OKYANUS MAVİSİ 13

44 8 5
                                    


Keyifli okumalar💗

    Hızla yerde sırılsıklam olmuş bedenini kucağıma aldım ve buradan daha işlek olan bir caddeye çıktım. Mutlaka bir taksi görmeliydim.

    Beş metre kucağımda aryayla yürüdükten sonra kenarda duran bir taksiyi görmemle hızla taksiye bindim ve buraya en yakın hastanenin adresini verdim. Kucağımda yatıyordu. Hafif gözüken ağırlardandı bu!

  Yüzümü minik bir tebessüm aldı. Bu kız her bayıldığında yanında ben oluyordum.
İlki sahilde bayılmasıydı. ikincisi yine sahildeydi.Sahile gitmeyi,sahilde yürümeyi severim ben o yüzden hemen hemen her gece sahile giderim ben.

   Bu sefer yürürken bayılmıştı.Evime götürmüştüm o zaman. Ve üçüncüsü şimdi.
İlk gördüğümde sevmemiştim,sevememiştim çünkü bugüne kadar yediğim kazıkların hepsini arkadaşım diye konuştuklarımdan yedim... İnsanlara karşı o yüzdendir  soğuk duruşum.Mecbur öyle duruyorum ama arya farklı, bakışları,konuşmaları... Belki bir gün tamamen gerçek arkadaşım olur.

      Taksicinin geldik demesiyle cebimden çıkardığım parayı taksiciye uzattım ve aceleyle taksiden inerek hastaneye girdim.

Arya'dan

     Çok parlak! Kapalı gözümün üzerinden gözlerimi yakan ışıkla gözlerimi kırpıştırarak açtım. Bakışlarımla odayı taradığımda hemen sol tarafımda yorgun bir halde oturan esili gördüm.

    “Demek uyandın.Çok korktum senin için."
dedi esil.Hafif tebessüm ettim ve ağrıyan boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım. “ E şey ne-neredeyim  ben?"

     Üzerimden tır geçmiş sanki.Esil gözlerini kaçırdı ve bir süre yere baktıktan sonra bakışlarını bana çevirdi ve derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. “ Şey ya! Şey... Bayıldın sen işte...Şey oldu ya... onu gördüğünü sandın da..."

     Sol gözümden akan damlayla gözlerimi sıkıca yumdum. Gözyaşım yüzümde harita çizmek istercesine akarken gözlerim kapalıydı. Yaşıyor diye kendimi kandırmış ve deli gibi yağan yağmurun altında koşmuştum. Ben...hayır! Bu bir hataydı,hata bile olamazdı çünkü imkansızdı. O yoktu,kayra yoktu!

      Sadece aptal beynim öyle görmek istemiş ve öyle görmüştü. Gerçek olması için neyimi vermezdim ki zaten?

“Evet...hatırlıyorum. Bu konu hakkında şu an konuşmak istemiyorum. Başka zaman konuşalım tamam mı?Ne zaman çıkacağız?"
diyerek konu değiştirdim.

   Başını usulca salladı ve “Aslında bunu yapmak istemezdim ama anneni aradım ve bu gece bir kaç kızla benim evimde parti düzenlediğimizi söyledim. Yani... eve gitmek istemezsin diye şey ettim zaten...Annen izin verdi ama kalmak istemezsen eğer bir şey diyemem." dedi.

    Bu üzüntümün içinde sevineceğim bir şeyin olması ne güzel. Şu an eve gidip yarım saat boyunca anneme hesap verip bir yarım saatte annemin o çocuğu unutmamla ilgili söylentilerini dinlemek zorunda kalmak mı?
Kâbus gibi...

      Ağır bir şekilde yattığım yerden kalktım. Üzerim hâla aynıydı. Saat on'u geçiyordu.
Yağmur hâla bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Esille hastaneden çıktık ve önümüze gelen ilk taksiyi durdurarak esil'in evine gittik.

     Şimdiyse geniş ve rahat koltuklarda oturuyoruduk. Üzerimdeki ıslak ve çamurlu kıyafetlerimi çıkarmış esile ait olan siyah pijama takımını giymiştim. Olanları aklımdan oldukça uzak tutmaya çalışıyordum ama esil'e borçluydum. Kız özel korumam gibi her bayıldığımda yanımda oluyordu ve bir şeyleri bilmesi gerekiyordu artık.

OKYANUS MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin