Bölüm 38

4.7K 416 7
                                    

"Alice onu sakatla."

Babasının bu sözü üzerine Alice kılıcını öncekine göre daha hızlı bir şekilde sallarken bir anda ortadan kaybolmuştu. Şuan rakibi olan kişi ise Yıkılmaz Kale tekniğini kullanırken bir kez daha bağırdı.

"Demir Deri!"

Bir anda vücudunun üzerinde kalın gri bir tabaka oluşurken, haydutlar istemsiz bir şekilde tezahürat ederken Leo'nun da bir kaşı kalkmıştı. Bu yeteneği görmüştü. A seviye yetenekler arasındaydı ve kendisine göre bir hasar absorbe etme yeteneğine sahipti. Aldığı darbe ne kadar güçlüyse o kadar hasar alıyordu ki, buna rağmen kullanıcısına en ölümcül darbeleri bile geçirtmiyordu. Sadece kendisi bu hasarı alırken oldukça kullanışlı olmasına rağmen kişinin gücüne göre ayarlanması da aynı yeteneği farklı kişilerde farklı sağlamlıklarda gösteriyordu.

Alice'in pasif saldırısı bir anda Yıkılmaz Kale'yi paramparça ederken, öncekine göre daha yavaş bir şekilde hareketsiz duran adama ulaştığında tuhaf bir çınlama sesi ile birlikte yok olmuştu. Adamın gri tabakası hafif bir şekilde incelmişken, hiç beklemeden Alice'e doğru ayağını yere vurup,

''Deprem Alanı!''

diye böğürdüğünde geniş bir alanda deprem oluşmuştu ki, bu saldırı Leo'nun daha önce hiç görmediği bir saldırıydı. Alice dengesini kaybederken, adam yumruğunu sıkarak bir anda ileri atıldı. Sadece 3 saniye içinde kızın önünde beliren adam tereddüt bile etmeden yumruğunu kızın yüzüne savururken, tüm haydutların gözleri parlamıştı.

Alice ise kendisine gelen yumruğa bakarken bir anda gözleri beyaz bir ışıltı yaysa da sadece bir saniyelik olan bu görüntüyü kimse görmemişti. Leo dışında...

Alice inanılmaz bir hızla bu saldırıya tepki vererek yere eğildiği gibi kılıcını adamın bacaklarına doğru savurduğunda kimse bu olanlara inanamamıştı. Az önce yenilmek üzere olan küçük kız çocuğu, şimdi bir saldırı ile birlikte Demir Deri'yi yok ederken, arkadaşlarının bacaklarını bir kağıt gibi kesmişti.

Kopan bacaklarıyla birlikte vücudundan şelale gibi akan kanlar ile birlikte herkesin yüzünde bir hayret ifadesi oluşurken, acı dolu bir çığlık gökyüzüne yayılmıştı.

''O bir canavar.''

Bir haydut sadece fısıldayarak bunu söylese de, sanki bağırmış gibi çığlıkları bile bastıran bir şekilde bu cümle herkesin kulağına giderken kimse buna karşı çıkamamıştı. Çünkü bunun kanıtı tam olarak karşılarındaydı.

''Bir pislik gitti.''

Leo elini sallayarak bağıran adamın altında portal açarken, bir anda çığlıklar kulaklardan silindiğinde aşağıdaki haydutlara baktı.

''İkinci kişi gelsin.''

-------------------------------------------------------

''Tamamıyla umutsuz vakasınız. Sizden çok daha küçük olan bir kız çocuğuna bile bir darbe bile vuramamışken birde kendinize haydut diyorsunuz ki, artık bu işi bitirme zamanı geldi. Alice sıra sende.''

Alice babasının kızgınlığını anında hissetmişti ki, onun kızgın olması pek hayra alamet bir durum değildi. Onu 6 ayda sadece 1 kez kızdırmıştı ki, o bile kendisine yetmişti. Tek bir bakışıyla bile ölümü üzerinde hissederken, bir kaç saniyelik üzerinde oluşan baskı neredeyse çıldırmasına neden olacak güçlüydü. Şimdiyse haydutlara kızmıştı.

Alice 10 rakibinin hepsini ağır bir şekilde hasarla bırakırken, babası yenilen haydutları bir portalla o korkutucu adamın olduğu yere gönderiyordu. Şimdiyse bu işi bitirmesi gerektiği için kılıcını sıkıca kavrarken, şu ana kadar kullanmadığı yeteneğini kullanacaktı.

Kılıcına yıldız enerjisini aktarmaya başlarken, en sonunda kılıcı bir anda yıldız enerjisini reddettiğinde sadece 3 saniye geçmişti. Hızlı bir şekilde kılıcını savururken,

''YILDIZ KESİŞİ'' 

diye bağırdığında kılıcından fırlayan muazzam  bir dalga haydutların üzerine giderken, haydutlar sadece bu dalgaya bakabilmişlerdi ki, kimse bir şey yapamadı.

Mavi ışık dalgası haydutları bir kağıt gibi keserken, Alice kazandığından emin bir şekilde kılıcını kınına soktuğunda üzerinde hissettiği bir tehlike hissi ile birlikte daha tepki bile veremeden vücuduna çarpan bir şey ile birlikte yerde sürüklenirken, bakışlarını saldırının geldiği yere döndürdüğü anda ağzı hayretle açıldı.

Patron denilen adam sanki topraktan oluşmuş gibi kahverengi bir zırh giyerken, elinde de aynı şekilde topraktan oluşmuş olan bir asa tutuyordu. Asasını hafifçe yere vururken,

''Uçan Kayalar.''

diye mırıldanmasını Alice çok net duymuş olsa da, adamın önünden havaya yükselen onlarca kaya karşısında şaşkınlığı daha da arttı. O saldırı kendisini birazcık hırpalamış olsa da, şimdi ki saldırı kesinlikle tehlikeye yol açabilecek güçte olduğundan dolayı  ellerini yere yapıştırarak durmak için uğraştı.

--------------------------------------------------------

Leo böyle bir büyücünün burada olacağını tahmin etmese de, son ana kadar karışmayacaktı. Kızı için beklediğinden daha iyi bir rakip bulduğu kesindi. Ki buda Alice'in bir büyücüye karşı nasıl savaşacağını öğretmenin en iyi yollarından biriydi. 

Kızının vücudunu güçlendirmişti. Enerji saflaştırmanın yöntemini ona göstererek çok daha saf bir enerjiye sahip olmasını öğütlemişti. Onlarca eğitimden geçirmiş, kılıç ustalığını arttırmıştı. Şimdiyse bu eğitimin sonuçlarını görecekti.

Büyücü birbiri ardına saldırılar yaparken, her saldırısı rastgele gibi gözükse de Leo yukarıdan baktığı saldırı sisteminden oldukça etkilendiğini itiraf etmeliydi. Alice'i yavaş yavaş bir alan içinde kıstırmak için geniş alan bir saldırı kullanan patron adlı kişi gerçekten yetkin bir büyücü olduğunu gösteriyordu. Kızı ise yıldız kesişi ile birlikte kendisine gelen kayaları ve mızrakları yok ederken bir türlü saldırı fırsatı bulamadığından dolayı sadece savunma durumunda kalıyordu ki, buda Leo'nun kaşlarının çatılmasına neden olmuştu.

''Sana büyücüler hakkında ne dediğimi unuttun mu!?''

diye bağırdığında Alice'in yüzünde oluşan korku ifadesi sadece bir saniye sürse de, onun korku sebebinin ceza olduğunu çok iyi bilen Leo için bu kadar uyarı yeterliydi. Kızı kılıcını bir anda önünde iki eliyle tutarken havaya kaldırırken,

''ENERJİ ALANI!''

diye bağırdığında çınlayan sesi havaya yayıldı. Kılıcını hızla yere sapladığında ise büyük bir fenomen gerçekleşti.

Kılıcı kabzasına kadar sert toprağa girerken bir anda kendisinin bedeninden taşan mavi bir parlama daire şeklinde giderek büyürken, büyücünün saldırıları bir anda yok olmasıyla birlikte büyücü Leo'nun bile beklemediği bir büyüyü gökyüzüne haykırdı.

''İLAHİ TOPRAK EJDERHASI!''

Muazzam bir kükreme sanki her yerden gelirken, Leo artık bu işe karışmasının gerektiğinin çok iyi farkındaydı. Yere indiği gibi kızının önünde belirirken, büyücünün gövdesi yavaşça şekil değiştirmeye başladığında Alice'in gözlerinde büyük bir korku oluşmuştu.

Elçi 3 (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin