Tamara hayatında daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştı. Babası onu her zaman korurdu. Fakat şimdi ne yaparsa yapsın koruması imkansızdı. Çünkü karşısındaki rakibi Ejderha Lordu olan Beyaz Göz'ün ta kendisiydi.
Beyaz Göz saraydan çıktığında askerler ona korkuyla dolu bakışlar atarak yol açmak zorunda kalmışlarken, Tamara hala başına gelenlere inanamıyordu. Devasa boyutlu adam isminin Alice olduğunu öğrendiği kızını bir koluyla kucağına alırken, Tamara sadece bir saniye daha yerde kaldıktan sonra aynı şekilde kendisini de adamın kucağında buldu.
''Küçük kız ismin ne?''
Ejderha Lordu'nun alaycı sesi kulağına geldiğinde Tamara korku dolu bir sesle,
''Tamara.''
dediğinde başına gelecek olan şeylerden endişeliydi. Çünkü bildiği kadarıyla rehine işleri prensesler için hiçte iyi gitmezdi. Kralların oyuncakları olduklarını biliyordu.
''Güzel isimmiş.''
Kral sadece bunu söyledikten sonra hafifçe yükselmeye başladığında Tamara korkuyla onun boynuna sarılsa da, adam sesini çıkarmamıştı. İlk defa birisinin uçtuğunu görüyordu!
''Baba, yavaş uç.''
Tamara yan tarafında duran kızın heyecanlı bir şekilde bunu söylemesi karşısında Ejderha Kralının bir hizmetçiymiş gibi bu isteğe uyduğunu görünce hayretle ağzı açılsa da, kısa zamanda bunu düşünmeyi kesti. Çünkü gökyüzündeydiler. Ejderha Kralı iki kızı bulutlara kadar yükseltirken, Tamara hayretle ağzını açmıştı. Elini yukarıya kaldırırken, buluta dokunduğu anda ıslanan elini fark etse de, bunu umursamamıştı. Güneş karşılarında batarken olabildiğince yeri gözüyle görebiliyordu.
------------------------------------------------------------
Leo bu kızı yanına alma sebebi çok basitti. Alice'in bir arkadaşı olsun istemişti. Elbette Alice ilk başta durumu yanlış anlamış olsa da, en sonunda Tamara ile konuşmaya başlamış olması iyi bir gelişmeydi. İki kız çocuğu aynı yaşta olmaları sebebiyle ilgi alanları aynı olsa da, kısa sürede iyi anlaşabilmişlerdi.
Tamara ilk başta korku dolu olduğu için kısa cevaplar verse de, Alice onunla samimi bir şekilde konuşurken yavaşça buzları çözülmeye başlamıştı.
''Baba hadi oyunu oynayalım. Bu sefer ikimiz seni yenebiliriz!''
Leo bu duyduğu cümle ile birlikte yere doğru inmeye başlarken, Tamara meraklı bir şekilde kendisine baksa da soru sormaması kendisinin dikkatini çekti. Kısa sürede yere inerken, Leo elini sallamasıyla havada ateş belirdiğinde iki kız çocuğunu da yere koydu. Alice Tamara'yı yere oturması için kolundan çekerken Leo'da bu ikilinin karşısına oturup beklemeye başladı.
--------------------------------------------------
Tamara hayretle Ejderha Kralına bakıyordu. Yeni edindiği arkadaşı Alice ile birlikte her ne hayal etmişlerse Ejderha Kralı sadece elini sallamasıyla onu karşılarına getiriyordu. Üstelik bunu her seferinde yapışında kendilerini alaycı bir şekilde güldüğünden dolayı iki kız da bunun bir oyun olduğunu unutup en uçuk hayallerini söylemeye başlamalarına rağmen sonuç hep aynı olmuştu.
''İki kız çocuğunun daha güçlü hayallere sahip olacağını düşünürdüm.''
Ejderha Kralı oturduğu yerden kalkarken, bunu söylediğinde Tamara'nın gözleri de aynı Alice gibi kısılırken bir şey diyemediler. Sonuçta kazanan belliydi.
Ejderha Kralı elini sallamasıyla birlikte Tamara üzerinde ki kıyafetin yok olduğunu gördüğünde çığlık atı elleriyle vücudunu örtmeye çalışsa da, aşağıya baktığında üzerinde neredeyse hiç hissetmediği kadar hafif olan bir elbise giydiğini görmüştü.
''Öyle basit elbiseler ile hasta olmamana hayret ettim.''
Ejderha Kralı ikisini de kucağına alırken bunu söylediğinde Tamara'nın yüzü utançtan kızarsa da, Alice'e utanarak baktığında onun hiçte yargılayan bakışla kendisine bakmadığını görünce rahat bir nefes aldı.
--------------------------------------------------------
Ejderha Krallığını çevreleyen devasa kalkandan oldukça kolay bir şekilde geçerlerken, Alice arkadaşının yüzündeki hayreti anlayabiliyordu. Burası bir cennetti. Sadece 3 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen kendi krallıklarını çoktan geride bırakmışlardı. Her şey bir düzen içindeyken, insanlar yerden kendilerini gördükleri anda eğiliyorlardı. Gökyüzünde gezen onlarca Ejderha Tamara'nın yüzünde korku dolu bir ifade oluştursa da, bu kısa sürede hayrete dönüşüverdi. Çünkü Ejderhalar kendilerini görünce havada başlarını büküp bekliyorlardı.
Babası ikisini de doğruca saraya götürürken,
''Alice, Tamara'nın nerede uyuyacağına sen karar ver. İstersen birlikte kalabilirsiniz. Veya sarayın misafir odasında da uyuyabilir.''
dediğinde Alice babasını yanağından öperek Tamara'yı kolundan tutup resmen saraya sürüklediğinde annesinin yanında hızla geçtiler.
---------------------------------------------------------
''Seni özledim.''
Lu kocasının bu cümlesiyle birlikte rahatlarken, dudaklarının kavuşması gerçekleşirken bu durum uzun sürmemişti.
''Bu kız da''
sorusunu sorduğunda kocası onu çoktan bir kez daha öpmek için harekete geçmişken cümlesini tamamlayamamış olması onun için sorun değildi.
'' kim?''
Leo kendisine gülümseyerek bakarak,
''Gün Krallığının Prensesi Tamara Gün. Alice'in yeni arkadaşı.''
dediğinde Lu daha fazla soru sormak istese de, kocası bir kez daha kendisini öptüğünden dolayı sorularını daha sonra sormaya karar verdi.
------------------------------------------------------------
Leo karısının hala nasıl utandığına anlam veremese de, bu onu daha çekici yapmıyor değildi. Onu yatakta son bir kez daha öptükten sonra bir kez daha kendisine engel olamayacağını bildiğinden dolayı yanından kalkıp banyoya girdi. Lu ile ne zaman birlikte olsa kesinlikle daha fazlasını istiyordu ki, fırsatı olsa kesinlikle yataktan çıkmazdı.
Fakat o bir kraldı.
Küvete girdiğinde kapının açılması karşısında gözlerini hafifçe açarak kapıya baktığında Lu'nun içeri girdiğini görünce şaşırmıştı.
''Birlikte banyo yapsak?''
diyen sesi duyduğunda böyle bir şey beklemediğini itiraf etmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elçi 3 (TAMAMLANDI!)
FantasyElçi 1-2'nin devam kitabıdır. Kör Büyücü, Hain Prens ve Elçi olarak bilinen Leo Clast'ın yeni evrenindeki maceraları ile karşınızdayım. Kapak Tasarımı: @MehmetAliCetin1648