OKYANUS MAVİSİ 5

58 32 12
                                    

Keyifli okumalar💚

   

       Çocuk muhtemelen on ikinci sınıftı.Dalgalı saçları,kahverengi gözleri olan uzun boylu bir şeydi işte. Ben ona dönünce "Müdür yardımcısı seni çağırıyor" dedi.

    Demek sınıftaki kızın dediği doğruymuş. E o zaman gidelim görelim.

        Yaklaşık yirmi dakika boyunca müdür yardımcısı ,o kız ve ben konuşmuştuk. Bu arada adının Sinem olduğunu öğrendiğim kız tam bir yalancı. Babasının yanında ' baba, ee... yani pardon sinan bey bu kız bilerek bana omuz attı ' demişti.

       Allahtan adam kızının ne tür bir mal  ve yalancı olduğunu öğrenmiş beni sadece hafiften uyararak göndermişti.

     Aslında ben bu olayı uzatmasını çok iyi bilirdim ama olay annemlerin kulağına gider diye susuyorum.

     Müdür yardımcısının odasından çıkınca sınıfa doğru çıktım. Kapıyı tıklatıp öğretmenden özür dileyerek sırama geçtim. Benden yaklaşık on dakika sonra da Sinem geldi.

      Sonraki dersler hızlı geçmişti. Ya da ben tüm fırsatlarda uyuduğum için bana öyle geliyordu.

        Dersleri anlayamıyordum çünkü konu olarak gerideydim ve buradaki hocaların ders anlatışı eski okulumdakilere göre çok farklıydı. Ankara da hocalar daha ılımlıydılar ve işlerini severek yapıyorlardı.  Fakat buradaki hocaların çoğu ruh gibiler. Derse giriyorlar, dersi anlatıyorlar ve zil çalar çalmaz sınıftan gidiyorlardı.

     Çıkış zilinin çalmasıyla sıramın üzerine çıkardığım bir kaç kalem ve defteri çantama koyup sınıftan çıktım.

     

       Aşağı inerken beni babamın alacağı ve benim babamı aramam gerektiği aklıma geldi. Telefonumu çıkararak babamı aradım.

Ben: Alo baba, merhaba. Seni aramamı söylemiştin o yüzden aradım.

Babam: Merhaba. Kızım şu an çok meşgul ve sinirliyim. Sen taksiyle git eve. Ya da şoför alsın seni. Görüşürüz acil kapatmam gerek benim.

Dedi ve kapattı.

        E yani kendimle baş başaydım yine. Okul bahçesinden çıktım ve yürümeye başladım.

       Bir yandan yürüyor bir yandan da ortamı inceliyorum desem yalan olamzdı herhalde .  Okulun çevresi çok kötü bir yere benzemiyor ama çiçekte açmıyor yani. Hatta az önce yanımdan birisi içerek geçmişti.

        okula yaklaşık iki yüz metre yakınlıkta bulunan tabelada Berrak kafe diye adı yazılı olan kafeye gittim.

       Kafenin içi sade ama harikaydı. Muhtemelen artık hep buraya gelecektim. Ağırlıklı olarak açık kahve ve turuncu renkleriyle döşenmişti.

      Bende boş bir masaya giderek kahve siparişimi verdim. Telefonumu alıp bir haber sitesinde son dakika haberlerine bakmaya  başladım.

         Bir hata hayatına mal oldu! 37 yaşındaki ç.k. alkol alarak sürdüğü arabayla yaklaşık beş kilometre gittikten sonra seyir halinde olan ve içerisinde beş kişiden oluşan bir ailenin bulunduğu arabaya çarptı.

OKYANUS MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin