HANNAH—
HANNAH; bana artık ne olduğunu anlatıcak mısın?
LİSA; huh? N-neyi? A-a-anlatacak mıyım?
HANNAH; ne ara çok alkol aldın?
LİSA; b-ben sarhoş felan o-olmadım. Ben i-iyiyim
Biranda düzleşti. Buna karşılık şaşırarak gözlerim büyüdü.
LİSA; HANNAH!
HANNAH; huh?
LİSA; jjjj-ungcook peni d-deli ediyor..
HANNAH; jungcook mu? O jungkook olmasın..
LİSA;/güldü/ a-aptalça
HANNAH; sen iyi değilsin gidip zıbar!
LİSA; p-pen mi? Gayet iyiyim.
HANNAH; öyle mi? Bu kaç?
LİSA; 5
HANNAH; tamam bildin . İşe yaramaması gerekiyordu.
LİSA; iyi olduğumu s-söylemiştim.
HANNAH; evet söylemiştin lisa evet ,söyledin hemde çok kez..
Hadi ne olduğunu anlat artık!
Duraksadı.. Lisa bana bakıyordu. Kafasını sudan çıkmış sirkelenen köpekler gibi sallayıp telefonuna baktı.
LİSA; b-ben tam bir aptalım..
Diyip biranda ayağa kalktı. Sonra biranda hızlıca kapıya doğru koşmaya başlamasıyla bende onunla koşmaya başladım. Tamam ben be yaşıyorum böyle?
Arabaya binmesiyle daha hızlı koşmaya başladım.
Ben gelene kadar çoktan gitmişti. Hızlıca eve girip telefonundan onu arıyordum.
....
Telefonunu burada bırakmış aptal!
Aish! Şimdi ne olucak?
Düşün nereye gidiyor olabilir?
Jungcook? Hayır hayır! Jungkook?
Hastaneye!
Hızlıca eşyalarımı toparlamaya başladım.
LİSA—
Jungcook! Aptal! Ne yaptığını sanıyor bu velet!
Ve arabayı durdum. San-ki depsem oluyor? /dengesi bozuk/
Yok hayır c-canım ne d-epsemi? Gece olduğundadır.
Hızlıca resepsiyonu es geçip hızlıca odaya doğru ilerledim.
Yerler çok soğuk gibi? /ayakları çıplak/
Ve odaya hızlıca girdim. Girmem ile biranda duraksadım.