Bölüm 45.

4.9K 341 93
                                    

"Bazı bekleyişler kavuşmayla bitmeli.."🌙

Çaresizlik. Siz hiç çaresiz hissettinizmi? En az benim kadar çaresiz hemde. Sanmıyorum.

Içimdeki bu duygular bana özel. Şu an dünyanın en çaresiz, en şanssız en berbat insanı ola bilirim. Mükemmel değilmi? Rüzgarla aynı şehirdeydim ama eskisi kadar uzaktım ona. Aramızda sıfır kilometre vardı. Ama hala uzak hissediyordum.

"Ben çıkıyorum babaanne. AVM-e falan bakayım. Belki raslarım." Babaanneme herşeyi anlatmıştım. O da üzülmüştü bu duruma. İki gün geçmişti. Ve benle beraber iki gündür o da gezilmedik yer bırakmamıştı.

"Peki kuzum. Al benim telefonumu. Evi ararsın bir şey olursa." Gülümseyerek evden çıktım.


Belkide Rüzgarın benim burda olduğumdan haberi yoktu. tesadüfen gelmişti. Başka bir şey için.. Belki çoktan gitmişti. İki gün sonuçta. Okulu falan vardı..

Derin nefes aldım. Evimiz Forum Kayseriye yakındı. Yavaşça parka doğru adımladım. azacık parkta otura bilirdim sanırım. En azından düşüncelerim biraz dağılırdı.

Gözlerimi kapadım.

"Neredesin Rüzgar.." rüzgara fısıldadım. Ona fısıldarlardı...

****

Rüzgardan.

Gidiyorduk. İki gündür buralarda dolanmış, ne Maviye nede herhangi bir ize raslamıştım. Ben kalmak istesemde babam razı gelmemişti. Bu yüzden bugün tekrar İstanbula dönüyordum. Bu kadar yaklaşmışken vazgeçmek.. Benlik değildi ama mecburdum.

Pencereden dışarı bakarken babamın sesini duydum.

"Ferit ıslak mendil versene bana şurdan." elimi uzatarak geçen gün burdaki kadından aldığımız ve bizde kalan ıslak mendili aldım ve babama bir tane uzattım. Paketi elimde kurcalarken gördüğüm yazılarla ufak çaplı bir şok geçirmiştim.

"Baba, arabayı durdur. Baba geri dön. Baba dön baba dön." Heyecanla elimi babamın koluna vurdum.

Babam ani bir frenle durup şaşkınca bana baktı. Bense gülümseyerek üzerinde "Ananim- Mavi" "Ferit-Deniz" "Denizrüzgarı" ona gösterdim. Arabayı tekrar geldiğimiz yönde döndürürken elimdeki mendil paketini sıktım. Heyecanla dudağımı ısırdım. Gözlerimi pencereden dışarı dikip kendi kendime söylendim.


"İşte şimdi gerçekten az kaldı."

****

Kapıyı çalıp bir adım arkaya doğru gittim. Yine buradaydım. yine mendili aldığım kapıyı çalmıştım.

Kapı açılınca sevinçle gülümsedim. Aynı kadındı. Mavi gözlü.. Ilk gördüğümde Denize benzerliğiyle sarıldığım kadın . Heyecanla gözümü kırıştırıp ona baktım.

"Den.." dediğim an lafımı böldü.

"Avm-ye doğru gitti. Koşarsan yakalarsın." Göz kırptı. Gülümseyerek koşmaya başladım. İki gündür neredeyse yolları ezberlemiştim. heyecanla ayaklarımı kontrol edemeyerek koşuyordum.

Merak ediyordum aynı zamanda. Neden gittiğini merak ediyordum. Bana neden yalan söylediğini merak ediyordum. Merak ediyordum deli gibi...
Yıllardır tanıyordum onu. Yıllardır tanıdığımı sanıyordum belki.. Hangi yemeyi sever bilirdim. Hangi şarkıyı dinler bilirdim. Daha önce kaç kez kırıldı,hayal kırıklığına uğradı bilirdim.

Bilinçsizce koşarken binlerce görüntü binlerce anı gözlerimin önünden geçiyordu. Bir insan kendi özelliklerinin bile farkında değilken bir başkasını nasıl mükemmel tanıya bilirdi?

Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin