Bölüm 38

4.3K 266 66
                                    



(Şarkıyı açınızzz)

"Sana kim izin verdi? Kim dedi saçına dokuna bilirsin diye?" Ailem evi inletiyordu. Nede  büyük bir suç işlemiştim. Kendi saçımı kestirmiştim. Kendi saçımı.


"Bu benim kafam, buda benim saçım. İster keserim ister kesmem size ne?" sinirle bağırdım. Babam elini kaldırıp tam vuracakken durdu. 


"Sen akıllanmazsın. Ben akıllanır dedim ama yok. Sen bizim başımızı yerin dibine sokmak mı istiyorsun? Yok yok ben buna izin vermem. Hazırlan gidiyorsun. Hemen! Git bavulunu hazırla. Burdakiler bozdu seni.." aniden gözlerim doldu. Hayır bu olamazdı hayır hayır!


"Baba.." diye dedim çaresiz sesimle.


"Baba maba yok. Hazırlan dedim. Şimdimi aklına geldi burda bir baban olduğu? Git sana bu cesareti veren kimse ona da de!Söyle! Gittiğini söyle." başımı iki yana salladım.


"Yapamazsın. Beni evimden atamazsın. Göndermezsin okulum var!" dedim sinirle. Gelde ayaşa bu evde.


"Gittiğin yerde de okul olacak. Hem ne okulu çopk zeki insanlar gibi allahi aşkına. Sen okumayı bile yeni öğrendin. Ayrıca bu ev benim ister atarım ister atmam. Gideceksin." çaresizce anneme döndüm. 


O da susmuş bana bakıyordu. Gitmemi istemiyordu. Hangi anne isterdiki? Ama hiç bir şey söylemiyordu. Susmuş öylece bana bakıyordu. Anne ben bunları kaldıracak kadar güçlü değilim.!


"Anne.. sen bir şey söyle." dedim ağlayarak. Gözlerini silerek bana baktı. "Baban ne derse o!" 


"Anne beni gönderecekmisin cidden? Babaannemlere gitmeme izin mi vereceksin. Anne ben orada yaşayamam biliyorsun. Anne lütfen babama bir şey de. " ağlayarak ona bakıyordum. Oysa.. hiçbir şey demeden odadan çıkıp gitmişti.


"Baba nolur sana yalvarıyorum söz veriyorum sözünüzden asla çıkmayacağım. Söz veriyorum. Nolur beni yollama. Nolur. Bak yemin ederim okula bile gitmem. Ama nolur beni yollama. Ben orda yaşayamam." aağlayarak babamın ayaklarına çökmüş yalvarıyordum. Ayağını ani reflekse çekerken ben yere düşmüştüm. 

"Sen şansını kaybettin. Hazırlan git ve akıllı ol. Okulunu bitir."


"Baba.. ben yapamam. Ben yapamam.. Ben gitmek istemiyorum nolur.. Sana yalvarıyorum baba. Elimden bir şey gelse yaparım ama tek yapa bildiğim yalvarmak. Nolur beni yolllama. Bu kadarmı değersizim sizin için? İnsan beslediği yavru kediyi bile atamaz ya.. Siz kızınızı atıyorsunuz.!" 


"Nankör olunca beslediğin deveyi bile atar insan. Benim namusumu kaybedecek halim yok. Oturaydın edebinle gitmeyeydin.."


"Baba ben senin kızınım nasıl bana güvenmezsin? Baba nolur bak bana herşeyi düzeltmem için bir şans ver.."


"Deniz git ve hazırlan " ağlayarak başımı iki yana salladım


"Deniz"  ağlayarak daha sıkı sarıldım. Nolur vazgeç baba.. 


"Hayır baba.. yalvarırım.. nolur.. yalvarırım.. Lütfen baba. Nolur. Beni götürme nolur baba.. Nolur." elimden yalvarmaktan başka bir şey gelmiyordu.


"Hazırlan yoksa bu halinle götürürüm eşyalarını getirmem sana!" 


Son sözü bu olmuştu. Babamın son sözu bu olmuştu. Ağlayarak yere çöktüm. Burdan gidersem ne olacağını biliyordum. Hayatım kararacaktı. Gidemezdim. Eskiden olsa giderdim. Ama Rüzgar beni affetmezdi. Yüzüme bakamzdı bir daha. Hoş baksa bile bir yüzüm olmazdı..


Ayağa kalkıp odama gittim. Kapıyı kitleyip ağlayarak masama gittim ve kağıtla kalem alarak yere oturdum. YAzdım. KAlemimim ucu Rüzgara dokunana kadar yazdım. İçimden geleni. Sözlerimi. İçimdekileri. YAazdım...


Bitirince katlayıp çantamın cebine koydum. Sonra bir kaç parça eşya alıp çantanın içe tıkadım. Göz yaşlarım o kadar fazla akıyordu ki.. Önümü göremiyordum. Bir yandan ağlıyor bir yandan düşünüyordum. Acaba Rüzgara nasıl ulaşa bilirdim?


Kapım çalındığında usulca kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Gelen annemdi. Gözlerine baktım. Gülümsedim. Ama mutluluktan yoksun bir gülümsemeyidi bu. Yoksul bir gülümseme..


"Bunu sen yaptın biz değil." işte günün kelimesi. 


Gözlerimden yaşlar akarken başımı önüme eydim. Siz içiniz basbas bağırırken sessizce başınızı önününüze eğdiniz mi? Ben yaptım. İşte o an kocaman bir hançer göğsüme saplanmıştı sanki..


Hiç bir şey demeden gidip kapının önünde öylece bekledim. Babam geldiğinde sessizce kapıdan çıkarak onu takip ettim. 


Keşke baba..Keşke sadece bir cisimden ibaret olmasaydın.


Özül dilerim Rüzgar... 


Seni yarı yolda bırakmayı istemezdim. Ama sanırım benim hikayem buraya kadarmış. Ben bir daha ne zaman gelebilirim yanına bilmiyorum. Ama en kısa zamanda.. En kısa zamanda...

Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin