Bölüm: 49:Finale 1 kala.

4.3K 326 226
                                    

1 hafta. Tam tamına Rüzgarla son konuşmamızın üzerinden  1 hafta geçmişti. Bu süre zarfında onu hiç aramamış, engelli olduğum hâlde mesaj dahi atmamıştım.
Ö(z)lüyordum. Onunla konuşmadığım her dakika benim için cehennem gibiydi.
O kadar alışmışım ki ona. Şimdi içim paramparçaydı. Rüzgarsız bir Deniz. Ne haldeydimdir düşünün.

Okulda, evde konsantre olamıyordum. Derslere kafa yoramıyordum. Zaten derslerin bitmesine az kaldığı için hevesim kaçmıştı birde bu tatsız olaylar tuz biber olmuştu.
Rüzgarsız bir hayat bana zor geliyordu.

Odamda oturmuş, Sibelcan- Kanasın  dinliyordum. Aynı zamanda tavanı izlemekle meşguldüm. Kanasın, Kanasın. Bırakın yaram kanasın.. kendi kendime şarkıyı mırıldanırken kapı zilini duyup gözlerimi devirdim.

"Babanne kapı!" Diye bağırdım. Özür dilerim ama bu halde kalkıp kapı açmayacaktım. Ama galiba babaannem beni duymamıştı.

"Babaanne kapı çalıyor " diye tekrar bağırdım. Normalde koşarak kapıyı hemencecik açardı. Ama bugün evren ana sanırım kapıya benim bakmamı istiyordu.

Oflayarak ayağa kalktım. Terliklerini giyinerek aşağıya indim ve kapıya yöneldim. "Kim o?" Diye sorup beklemeye başladım. Hayır tabiikide dizilerdeki gibi hemencecik açmayacaktım. Hırlısı var hırsızı var.

"Benim kızım ben." Babaannemin sesini duyup kapıyı açtım. "Ama pamuğum sen ne zaman çıktın dışarı?" Elindeki poşetleri alırken sordum.

"Seslendim ama duymadın. Hâlâ depresyonda mısın?" Dudaklarımı bükerek ona baktım.
"Ne depresyonda olcam be? Çok mutluyum bi kere." Dedim. Elini yaw he he anlamında sallayıp mutfağa gitti. Bende elimdeki poşetlerle mutfağa gidip tam onları bırakacakken kapı tekrar çaldı.

"Babaanne evren sanırım benimle dalga geçiyor. "  nefesimi dışarı üfleyerek kapıya doğru yöneldim.

"Kim o?" Diye sordum. Kapının diğer tarafından "benim" lafını duyunca elimi kapı koluna uzattım ve hemen kapıyı açtım. Sonra o iki arada bi derede düşünü verdim.
Benim diyen kimdi lan. Ben hemen açtım?.ama aslında hepimiz böyle değil miyiz? Her benim diyene kapımızı, her seviyorum diyene kalbimizi açarız..


Neyse devir ciddiyet devri.


Kapıyı açınca karşımda Rüzgarı görmemle yerimde donmam bir oldu. Tam tükürüğümü yutacağım ânâ denk gelmiş ki, öksürerek yüzüne baktım.

"Senin ne işin var burda?" Sinirle sordum. Yüzünde belirsiz bir gülümseme belirdi.

"Mavi'm ben asl..."

"Sus" dedim lafını ağzına tıkıp.

"Ama bi dinlesen.." elimi uzatıp dur işareti yaptım.


"Sesini dahi duymak istemiyorum. Lütfen git burdan. Ben düşündüm karar verdim. Haklısın. Bunu uzatmanın bi anlamı yok." Kapıyı tam kapatacakken ayağını kapının arasına sıkıştırdı.  Film mi çekiyoruz be?




"Sipaydimisin sen Rüzgar? Çek ayağını." Tabiiki çekmedi.


"Mavi. Hepsi oyundu. Yemin ederim. Sadece buraya gelip sana sürpriz yapmak istedim. Çok sevin istedim. Yoksa ben öyle laflar edermiyim?"    Hah..




"O sözler şakacıktan söylenmiş ola bir belki. Ama bende yarattığı deprem gerçekti. Sen o sözleri bana yaptığın sürprizin için söylemiş ola bilirsin. Ama ben o sözler karşısında gerçekten incindim." Yağmurda ıslanmış köpek gibi bana baktı.


Anonim : Mavi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin