Özel mi özel bölüm 3.

2.8K 132 48
                                    


"Ferit, gelsene buraya. Bak su çok güzel" Anandır güzel. Ne Feritmiş arkadaş sabahtan beri bi bitmedi yahu. Ferit su çık gızıl, Ferit liminiti il bini, Ferit imin ifindim ni yikişiklisin. 

Bıktım kızlar, yeminle buraya geldiğimizden beri şu Derya denen kızın Ferite kaşarlanmasından bıktım. Hayır, kıskandığımdan değil ama canım çocukcumu bınaltıyırdı. Ve ben cidden bu durumdan sıkılmıştım.

"Yok Deryacım, Ferit havuza girmez. Onun favorisi Deniz!" dedim bastırarak. Okul gezisi birinci sınıflar olarak bazı çocuklarla birlikte gezmek için bir otele gelmiştik. Biz Rüzgarcımla güzel anılar biriktirmek için buna razı gelirken yolda aynı Rüzgar gibi tıpçılık okuyan Deryayla tanışmıştık. Ve ilk andan itibaren o itici ve pek mükemmel sahte lensli gözlerini benim biricik Rüzgarımdan çekmemişti. Cadı işte nolacak. Bunun gibilerini kızgın yağ dolu tavaya atıpta kısık ateşte pişirmek vardı...Ama malaasef o asrları çoktaan geçmiştik.


"Ya ama su çok güzel" ağzını yalpalaya yalpalaya konuşması yok mu? Şeytan diyor tut o ağzı yorulana kadar s..


"Aman Mavi'm ne ettin hiç yakışıyormu o düşünceler sana?" Hayretle Rüzgara döndüm. 

"Bana sakın sesli düşündüm deme?!" korku dolu gözlerel bakmış olacağım ki gülerek başını iki yana salladı. 

"Hayır sesli düşünmedin. Ama ben seni o kadar mükemmel tanıyorum ki, ne düşündüğünü anlaya biliyorum." bilmiş bilmiş konuşunca içimden bir ısırma isteği gelmişti. Ellerimi uzatarak yanaklarını kaptım ve sıkmaya başladım.

"Oy çen beni tanıyormuçun çen? Çen bitanemisin çen?" Rüzgar aynı benim gibi gülerek elleriyle yanaklarını sıktığım bileklerini kavradı ve fazla aşık olmuş olacağız ki öyle dalıp gitmiştik bir birimize. Ben bu çocuğun annesi olmayı çok isterdim be. Mesela küçükken top oynardım onunla...


"Ben o topu senin bir yerine...!"  diye başıma gelen topla Deryaya döndüm! 


"Kızım ben seni varya! ben senin ecdadını... Ben senin evveliyatını, ben senin gelmişini, geçmişini..." topu kavradığım gibi hızlıca ona doğru attım, ama hiçte mükemmel olmayan genlerim sayesinde gene tutturamamıştım.


"Ya sanki bilerek attık." ciyaklayarak konuşunca tam üzerine bu sefer kendim atlayacaktım ki, Rüzgarın elleri sıkıca belimi kavramıştı.


"Mavi bak sakin. Sakin ol. Zaten tutamıyorum." Bu sefer sinirli suratımla hızlıca ona döndüm.


"Ne yani kilo mu aldım ben Rüzgar? Ben şişmanmıyım?" dedim ona bakarak. Ağzı o şeklinde açılırken, tekrar Deryaya döndüm.


"Kızım senin o toynaklarını söküp başka yerlerine montelerim tamam mı? Bana bak zate n geldiğimizden beridir bir Feritte Ferit tutturmuşsun, senin o Ferit diyen ağzını varya.. İki elimi o ağzına sokarım bir ucunu sağ kulağına, diğer ucunu sol kulağına kavuştururum. Beni zorlama Deryamısın, Sehramısın nesin." sinirle soluyup arkamı dönerek denize doğru adımlamaya başladım.Adımdanmıdır, suyumdanmıdır nedir ne zaman deniz görsem durulurdum. Fırtınalarım hemencecik dinerdi. 


Yürürken çaktırmadan arkama baktım. Ama Ferit yoktu. Kesin deryanın yanında kalmıştır. 

Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin