Çok çok çok uzun bir aradan sonra çok çok çok keyifli okumalar.🌹
Abooov! Her yerim ağrıyordu. Olduğum yerde döndüm ve ahh! Düştüm. Neredeyim ben yağ!
Bir yandan alarm çalıyor, bir yandan sandalyeden düşüyorum. Daha güzeli olamaz. Önce kalkıp alarmı kapattım. Gece ders çalışırken uyuyakalmışım.
Ağır bir şekilde banyoya gidip duş aldım ve saçlarımı kuruttum. Saçlarımı dağınık topuz yaptıktan sonra dolabın karşısına geçip koyu gri bir tişört ve siyah pantolon alıp giyindim. Hazırdım herhalde. Telefonum ve kulaklığımıda çantama koydum ve aşağıya indim.
Yine bir klasik. Herkes masada kahvaltısını yapıyordu ama ben kendimi pek aç hissetmediğimden bahçeye çıkıp babamı beklemeye karar verdim.
Hava güneşliydi. Zaten yaz mevsimindeyseniz kar yağmasını bekleyemezdiniz ve ben bekliyordum.
Sıcak havaları sevmiyordum ,soğuk her zaman en iyisi.On dakika sonra babamda evden çıktı ve arabaya doğru ilerleyip arabaya binince yola koyulduk.
A yol konusunu geçende babamla konuşup onunla gitmek istemediğimi yürüyerekte gidip gelebileceğimi söyleyecektim ama unutmuştum.
Boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım." Baba ben sana bir şey söylemek istiyorum" dedim ve babamın hafif başını sallamasıyla devam ettim."Okula yürüyerek gidip gelmemin benim için daha uygun olacağını düşünüyorum çünkü bilirsin ki yürümek güzeldir ve ben yürüyerek huzur bulanlardanım " dedim.
Herhalde babam tamam derdi sonuçta o kadar konuştum demi?
Babam " peki arya. Senin istediğin gibi olsun ama tek bir şartım var. Okul çıkışından sonra bize haber vermeden çok vakit geçirme orada burada" dedi.
Oh izni de aldım, rahattım artık. Bu demek oluyor ki okul çıkışında yürüyerek eve gideceğim.
Okul bahçesinin önüne vardığımızda arabadan inip babama ' görüşürüz' dedim ve bahçeye girdim. Bazı öğrenciler bahçede oturuyordu ama benim bahçede oturasım yoktu okul binasına ilerledim ve okula girdim.
sınıfa girdiğimde yalnızca 5-10 kişi vardı. Bende en arkadaki sırama geçtim ve kulağıma kulaklığımı taktıktan sonra başımı sıraya koyup biraz kestirmenin fena olmayacağı düşüncesiyle gözlerimi kapattım.
sınıfa giren gürültülü grubun ardından başımı sıradan kaldırıp kulaklığımı çantama koydum. Muhtemelen öğretmen bir kaç dakikaya gelir.
kısa boyu, küt kesilmiş saçları ve giydiği turuncu diz üstü elbisesiyle 'ben her şeyi bilirim' havasında sınıfa giren fizik öğretmeni olduğunu öğrendiğim Nil hoca sınıfa girer girmez " çocuklar yetiştirmemiz gereken tam üç konum var bu yüzden dersi kaynatmadan defterlerinizi çıkartın çünkü yazdırdığım her şeyden sorumlusunun" dedi ve elinde kalemle tahtaya hızla bir şeyler yazmaya başladı .
Bende çantamdan mavi,telli defterimi çıkardım ve ellerim kopana kadar yazı yazdım.
***
“Hayır benim dediğim gibi olacak! Başka bir şey yap dersem yaparsın!..........Aynen sen sadece onu yap yeter........... Anlaşmamızı unutma bu işte sadece benim karım olmadığını da........ Tamam ararsın........ Kapatmam lazım" dedi ve kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUS MAVİSİ
Fiksi UmumAyakta duramıyor ve titriyordum. kurumuş boğazımı temizledim ve avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. " Kayra... biliyorum yoksun.Şimdi görüyor musun beni? Duyuyor musun sesimi? hissediyor musun hissettiklerimi? peki Özlüyor musun sende ben...