Özel mi özel bölüm 4

3.1K 144 65
                                    

Ben geldim ey ahalii! Nasılsınız? Napıyorsunuz? Buyurun yeni bir bölüm sunuyorum sizlere.. Okuyun mutlu olun bol bol herşeyin iyi olması için dua edin. Nihat Hatipoğlu gibiyim bu sınav arefesinde...

edit; 06.04.2019

yarin ünviversite sınavımın ilki. YArın sınava giriyorum ahey ahey. heycanlımıyım bilmiyorum. İçimde garip bir hiss var. Okula başladığım ilk gün temeli koyulan bazı şeyler yarın son buluyor. Matematik gibi...

Bu bölümü yazın yazmaya başlamıştım şimdi diğer yaza giriyoruz. Sadece şimdi paylaşmak istedim belki sizleerin güzel bir hayır duasını alırım diye.

Bu yüzden şimdi bir dakikacık bana vakit ayrıp "Allahım nolur bu kızın yarınkı sınavı çok iyi keçsin" dermisiniz? Desenizde demesenizce canınız sağolsun. İnşallah herşey çok güzel olur. Hepimiz için. benimde stresin azalmış olur yarına..

Hadi Bölüme o zaman.

*************

*Şarkıyı açınız, artık resmi ANONİM MAVİ şarkısıdır. Daha dün rastladım. Keşfedildimi bilmiyorum. Kullanılmadan bayrağımızı dikelim dedim. Bu Şarkı Rüzgardan Denize gelsin. Hadi Youtubede en çok dinlenen listenize ekleyin. Cidden çoksel)

Tüm kızlar hayvanlara bayılır. Yani çoğu. Genelde hayvanları en çok sevenler biz oluruz. Minnoş bir kedi, ya da minnoş bir köpüş. Ama burdaki esas kelime minnoş. Yani hepimiz minnoş hayvanları severiz. Kimse gidipte vahşi ayıları sevmez değil mi? Mesela illa ayı seveceksek bile panda severiz. Ama bir minnoşluk ararız yani. İlla minnoş olacak.

Mesela şu an beni sokak sokak kovalayan köpek hiçte minnoş değildi. Hem de hiç! 

"İmdaaaaat!" bağırarak yokuş aşağı koşmaya devam ettim.Ama maalasef etarfımdaki insanlar bana yardım etmek yerine bana bakıp gülmeyi tercih ediyordu. Ha ha ha! Çok mu komikti sanki. Alt tarafı köpek kovalıyordu beni. 

Guya Rüzgarla beraber bir cafede buluşacaktık. Ama ben kafenin önünde şu arkamdaki minnoş (!) köpeğe sataşınca bir anda hırlayıp bana doğru gelmeye başladı ve ben de o zamandan beridir koşuyorum. Yaklaşık 5 dakikadır. 

Sonunda önüme araba yolu çıkınca yeşil ışığın son saniyelerini kullanarak hızlıca karşıya geçtim. Ben karşı caddeye çıkar çıkmaz arabalar haraket etmeye başladığı için köpek hiç istifini bozmadan arabadan korkarak geri döndü. Derin derin nefes almak için ellerimi dizlerime dayaddım. Karşımda biri durunca başımı zar zor kaldırarak ona baktım.

"Gül sen gül. Öldüm ben be öldüm. Resmen saatlerdir canavardan kaçıyorum." dedim nefesimi düzene sokamya çalışarak. Rüzgar gülmeye devam ederek bana baktı.

"Gel buraya gel." beni kolumdan tutarak kendine çekince tüm ağırlığımı üzerine bıraktım. Başımı göğsüne dayayıp hala nefesimi düzenlemeye çalışıyordum. Başım anca göğsüne varıyordu zaten. Burada altını çizmem gereken şey bu işte! Uzundu. Ya da ben çok kısaydım. Her neyse ama her şekilde bana bakması için eğilmesi gerekiyordu. O bir fil ben bir karınca. karınca kararınca işte.

"Yazıklar olsun Mavi. Bir kere böyle atmadı şu kalbin beni görünce." elini kalbimin üzerine koyup dedi. Pis bakışlarımla ona bakıp dişlerimi bir birine sıktım.

"Sen de yokuş aşağı beni öğle yemeyi yapmak için kovalasan emin ol atardı." dudaklarımı çocuk gibi yaparak devam ettim. "..Öldürecekti beni Ferit. Resmen yemek oldum gidiyordum.." rüzgar ellerini yanaklarıma dayayıp sıkınca tüm suratım oyun hamuru gibi bir yere toplanmıştı.

"Oy ben sana kıyamam korktun mu sen? Korkma korkma artık yanındayım. Ders olsun sana. Bir daha elimi bırakıp gitme." Başımı çocuk gibi sallayarak ellerimi uzatarak elini tuttum. "Acıktım ben. Hadi gidelim. Bu kovalamaca yetti bana." Rüzgar gülürek elimi sımsıkı tutup yürümeye başladı. 

Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin