HAPHEPHOBİA/JJK

2.5

SİSTAR- LONELY
-OKURKEN DİNLEYİN NEDENSE BUNDAN İLHAM ALIYORUM-
...
J-JUNGKOOK ?
LİSA; J-JUNGKOOK

Yavaşça ayağa kalktım ve göz yaşlarımı sildim.
Yanağımı hafifçe sıktım.
LİSA; rüya mı görüyorum?
Bunun üzerine belli olmayacak bir şekilde gülümsedi. Hızlıca odanın içine girip özel eldiveni alıp yanına tekrar döndüm.
Eldivenleri takıp onun yanağına dokundum.
LİSA; g-gerçekten gerçekmiş..
dizlerimin önüne çöküp onunla aynı hizaya geldim.
Şaşkınlığımı atlatıp ellerimle kocaman gülümsememi kapattım.
Ondan gözlerimi bir saniye bile ayırmıyordum.
Ve biranda beklemediğim bir haraketi yaptı.
Eli ile ellerimi yüzümden çekti.
Ve her zaman yaptığı gibi kafasını yana yatırdı.
Bende şaşırmış ve gülümsemiş karışık ifademle ona bakmaya devam ediyordum.
Yüzümden gözlerini çekip üzerime bakmaya başladı.
Üzerime bakmasıyla bende baktım. Üzerimde kan lekeleri vardı. Ona bakıyordu.
Üstümden bakışlarımı çekip ona baktığımda o bana bakıyordu.
Hızlıca ayağa kalkıp
LİSA; jeon jungkook-ah! Beni unutmamana sevindim.
Bunu dediğimde gülümsemeden edemiyordum.
Gülmekten herhalde yanağımdaki gamzede belediye çukuru gibi olmuştur.
Hızlıca arkasına geçip kontrolü ben elime aldım.
Ve içeriye doğru sürecekken biranda bir ses durdurdu. Ve yavaşça ellerimi çekip o kişiye doğru dönüp bakmaya başladım.
LEE Jİ; L-Lisa hanım!
Diyip yanıma koşup yanımda nefes alıyordu.
Bense ona bakıyordum.
LEE Jİ; j-jungkooku bulmuşsunuz onu kaybettiğim için çok korktum. Ah teşekkür ederim.
Jungkooku kayıp mı etmişti?
LİSA; aslında onu ben bulmadım. /kocaman gülümseyerek/ o beni buldu/
Hafif şaşırarak baktı sonra gülümseyerek
LEE Jİ; yinede teşekkür ederim. 
Diyip bana doğru yürüdüğünde bir adım geriye attım ve kontrolü o eline alıp içeriye sürmeye başladı.
Refleks olarak konuşmaya başladım.
LİSA; j-jungkook!
Lee ji sesi duyduğunda arkasına dönüp bakmaya başladı.
LİSA; y-yani jungkook'a siz bakıyorsunuz?
LEE Jİ; evet.
Farklı Ses gelmesiyle arkamı döndüm.
HANNAH;  hayır.
anlamsız bir şekilde bakıyordum.
Hayır mı evet mi?
Yanımıza vardığında nefes alıp ellerini arka cepleri koyup cevap verdi.
HANNAH;  görev lisaya verildi. Lee ji ise 1 hafta önce nakil edilmiş olan JİN'e görev verildi.
LEE Jİ; kusura bakmayın
Diyip önümüzde eğildikten sonra oradan ayrılmaya başladı. Hannah bana biranda sarıldı.
Ellerim refleks olarak havada kalmıştı.
HANNAH; senine sonra konuşucam
LİSA; tamam.
Ayrılıp benden uzaklaşmaya başladı. Bende hızlıca jungkook'a dönüp kontrolü elime aldıktan içeriye girdik.
TANRIM TEŞEKKÜR EDERİM.
Koltuğun önüne getirdim. Ve koltuğa oturup dirseklerimi dizlerime yasladıktan sonra ellerimi çeneme sabitleyip onu izleyeme başladım.
Gülümsemeden edemiyordum.
Sessini bile duymadığın bir adama AŞIK OLMAK aklımın ucundan bile geçmezdi. Yerimden kalkıp h geldiği zaman vereceğim hayallerini kurduğum çiçeği alıp tekrardan yanına geldim.
Çiçeği ona doğru uzattım. İlk bana daha sonra çiçeğe baktı. Ve yavaşça çiçeği eline aldı.
Aldığında yine ellerimi çenemin hizasına aldım ve gülümseyerek,
LİSA; seni seviyorum.

.....
Sanırım en sevdiğim bölüm bu oldu..