Leo tüm silahları incelerken yüzü memnuniyetsizlikle buruşmakla kaldı. Bu kıtada kendisinden kat be kat güçlü insanlar olabilirdi. Fakat ne efsun konusunda ne de demircilik konusunda kimse üzerine çıkamazdı.
''Bu kadar basit efsunlar ve kötü demircilerin ellerinden çıkanlar mı en iyi eserleriniz?''
dediğinde mağaza müdürünün kaşları hafifçe yukarıya kalktı.
''Saygıdeğer müşteri, en iyi eserlerimiz bu kıtada ki en iyileridir. Kimse bunların üzerine çıkacak bir eser yapamaz. Çünkü Terazi Klanı her zaman en iyilere sahip olmuştur.''
dediğinde Leo önüne bir fırsat geldiğini biliyordu. Koltuğunda geriye doğru yaslanarak,
''Terazi Klanına bir sorum olacak. Anlayışlar hakkında kaynaklarınız var mı?''
---------------------------------------------------
Mağaza Müdürü bu konuma gelene kadar duyguları yerine mantığını dinlemişti. Bundan dolayı basit bir hizmetli olarak başladığı Terazi Klanında şimdi Mağaza Müdürü konumundaydı. Karşısında ki kötü giysileri olan adamın efsunları beğenmemesi, demirciliklerine laf söylemesi içinde öfke uyandırmış olsa da mantığını kaybedemezdi. Arkasında ki iki kadın kendisinin gördüğü en müthiş iki kadındı ki, buda onun basit biri olmadığını gösteriyordu. Üstüne üstlük Anlayışlar hakkında soru sormuştu.
''Kaynaklarımız bulunmakla birlikte onların satışı imkansızdır. Değerleri mavi altınlara ulaşırken, en basiti bile bin mavi altından başlıyor. Bundan dolayı neden sorduğunuzu anlayamadım.''
Bu kıtada dahi kimsede bin mavi altın bulunmazdı. İmparatorluklarda olsa da, onlar hazineye aitti. Yani harcanmazdı.
''Peki son bir sorum var. İstihbarat ağınız nasıl? Bilgileri ne kadara satıyorsunuz? Kaynaklarınız güvenilir mi?''
Adam tek bir soru dese de, ağzından çıkan 3 soru olmasına karşın Mağaza Müdürü'nün kaşları hafifçe kalktı. Eğer kartlarını doğru oynarsa kesinlikle Klana girebilir ve Yıldız Enerjisini kullanmak için enerji merkezini oluşturabilirdi.
''Tüm kıtada bilgi ağımız bulunmakta. Bir çok casusumuz her imparatorluğa yerleşmiş durumdadır ki, bilgilerimizin hepsi doğrudur. En basiti beyaz altın ile başlarken, değerine göre mavi altınlara kadar çıkabilme olasılığı var.''
------------------------------------------------------
Leo mağaza müdürüne cevap vermek için ağzını açtığında kapıdan giren bir adam müdürün kulağına eğilerek bir kaç şey söylediğinde Leo bir sorun olduğunu düşündü.
Müdürün gözleri heyecanlı bir şekilde açılırken kendisine bakıp,
''Saygıdeğer Müşteri, Terazi Klanının Elderi sizin ile konuşmak için gelmiş.''
dediğinde daha kendisine cevap verme fırsatı bile tanımadan kapıdan içeriye bir kaç muhafız girdikten sonra orta yaşlı bir adam girdi. Üzerinde ki altın renkli cübbenin ortasında siyah bir terazi motifi vardı. Yani çok saçmaydı.
Adam koltuğa otururken, mağaza müdürü onun önünde secde etse de Leo, Jenn ve Yenn'de en ufak bir hareket dahi olmamıştı.
''Klana girmene onay veriyorum. Enerji Merkezin açılacak ve eğitimlerine başlayacaksın.''
dediğinde elini salladığında iki muhafız gözlerinden yaşlar akan ölümlüyü tutarak ortadan kayboldular.
''Dış Kıta Fatihini selamlıyorum.''
---------------------------------------------------------
Leo böyle bir selamlama beklemiyordu. Hatta bu kıtada kendisinin tanınmasını da beklemiyordu.
''Ejderha İmparatorluğunun Yüce İmparatorunun gelişim için buraya gelmesi oldukça kabul edilebilir bir mesele, Alice Clast'a ödediğiniz 500 beyaz altın bu kıtada dahi ses getirdiği için sizi oldukça özenli bir şekilde araştırdığımızı mazur görmenizi istiyorum.''
dediğinde Leo öfkelenmemişti. Çünkü adamın bunu neden dediğini anlamıştı. İstihbaratlarının ne kadar güçlü olduğunu göstermeye uğraşıyordu.
''Elbette Anlayışlar konusunda sizlere yardımcı olabiliriz. Fakat bizim istediğimiz şey para değil. Hayır hemde hiç değil. Terazi Klanının Liderinin tek bir isteği var. Sizin onun için yaratacağı zırh takımını. Karınız ve kızınız için saf adamantiumdan oluşturduğunuz zırhları duyduğundan beri bu kıtaya gelmenizi bekliyorduk. Özellikle efsunlama yetenekleriniz oldukça ünlü.''
Leo bu adamın bunu nasıl bildiğini bilmese de, saklamasına gerek yoktu. Elini salladığı anda yüzüğünden çıkan bir zırh takımı ve kılıç ile birlikte hepsi çeşitli efsunlarla kaplıydı.
''Anlayışları ve istihbaratınızı istiyorum.''
dediğinde elderin gözleri hala ortaya çıkarttığı ekipmanlardaydı.
---------------------------------------------------------------
Terazi Klanının klan binasında insanlar bir yandan diğer yere koşuştururken, ellerinde tabaklar, yemekler vardı. Askerlerin hepsinin zırhları parlatılmış ve en iyi zırhlar giydirilmişti. Bahçe hızla düzenlenirken, kapıdan sürekli olarak insanlar geçiyordu.
Hepsinin üzerinde ise tek bir cübbe vardı. Altın renkli terazi cübbesi.
Bu hazırlığın ne için olduğunu çok az kişi bilse de, herkes yakında öğrenecekti.
Klan binasındaki gösterişli kapıların ardında ise orta yaşlı bir adam tahtında otururken, sanki bir imparatormuş havası vardı. Elbette bu bir bakıma doğruydu. Çünkü kıtada ki en ufak bir olayı bile biliyordu.
Önünde duran kadına bakarken ilgisiz gözükse de, kadının yüzünde bir gülümseme bulunmaktaydı.
''Kıta Fatihi en sonunda Orta Kıtaya geldi. Onunla evlenmeni istiyorum.''
dediğinde sanki basit bir şeyden bahsediyormuş gibi gözükse de, kadın bunu duyduğu anda hafifçe eğilirken,
''İsteğiniz benim için emirdir Klan Liderim.''
dediğinde Leo başına gelecekleri tahmin bile edemeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elçi 3 (TAMAMLANDI!)
FantasíaElçi 1-2'nin devam kitabıdır. Kör Büyücü, Hain Prens ve Elçi olarak bilinen Leo Clast'ın yeni evrenindeki maceraları ile karşınızdayım. Kapak Tasarımı: @MehmetAliCetin1648