OKYANUS MAVİSİ

OKYANUS MAVİSİ 7

Keyifli okumalar💕

   
       Bir bahane uydurmam gerekiyor,bir bahane uydurmam gerekiyor... Babam tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakarken çok  güzel bir bahane bulmam gerekiyor.

      On- on beş saniye babamın yüzünd baktıktan sonra konuşmaya başladım. " Ee... Esmaydı baba. Esmayla konuştum. Beni işletmeye kalktı bende olayı çaktığımı belli etmiyim dedim kendi kendime. Sonra onunla dalga geçeceğim ya o yüzden."dedim ve söylediğim komikmiş gibi gülmüştüm.

       Valla babam  bal gibide bana inanmıştı. Yani inanmıştır herhalde çünkü çok güzel bahane buldum. Babam " hmm, peki o zaman hadi gidelim." dedi ve bende başımla onaylayınca arabaya doğru ilerleyip yola koyulduk.

        Bahçenin önünde durduğunuzda arabadan indim ve "görüşürüz baba" dedim.

      Ben öyle deyince babam da bana"görüşürüz kızım." dedi ve hızla uzlaklaştı.

      Okula doğru döndüm ve "oha, orangutan!" diye bağırmam gecikmedi. Boyu benden yaklaşık beş santimetre uzun, esmer fakat gözleri bal rengine benzeyen çocuk da aynı benim kadar şok olmuştu ve gözlerini kocaman açmıştı.

       " ne bağırıyorsun yağ" diye sitem etmesi geçirdi tabi. Hemen cevap verdim " Ne mi bağırıyorum! Önce gelip bana çarpıyorsun sonra da ne bağırıyorsun diyorsun."

       " yalnız dikkatini bir ayrıntıya çekmek isterim ki sadece ben sana çarpmadım sende bana çarptın ve suçlu ben değilim. " dedi. Heee. Şimdi çaktım olayı ve rezil olmuştum.

       "Neyse ne işte. Seninle uğraşamam. " dedim ve hızla sınıfa gitmek üzere oradan ayrıldım. O sırada okula yeni gelen beş, on öğrencide tartışmamızı izliyordu.

      Sınıfta üçlü şekilde oturan kızlar ve iki erkek vardı. Çoğu kişi dışarıda veya kentinde olmalıydı. Dün oturduğum  yere yani en arka boş yere geçtim ve saatine baktım.

       Dersin başlamasına on iki- on üç dakika vardı. Bende kulaklığımı çıkardım ve müzik dinlemeye başladım. Bir yandanda başımı sıraya koyup gözlerimi kapattım.

       Sınıftan gelen uğultu sesleri çoğamıştı  yani hoca birazdan girer herhalde. Sıraya koyduğum başımı kaldırdım ve kulaklığı çantama koydum.

        Neredeyse kimseyle konuşmamış ve ilk günden bir kişiyle tartışmıştım. Arada bazı kızlar bana bakıyor ,bir süre süzüyor ve ardından önüne dönüyorlardı. Beni pek sevmemişlerdi. Aman ben onlara bayılıyorum zaten, çokta umrumda!

     Hocanın gelmesiyle uğultu yerini tamamen sessizliğe bırakmış ve derse odaklanmıştı. Tabi bende derse odaklandım.

       Derse giren öğretmen dünde derse girmişti ve matematik öğretmeniydi. Rahat bir tavrı vardı ve otuz beş- kırk yaşları arasında gösteriyordu. Üzerine giydiği mavi bluz ve siyah pantolonla biraz daha genç duruyordu.

      Matematiği neden seviyorum bilmiyorum ama oldum olası bir hoşlantım ve ilgim var. Sınavlardan da genelde doksanın üzerinde alırım.

       Bütün ilgimi derse vermiş bir şekilde ders dinliyordum ki kapının  çalmasıyla bir adet Sinem sınıfa girdi. Bu ne hal yağ! Ay şu an sınıfın ortasında kahkaha atmamak icin kendimi zor tutuyorum resmen. O sarı saçlarını Belliki güzelce toplamıştı ve şimdi darmadağınıktı. Bayağı ağlamışa benziyor, gözleri şişmiş. Siyah pantolonu ve üzerine giydiği ince gömleğe pek bir şey olmasa da olan olmuş zaten yüzüne.

       Sınıfta hoca da dahil olmak üzere herkes ona şok bir şekilde bakıyordu. " hocam çantamı alıp gidebilir miyim , kendimi pek iyi hissetmiyorum da"dedi ve hocanın cevabını dahi beklemeden çantasını alıp sınıftan ayrıldı.

      Kim getirmişti onu bu hale acaba ?

      Zil çalınca lavaboya gittim. Tam çıkacaktım ki bir kaç kızın konuştuklarını duydum ve durup dinlemeye başladım.

       " Bak kimseye söyleme sadece sana söylüyorum tamam mı? Okula doğru yürüyordum hani bir tane kafe var ya? He evet! tam kafenin önünden geçiyordum ki sinemi gördüm. Birisi boğazına yapışmıştı ama kimse onu durdurmuyordu. Bir süre onları izledim .

      uzun boylu bir çocuktu. Zaten yüzünü göremedim. Sonra çocuk sinemi bıraktı ve iki üç adım geri attı. Zaten bende hemen uzaklaştım oradan. Okula geldim. " dedi. Doğruyu söylemek gerekirse sinemi hiç öyle tanımamıştım ve şu an şok olmuştum.

        Anlattığı kişide şok olmuştu zaten."Açelya sen ne diyorsun. Şu an tepki bile veremiyorum. Acaba babası öğrenince ne yapacak."dedi ve bir kaç dakika sonra kapı kapanma sesi duyuldu.

       Kendimi garantiye almak için beş dakika daha bekleyip bende lavabodan çıktım ve sınıfa geldim.

      Dışarıdan  bakıldığında sakin bir şekilde sırasında oturan biri gibi gözüktüğüme eminim fakat kalbimden elli bin tane fikir geçiyordu. Mesela artık sineme karşı kozum vardı. Beni sinir ettiğinde onu bu duyduğum olayla tehtid edebilir ya da bana kötülük yapmasını engelleyebilirdim.

                              ***

         Telefonum çalıyordu. Okuldan geleli yaklaşık iki buçuk saat oluyordu yani saat altıya geliyordu ve ben bu süre zarfında yataktan dışarı bir adım bile atmamış boş boş tavana bakıyordum.

      Yine mi gizli numara arıyordu? Telefonumu elime alıp arayan kişiye baktığımda esmanın aradığını gördüm.

     Esmanında gözleri aynı benim gibi renkliydi. Mavi gözleri , koyu kahve beline kadar uzanan saçları ,orta boyu ve zayıf bir fiziği vardı.

       Ankaradayken en iyi arkadaşım olmasına rağmen istanbula geldiğimden beri konuşma fırsatım olmamıştı. Benim en zor yanımda yanımda duran ve beni her zaman anlayan nadir insanlardandı esma sultan.
s

    Aramayı cevaplandırdım ve telefonu kulağıma yaklaştırdım.

Esma: Arya! Ne zamandır konuşmuyoruz.

Ben: evet haklısın. Ee napıyorsun, okulda durumlar nasıl?

Esma: valla pek bir değişiklik yok aslında. Mervelerin,aysimaların falan heeep selamları var. E sen ne yaptın? Kimlerle arkadaş oldun?

Ben: kanka bir anlatacağım var ya ! Şok olacaksın. Neyse bak şimdi ilk gün okula gittim ve ilk tenefüs Sinem adında bir kızla tartıştım. Kızın babası da müdür yardımcısı! Neyse orada kızı bir güzel domates ettim. Bu sabahta bir çocuğa çarptım. Onunla da tartıştım. Birde Sinem hakkında bir bilgi öğrendim bugün okula savaştan çıkmış gibi geldi ve biri onu tehtit ediyor sanırım.

Esma: oha! Olaylar olaylar. Şu an istanbula yanına gelesim geldi valla! Birde şu Sinem cadısını benim içinde yerin dibine sok. Zaten laflarınla döversin sen kızı.

Ben: Ee özledin mi bari beni?

Esma: ıyy hiç  özlemedim arya!  Neyse şaka şaka. Psikolojin nasıl buradan gittikten sonra daha iyimisin?

Ben: yani iyi olmaya çalışıyorum işte. Geçen gün annemle tartıştım konuda bize çarpan şofördü. Gittim evden koştum saatlerce sonra bir sahile vardım. Oturdum biraz sonra yanıma ağlayan bir çocuk geldi.
      

Esma: arya annem çağırıyor şu an. Sonra konuşalım tamam mı " dedi ve kapattı.

Bir süre daha yattım sonra biraz konu tekrarının iyi olacağını düşünerek çalışma masama kurulup saatlerce ders çalıştım.

Bir bölümün daha sonuna geldik.

Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.💝💝💝