-6-

2.4K 268 87
                                    

Seokjin, boşalırcasına yağan yağmurun altında şapkasını düzelterek hızlıca yürümeye başladı. Aslında bir süre durup yağmurun dinmesini bekleyebilirdi ama ne bu yağmurun dinmeye niyeti vardı ne de kendisinin daha ilk günden işe geç kalmaya.

Hızlı adımlarını koşmaya çevirdiğinde, düşmemesi için içinden dua ediyordu. Marka isminin büyük altın harflerle yazılmış kapıya yöneldi. Derin bir nefes alıp açtı ve sırılsıklam olmuş bedenini silkeledi. Islanmış yavru köpek gibi, sularını etrafa atıyordu.

Gözleri, Bay Jung'u gördüğünde geç kalmadığını anlamıştı.

"Sırılsıklam olmuşsun, hadi koş üstünü değiştir yoksa hasta olacaksın." dedi Müdür Jung endişeli sesiyle.

"Zaten çekimler için değiştireceğim şimdi. Problem olmaz, dikkat edeceğim kendime." dedi hafifçe gülümseyerek.

Karşısındaki adam ona izin veren bakışlarla baktığında, yanından ayrılıp odasının olduğunu söylenilen yere yürümeye başladı.

"Seokjin. Bakar mısın Seokjin?" diyen sese döndürdü gözlerini.

Dün gece barda sürekli sorular soran ve onunla ilgilenen model kızdı bu.

"Efendim." dedi Seokjin, fazla samimi olmaması gerektiğini düşündü bu kızla, dedikodular pek iyi biri olduğunu söylemiyordu.

"Bugün." dedi kız yüzündeki büyük gülümseme ile, "Bugün beraber bir şeyler mi yapsak?"

Seokjin bakışlarını kaçırdı. Çok fazla arkadaşı olmadığından nasıl reddetmesi gerektiğini bilmiyordu, ayrıca bu kızla aynı reklam filminde oynayacağından onunla ilişkisini elbette iyi tutmalıydı. Bakışlarını yeniden kıza getirdi.

"Bugün, çok önemli bir işim var. İptal edemem. Üzgünüm." dedi Seokjin ve başını hafifçe eğerek odasına yürümeye başladı.

***

Taehyung öylece ayakta dikiliyor, Park Jimin'i izliyordu. Her gün bir şeyler emreden bu doktor, bugün hiçbir şey istememişti. Dün ile ilgili bir şeyler söyleyeceğini düşünse de, doktor tek kelime dahi etmemişti. Merakı iyice yükseldi, cidden o kadın ne demişti?

Doktor Park hafifçe öksürdü ve sandalyesine iyice yaslandı.

"Ji Wong, dün çok iyi vakit geçirmiş." bir süre durdu ve yeniden devam etti. "Normalde gönderdiğim hiçbir erkek zevk aldırmazdı ona. Eh tabi, benden başka." diye sırıttı.

Taehyung içinin rahatladığını hissetti. Eğer o kadın kötü bir şey söyleseydi, Park Jimin'in kendisine ne yapacağını düşünemiyordu bile. Özellikle dün onun hakkında konuşmuşken, böyle bir şeyin olması mahvederdi Taehyung'u.

"Ben, sadece sizin dediğinizi yapıp onunla randevuya gittim. Gerisini bilmiyorum." dedi başını öne eğip.

Doktor Park gergince gülümsedi. Kendi kadınına bir başkasının zevk verdiği düşüncesi sinirden delirtiyordu onu. Ama bunu belli etmiyordu, çünkü eğer ederse bırakıp giderdi kadın onu. Bundan korkuyordu.

"İyi." dedi sertçe. "İyi, yapmışsın." diyerek yumuşattı daha sonra.

Taehyung başını salladı ve rahatlamış gibi koltuğa yavaşça oturdu.

"Ne oturuyorsun, git bana kahve getir." dedi sert çıkan sesiyle doktor.

Taehyung, sinirden titreyen elleri ve öfkeden hızlanmış kalbi ile zorla başını eğip odadan çıktı.

moondust | taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin