2.6

2.5K 160 6
                                    

SİSTAR-LONELY
....a
Sandalyesini geriye doğru sürmeye başladı ve çiçeği   vazoya geri koydu. 
Ve yanıma doğru sürdü. Önümde durduğunda biranda elimi tuttu. Elimi bir şeyler yazıyordu.
T..
E..
Ş..
E..
K..
K..
Ü..
R..
/
E..
D..
E..
R..
İ..
M..
birleştirdikten sonra ona gülümseyerek baktım. Bana teşekkür etmişti. Bunu söyleyemesede dile getirmişti.
LİSA; bende hayallerim olduğun için teşekkür ederim.
..
yatağımı onun yatağına itmeye başladım. İttikten sonra kendimi yatağa bıraktım. Ve salak salak sırıtmaya başladım. Uzun zamandır hayalini kurduğum uyumayı yaşıyacaktım.
Hızlıca yatağa tam yatıp dizlerimi hafif kırdım.
Ve jungkooka bakmaya başladım. Uyurken çok şirindi. Gülümsemeden edemiyordum.
Keşke onu öpebilsem.
- aklından bile geçirme
-iyi.
Ona bakarken yüzüne hafif ay ışığı yansıyordu.
Yavaşça gözlerini açmaya başladı.
Derin uykusu vardı.  Bunu sevdim.
Ona bakıyor ve nefes alışını dinliyordum.
Elini tam yüzüme yaklaştıracakken
Eldivenli elimle Bileğini tuttum.
LİSA; seni yeni kazanmışken yine kaybetmek istemiyorum.
Dedikten sonra elimi tutmaya başladı.
Ve benden gözünü ayırmıyordu.
Yavaşça gözlerim kapandığını anlayınca jungkook'a defalarca söylediğim sözü söyleyip uykunun kollarını kendime verdim.
LİSA; seni seviyorum...
....
Uyandığımda karşımda jungkooku görmem ile gülümsemeden edemedim.
Yüzüm kızarmadan duramıyordu. Umarım hep böyle olur. Umarım her sabah kalktığımda bu sevimli yüzü görürüm.
Ayağa kalkıp hızlıca jungkook için kahvaltı hazırlamaya gittim. Hazırladıktan sonra olabildiğince hızlıca yanına geldim .
Eldiven hala elimdeydi. Artık varlığını bile hissetmiyordum. Yanına gelip yattım. Ve burnuna hafifçe dokundum. Hissetmedi bile. Çok derin uyuduğunu dahada iyi anladım.
Küçük Tavşanı uyandırmıyordum.
Bu sefer hissedebileceği şekilde burnuna dokundum.
Bu sefer elini burnuna getirip hafifçe ovuşturdu. Huylanmıştı.  ŞİRİN TAVŞANÇIK. Hafifçe ona mırıldandım.
LİSA; jungkook-shi,   uyanmalısın
aslında saat belkide erkendi ama onunla çok vakit geçirmek istiyordum.
Esnerken  gözlerini yavaş yavaş açıyordu.
beni görünce hafif gözleri büyüdü sonra eski halini aldı.
Bunun üzerine güldüm.  Tekrar eski haline gelip bana daha çok bakmaya başladı.
LİSA; küçük bir TAVŞANA  benziyorsun hemde sevimli küçük bir tavşana..
bunu söylediğimde kaşlarını çatmıştı.
Güldüm.
LİSA;  günaydın KÜÇÜK TAVŞAN.

HAPHEPHOBİA/JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin