...
Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
...
Uyandığımda jungkook hala uyuyordu. Ses çıkarmadan yataktan kalkmaya başladım.
Jungkooka baktığımda masumca uyuyordu. Yüzüne hafif güneş vuyordu. Onu dahada masum yapıyordu. Şunu fark etmiştim. Gerçektende yakışıklıymış . Yavaşça yorganı üzerimden çektiğimde elimde hala eldivenin olduğuna anladım. Yataktan indikten sonra yüzümü yıkamak için eldivenleri çıkardım. Banyoya ses çıkarmayarak giderken biranda kollumda hissettiğim ısı ile o yöne hızlıca baktım.
——————————————————————————
23.05.2018