Bölüm 40.

4.1K 304 56
                                    


Rüzgar parka çoktan gelmiş, soğuk havaya rağmen Denizi bekliyordu. O numaranın Deniz olduğundan bile tam emin değildi. Ama yinede konu Denizse, beklemeye razıydı.


Numarayı tekrar aradı. Engellenmişti. Kimin numarasıydı acaba? Engelli olduğu için Denizin kendi numarasınıda arayamıyordu. Bir umut gelmesini bekliyordu.



Bekledi bekledi bekledi...


Ve bir anda kapkaranlık parkın ortasında parlayan bir güneş gördü. Kendi güneşi..

Ayağa kalkarak ona doğru gelen Denize doğru gitti. Tam yaklaşıca şaşkınca karşısındaki kıza baktı. Bir kaç günde bu kadar değişe bilirmiydi?

"Deniz.." dedi tek elini uzatıp kısacık saçlarına dokunurken. Deniz gözünden yaşlar akarken başını önüne eydi.

"Deniz noldu sana? Saçların.." dedi konuşamayarak. Önce gözlerine, sonra saçlarına aşık olmuştu. Şimdi saçlarì omuzlarìna bile deģmiyordu.

Deniz hiç bir şey demeden sessizce ağlıyordu. Rüzgar hissetmişti. Ihtiyacı vardı. Buraya geldiğine göre Denizin şu an en çok Rüzgara ihtiyacı vardı.

Rüzgar omuzlarında tutarak Denizi kendine çekti ve sarıldı. Deniz sanki bunu bekliyormuş gibi ona sıkıca sarıldı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.


Orda öylece durdular. Taki Deniz biraz kendine gelince Rüzgar ondan ayrılıp yüzünü avuçları arasına aldı.


"Mavi'm iyi misin?" Deniz kızarmış gözlerini ona dikti. Başını hayır anlamında salladı. Rüzgar onu kolundan tutarak bankların birine oturttu. Geç saatlerdi ve bu yüzden park bomboştu.

"Deniz... anlatmak istermisin? " Rüzgar Denizi ellerini tuttu. Deniz zorlukla yutkunup Rüzgara baktı.

"Rüzgar.. beni hala seviyormusun?" Diye sordu. Rüzgar gülümseyerek ona baktı.

"Soru mu bu şimdi?" Diye sordu. Deniz omuzlarını silkti.

"Ben senden özür dilerim. Seni kırdım. Kalbini kırdım. Aramızı mahv ettim." Deniz burnunu çekerek dedi.

"Mavi. Sen iyi ol, bunların hiç bir önemi yok. Ben kırılmaya razıyim. Hem sen.. acıtamadın ki canımı.. " diye gülümsedi. Aslında acımıştı. Canı yanmıştı. Defalarca sormuştu kendine ben nerede hata yaptım diye. Bir cevap alamamıştı.


"Yalan söyleme. Çok incittim seni biliyorum." Deniz suçlu çocuklar gibi başını aşağıya dikti.


"Mavi... Yıktın beni. Tek kelimenle kendimi bana binlerce kez sorgulattîn. Kendimden nefret ettim neden ben böyleyim diye. Acı çektim. Ama seni her gördüğümde, mavilerinde boğulduğumda, kalbimi her titrettiğinde dedimki kendi kendime 'yakacaksa canımı bu kız yaksın. Gelecekse acı bu kızdan gelsin. Acısı bile başım gözüm üstüne." Deniz hayran hayran Rüzgarı dinliyordu. Gerçekten bu dünyada deniz i bu kadar çok seven biri varmıydı?




Denizden.

Rüzgar konuştukça kendimden dahada nefret ediyordum. Ben bu çocuğu hakketmemiştim. Ben yıllarca beni böyle sevecek biri ola bilirmi diye düşünürdüm. Hep hayalimdeki kişiyi çok yakışıklı, havalı, cool, zengin biri hayal ederdim. Hep mükemmel olsun isterdim. Ama şimdi bakıyorumda.... Birini sevmek için illa onun yakışıklı veya güzel olmasına gerek yoktu. Kalbin kimin yanında deli gibi çarparsa o kişi senin kusursuzundu.





Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin