-GELECEK BÖLÜMDEN ALINTIDIR-
Zeynep, Sukeynâ ablasının gidişinden sonra son hazırlıklarını da tamamlayarak çalan kapıyı açmak için gitti...
-Sukeynâ ablam bir şey mi unuttu acaba...
Geldim ablacım bir dakikaHalbuki kapıyı çalan Sukeynâ değil eşi Yiğitti...
Zeynep kapıyı açtığında eşi Yiğiti görünce sessiz kalarak ne tepki vereceğini bekledi, inşallah beğenir diyerek...
Yiğit ise karşısında gördüğü güzelliğe karşın büyülenmişçesine bakıp dili tutulurken yüreği konuştu...
-Aman ya Rabbim... Bu ne...
Gökten melekler indide benim mi haberim yok...
Zeynebim zaten güzeldi şuan kat kat güzel olmuş...
Âhuedam melekleri kıskandıracaksın bu ne güzellik böyle...
Bu güzellik yalnızca bende mi saklı...
Çok şükür Allah'ım... Çok şükür...
Zeynep, Yiğitin sessizliğine dayanamayarak elini Yiğitin yanağına koyup
-Selamun aleyküm... Hoşgeldin...
Yiğit Zeynep'in güzelliğinin etkisinde kaldığından
-Maşallah diyerek cevap verdi.
Zeynep şaşırarak
-Efendim yarim
Yiğit kendisine gelip önce pencerelere baktı açık mı kapalı mı diyerek
Kapalı olduğunu gördüğünde-Çok şükür kapalıymış deyip dış kapıyı da kapatarak içeri girdi...
-Ve aleykümselamZeynep şaşırarak
-Ne oldu yarim dedi.
Yiğitte Zeynebin elinden nazikçe tutup onu boy aynasının önüne getirip, Zeynebe arkadan sarılarak konuştu...
-Karşımdaki yansımaya inanamadım...
Zeynep bir anda beğenmediğini düşünüp üzülerek başını öne eğdi...
Yiğitte Zeynebin gözlerine bakarak konuşmak istediğinden çenesinden nazikçe tutarak başını kaldırıp
-Bu yalnızca bende saklı olan bu güzelliği hakedecek ne sevap işlemiş olabilirim...
Kimin duasını almış olabilirim...-Yarim...
Yiğit işaret parmağını Zeynebin dudaklarının üzerine koyup susmasını sağlayarak konuşmaya devam etti...
-Bu çiçekler, bana bu güzelliğini saklayan, benim her zaman yanımda olmasını istediğim güzeller güzeli kadınıma...
diyerek Zeynebe çiçekleri uzatarak alnından öptü.
Zeynep gözleri dolu dolu Yiğite bakıp sessizce teşekkür etti...
-Teşekkür ederim... Çok güzeller...
-Rica ederim... Sahipleri daha güzel...
Yiğitle göz göze burun buruna olmasalar birbirlerinin seslerini duyamayacaklardı...
Gerçi, gönülle gözler konuşursa,
dile de pek gerek kalmaz...
Yalnız dilde onaylamak ister...
Tıpkı şu anda Zeynep ile Yiğitin duygularını onaylamak istediği gibi...Bir süre sonra Zeynep, Yiğiti yemek yemek için odaya davet etti.
-Açsındır geçelim mi yemek yemeye?
-Olur Zeynebim
Ben bu güzel hatta çok güzel sürprizinin sebebini öğrenmek için can atıyorum... dedi gülümseyerek.Yiğitin aklına bir anda kötü şeyler gelince, odaya doğru yürüyen Zeynebin elinden tutup onu döndürerek yüz yüze gelip
-Bu veda değil demi? Beni bir daha sensizliğinle sınamayacaksın demi...
Bu sefer Zeynep, işaret parmağını Yiğitin dudaklarına götürerek onu susturdu...
-Allahın izniyle gitmiyorum gitmeyeceğim...
Biz birbirimize yeni bir fırsat verdik...
İstedim ki yuvamızda bugün evlenmişiz gibi silbaştan başlayalım...Parmağını dudaklarından çekerek elini Yiğitin kalbinin üzerine koyup
-Hoşgeldin ömrüme ey yâr...
Yiğitte Zeynebin yaptığını yaptığını yapıp
-Sende hoşgeldin ey âhuedam... Hoşgeldin...
İyi ki de geldin...
Ve teşekkür ederim...
Çooook teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ SEVDAM (TAMAMLANDI)
EspiritualEfendimiz (sav) Hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki: "Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, Allahü teala affedip Cennetine koyar." (İbni Asakir) "Ümmetimin üstün olan kimseleri, aşk belasına maruz kalınca iffetini muhafaza...