/sanırım bu keshadan vazgeçemicem:
Uyandığımda üzerimde bir el ve dibimde vanilya kokolu bir adam vardı. Sanırım her baktığımda daha çok aşık olacağım adam.
Ona baktıkça hafifçe sırıtıyordum. Sanırım beni duymuşki gözlerini yavaşça açtı. Açmasıyla gözlerinin o mükemmelliğini gördüm. Sanırım deli ediyordu. Beni görünce hafif gülümsedi.
Ben burada uyuduysam? Hannah ne yaptı?
Hannah!
Diyip hızlıca jungkooktan ayrıldım.
LİSA; benim hannahın yanına gitmem gerek
Diyip gitmeden önce yanağına öpücük kondurdum. Kondurmam ile sırıtmıştım. Saldalyeyi hızlı kullanıyordum. Telefona baktığımda çok cevapsız arama vardı.
Önüme lee jinin çıkmasıyla durdum.
Önümde eğildi. Bunun üzerine bendr kafamı hafifçe eğdim.
LEE Jİ; günaydın lisa hanım
LİSA; sanada günaydın lee ji
LEE Jİ; umarım güzel gün geçirirsiniz benim gitmem gerek
Güldüm.
LİSA; umarım sende geçirirsin. Görüşürüz
Diyip hızlıca ilerledim. Odama girdiğimde odamda yoktu. Telefonumu açıp onu aradım
Biraz sonra açtı.
LİSA; alo hannah?
HANNAH; lisa?
LİSA; ş-şey ben özür dilerim
HANNAH; sorun değil. Bu kadsr ilerleyeceğinizi bilmiyordum
LİSA; ilerleme?
HANNAH; jungkook ile
LİSA; ah,şey öyle oldu
HANNAH; lisa benim gitmem gerek biraz sonra orada olacağım ama bu sefer orda ol!
LİSA; peki abla.
Diyiş birbirimize gülüp kapattık.
...
Kapıdan gelene baktığımda hannah ve yanınada bir doktor vardı.
HANNAH; lisa bu seni ameliyat eden doktor namjoon bey
NAMJOON; merhaba lisa hanım
LİSA; merhaba namjoon bey
Deyip elimi uzatıcakken önce davranıp elimi sıktı.
NAMJOON; ben kim namjoon sadece tahlilleriniz ve son kez bakımlarınız için geldim.
diyip yaklaştı.
NAMJOON; o zamna başlayalım.
Diyip yavaşça göbeğimi açtı. Ve bana doğru baktı.
NAMJOON; olduğundan daha hızlı iyileşmiş
Taburcu olabilir ve işinize devam edebilirsiniz tabi kendinizi yormamak şartıyla
LİSA; ah, peki her şey teşekkür ederim
K.NAMJOON; geçmiş olsun
Diyip göz kırpıp dışarıya çıktı. Gamzeleri çok şirindi.
HANNAH; lalisa! Hadi bana anlat dün gece ne yaptınız?
Yanaklarım kızardı.
LİSA; ş-şey bi-
Lafımı bölen hannahın alarm sesi durdurmuştu.
HANNAJ; 233 numaralı oda mı? Bu jungkookun odası
LİSA; j-jungkookun odası mı?
Hannah hızlıca ayağa kalkıp dışarıya çıktı.
Bende olabildiğince hızlı olup sandalye ile odaya doğru yol alıyordum. Ve girdiğimde jungkook etrafı sarılıydı. Elimi ağzıma götürüp sessizce ağmaya başladım. Ve yavaşça etraftan çekiliş jungkooku götürüyorlardı. Ona baktığımda O -o dönüşmüştü!
Kriz mi geçirmişti? Peki ama neden?
Gitmeden önce elini kavrayıp sıkıcı sardım ama elimden kayıp gitmişti.
BENSE SADECE AĞLIYORDUM.
Hiç bir şey yapamıyordum. Bu beni parçalasa bile yapamıyordum.
Hepsi benim suçum onu ben bu hale getirdim.
Kendimden nefret ediyorum.