Rüzgarcımdan sevgilerle...
Dersler beni bunalttığından çıkarak bahçede oturmuştum. Bugünde Deniz gelmemişti. Konuşmamızın üzerinden tam iki gün geçmişti. Ama Deniz okulda yoktu. Ona ulaşamıyordumda.. En son evlerine gitmek istemiştim ama biraz daha sabr diyerekten beklemeyi karara almıştım.
Kışın en soğuk aylarındaydık ve ben çok üşüyordum. Bu yüzden sanırım bahçedede duramayacaktım. Bunun için okul binasına doğru adımladım ve içeri girdim. O anda odasından çıkan müdür beni görünce hemen gülümsedi. Sahte bir gülümsemeyle..
"Feritcim, odama gel yavrum." deyip çıktığı gibi odasına girdi. Bende şikayet etmeden arkasınca adımladım. Aklım Denizdeydi ve bu yüzden pekte neşeli değildim.
"Buyurun hocam."
"Feritcim bu hafta arkadaşların Kapadokyaya gidecekler. Sizin sınıfın topluca o gün okulda olması lazımki, fotoğraf çekinip bakanlığa gönderelim, biliyorsun okulumuz böyle işlerde hep birincidir.." Başımı olumlu anlamda salladım.
"Hocam peki şey.." dedim merakla "... benimle gidecek kız vardıya hani, Deniz. O gitmiyor değil mi? Okulda yokta. O gidiyor herhalde.." dedim sanki bilmiyormuş gibi.
"Ha, o kızmı? Yok canım. Hem o kaydını okuldan aldırdı." dedi önemsizce. O an..
Dünya durdu.
Zaman durdu..
Yaşam durdu.
Nefes alışverişim durdu.
Etraftaki herşey durdu....
Deniz. Benim MAvim. Gitmişti. Okuldan kaydını aldırmıştı. Bense bunu bilmiyordum. Bana söylememişti..
"Peki nereye gitti? Yani hangi okula?" sesim titriyordu. Yutkundum. İçimin acısı hala geçmemişti..
"Valla taşınmış İstanbuldan ama neresi bilemedim." dedi. Kendimi öyle garip, eksik, pnemsiz hissediyordumki..
"Peki hocam." dedim ve odadan çıktım. Hemen bahçeye inerek arka tarafa doğru adımladım. Denize ilk sarıldığım yer. Kalbimin ilk kez umutla atışı. İlk kez içimde yeşeren umut tohumcuğu..
Nefes alamıyordum. Ciddi anlamda nefes alamıyordum. Havanın soğuk olmasına rağmen terlemiştim. Gözlerim doluyor burnumun ucu sızıldıyordu. Son kez parka gelişi geldi aklıma. Dmeek bu yüzden o haldeydi. Biliyordu. Son kez elini tuttuğumu, gözlerine baktığımı biliyordu..
Ama ben.. onu görmeyince özlerim. İki yıldır her gün onun mavileriyle başlamıştım güne, her gün onun birileriyle konuştuğunu görüp kendimi onların yerine koymuştum. Deniz giderse, ben nasıl dayanacaktım? Bir daha kim bilir ne zaman tutabilirdim ellerini. Belkide asla..
Göğsüm sıkışıyor, kalbimin üzerinde bir acı beliriyordu. Gözlerim çoktan buğulu buğulu olmuştu. Bir vedayı bile hakketmemişmiydik Deniz? Şimdi ben yerini nasıl dolduracaktım? Dola bilecekmiydi o boşluk?
Gözümden bir iki damla yaş akarken ellerimle yüzümü sildim. Hadi ama rüzgar dünyanın sonu değil ya.. Elbet bir gün...
Kendimi toparlayamayıp gözlerimi kapattım. Bu duygudan nefret ediyordum. Yine yalnızdım. ama bu seferki başkaydı. Bu sefer kaybetmiştim. Derin kaybetmiştim. Deniz Derini kaybetmiştim..
Ona kızmaya hakkım varmıydı bilmiyordum ama kızmıştım. Kırılmıştım. Beni önemsemiyordu. Belkide... Hayır hayır. bana beni sevdiğini kendi söylemişti. Deniz beni seviyordu. Ama gitmesi gerekmişti o da bu yüzden gitmişti.
Ben ona kendimi zorla açımıştım. Şimdi tekrar gel diye bilirmiydim? Sanırım diyemezdim. Beklerdim. Sonsuza kadar beklerdim. Ama gel diyemezdim. Gelse sarılırdım, yine severdim onu, sarılırdım sımsıkı ama ona asla gel diyemezdim. Ya gel dersemde gelemzse? Sonra nasıl bakarım tekrar gözlerine...
Gitmişti. Harbi harbi gitmişti.
Ama hâlâ kalbi benleydi değil mi?Kandırma kendini Rüzgar. Kaybetmiştin Denizi. Sonsuza kadar kaybetmiştin. Senin onu bulmanı isteyene kadar onu asla bulamayacaktın. Kazandığını zann etmiştin ama maalasef Rüzgar sen başından beri kaybetmişsin..
********
Deniz..
Kalbimde hissettiğim acıyla elimi göğsüme koydum. Her nefeste kalbimin üzerine hançer batıyormuş gibi bir acı oluşuyordu. Bir süre öylece durdum.
Acaba, Rüzgar benim artık orda olmadığımı öğrenmişmiydi? İki gün geçmişti. Öğrenmişti kesin. Merak ederdi o beni..
Gözlerim dolmuştu. Onu o kadar çok özlemiştim ki... İki gün çok uzun süre değildi belki ama, o süre zarfında hissettiğim onca duygu onun burnumda tütmesini sağlamıştı.
Yatağa yatıp elimi acıyan kalbimin üzerine koydum. Geçecekti. Geçecekti..
Olmazsa ben giderdim ona... Şimdi güçsüzüm ama ileride hele şu sınavlardan sonra.. Üniversiteyi İstanbul'a yazardım ve oraya giderdim. Varsın ailem beni bin kez kovsun. Gider bir yurtta kalırdım. Ama hayallerimin, Rüzgarın peşinden giderdim.
"Affet beni Rüzgar. Ne olur kızma bana. Küsme. Nefret etme benden. Söz veriyorum. Elime geçen ilk fırsatta sana ulaşacağım. Ilk fırsatta yanına geleceğim. Söz veriyorum."
Elimi kalbime doğru dahada sıktım. Rüzgar benden kilometrelerce uzakta ola bilirdi. Ama her zaman tamda elimin altında, hissettiğim her çarpıntıda olacaktı. Aramıza ne kadar mesafe girerse girsin. Engeller, nefretler olursa olsun.. Rüzgar Denizini asla yalnız bırakmazdı. Denizde Rüzgarsız kalmazdı.
*****
İşte. .. Yeni bölüm. Nasılsınız bakalım. Neler oluyor neler bitiyor. Beğendiniz mi?
Geçen bölümdeki yorumlarınızdan sonra süper fikirler oluştu bende. Bunda sizinde payınız kocaman. O yüzden her birinize çok teşekkür ederim. Siz olmasaydınız donar kalırdım. Iyiki varsınız. Sizi o kadar çok seviyorum ki. Sanki hep birlikte Denizle rüzgarı izliyor gibi hissediuorum.
Kusurum,hatam varsa affola.
Önerileriniz ve yorumlarınız♡
Yıldızımıza dokunmadan geçmeyin ifenim☆
💙Mavi kalın.
Mavimiz yok diyede mavilerinizi akıtmayin. Onlar benim en güçlü hazinem😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)
Teen FictionDeniz: beni rahatsız ettiğini söylemiştim. Bana birdaha yazma. Korkak! Zavallısın sen! Şimdi hadi sana eywallah! Anonim: Hayır Mavi hayır. Anonim: engelledin mi gerçekten? Anonim: seni seviyorum Mavi. Anonim: sadece beni ilk önce kalbim için sevme...