Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)

Özel mi özel bölüm 1.

Hayatımızın en güzel yılları meyersem üniveriste yıllarıymış desem sakın kanmayın. Hiçte güzel değil! Hatta baya zor. Zor anam zor. 

Ben üniversiteli Deniz bu üniveristeyi okumakta zorlanıyordum. Sınavı Rüzgar sayesinde kazansamda burayı okuya bileceğimi sanmıyordum. Hadi size eyv. Çünkü ben bu kitapların, ödevlerin, hocaların ve hepsi bir birinden gerizekalı insanların arasında boğulmuştum. 

Artık hayatımda beni toparlayacak rüzgarda yoktu. 

Korktunuz değilmi ayrıldık diye? jdjshdhk

Yok anam yok sadece kendisinide sınavlar zamanı kaybettiğim için yanlızdım. Ve rüzgarcımdan hala haber yoktu.

"Bunaldım laaaan!" diye bağırarak kendimi bahçeye attım. Bu üniversitenin en güzel yanı ne kadar deli olursanız olun kimsenin sizi tınlamamasıydı. Çünkü burada herkes kaçıktı. Ve kimse kendinden başka bir kaçığı kabul etmiyordu.

"Ay, benim mavim bunalmış mı? Kıyamam ben ona." sesin geldiği yöne döndüm. Rüzgarın elindeki limonatayı alıp başıma diktim. Sıcaktı be bu!

"Deniz ben onu içmiştim!" diye çıkışınca kaşımı kaldırıp ona baktım.

"Verem misin?" diye sordum. Saf saf başını iki yana sallayınca boş limonata şişesini yana bırakıp yanaklarını sıktım. 

"Ee, o zaman başımın belası? Nolmuş yani aynı şışeden içtiysek. Öpüşmüş sayılır diyemi korktun?" diye sordum gülümseyerek. Rüzgar utanıp bakışlarını kaçırınca gülümseyerek kendimi çimenlere bıraktım.

"Utanma utanma tamam. Ee, nasıl geçti sınavların? Kesip doğraya bilecekmisin birilerini?" diye sordum. Rüzgarda yanıma çöküp başını dizlerime koydu ve çimlere yattı.

"İyi geçti valla, seninkiler?" elimi saçlarına daldırıp karışık olan saçlarını dahada karıştırdım.

"Ya biliyormusun, aslında bu sınav falan boş işler. Ben bursan vakit kaybetmeden gelinlikciye gidiyorum dedim ciddi ciddi.

"o kadarmı fena ya?" diye sordu gözlerini açarak.

"İlk sıradayım. kötü mü?" diye sordum. Şaşkınlıkla bana bakarken gözlerini memnunca kapadı .

"Aferim valla. Büyük performans. Birde başaramayağım diyordun. Bak ilksin." dedi memnun memnum. Saçlarındaki elimi durdurup "İlkim ama sondan ilk sıradayım." dedim sinirle. Gözlerini tekrar açıp bana baktı. 

"Mavi bence sen gelinlikciye git. Hatta bende geleyim." dedi kaşlarını çatarak.

"Ama düğünden önce damat gelini göremez ki!" dedim akıllı bir havayla.

"iyide ben ssenin arkadaşın olarak orda olacağım bana ne damattan?" diyince havam bir anda foss diye sönmüştü.

"ha yürek yedim diyorsun?" dedim yumruğumu omzuna vurarak. Eliyle vurduğum yeri sıavlayıp bana uzandı. Kafamı iki yandan presleyip dudaklarını saçlarıma bastırdı.

"Ben senin hem arkadaşın, hem sırdaşın, hem ailen, hem sevgilin hem kocan, hem gelceğin, hem çocuklarının babası hem evinin direği hem geminin küreğiyim. Her an yanında olacağım. Ama sadece erkek arkadaşın sıfatıyla değil. Zor zamanında başını yaslayacağın en iyi dostun olacağım. Sevincini böleceğin ailen, özleyeceğin sevgilin, başın sıkışınca kaçacağın bir gökyüzü." başımı omzuna koyup kollarımı beline sardım.

"hep bir kelimeler edip beni kızdırıyorsun, sonra bir kaç kelime edip beni mutlu ediyorsun, sonra öyle bir kelime ediyorsunki duygulanıyorum. Sen ne minnoş, ne ponçik bir şeysin ya." Kahkaha atınca başımı göğsüne gömdüm.