Taehyung duyduklarıyla birlikte dudaklarını aralamış, şaşkınlıktan açılan gözlerini Seokjin'in üzerinde bırakmıştı. Böyle bir teklifi beklemiyordu, özellikle Seokjin'den hiç beklemiyordu. Fakat hayır demek de istemiyordu, başı fazlasıyla çok ağrıyordu. Belki biraz uyusa kendisine gelebilirdi. Ayrıca bugün nöbetçiydi, birkaç saat uyusa tüm geceyi o şekilde idare edebilirdi.
"Elbette uyumak ben de isterim," dedi Taehyung, geriye attığı adımları yeniden yatağa doğru attı. "Ama bu odada koltuk yok."
Seokjin bakışlarını yan taraflarında gezdirdi, ardından sıkıntıyla nefes verdi. Çok fazla uykusu vardı, gerçekten aralıksız uyumak istiyordu. Fakat göreceği kabuslar onu korkutuyordu, gördüğü her kabusun ardından saatlerce uykusuz kalıyor ve aklından çıkaramıyordu. Bu onu fazlasıyla yoruyordu.
"Sorun değil," dedi Seokjin, yeniden böyle bir teklif sunduğuna inanamıyordu fakat, şu an karşısındaki gence ihtiyacı vardı. Bir tek onu tanıyor, bir tek onun yardımcı olacağına inanıyordu. Zaten babannesi dışında kimsesi olmadığından, şu an bir tek bu adama sığınabilirdi. "Yanımda yatabilirsin."
Taehyung sanki mümkünmüş gibi iyice büyüttü gözlerini, yine asla beklemediği bir teklif duymuş, bunun şaşkınlığını yaşıyordu. Elbette aynı odada uyumak sorun değildi, fakat aynı yatakta yatmak, ister istemez yüreğinin hızlanmasına sebep oluyordu. Bunu engelleyebilmek pek de mümkün olmuyordu.
"Gerçekten rahatsız olmaz mısın?" dedi Taehyung, bileğindeki soğuk elin de hala orada olması Seokjin'in ne kadar kararlı olduğunu belirtiyordu. "Bu yataklar çok küçük, ayrıca ben de çok-"
Seokjin tuttuğu bileği hızlıca kendisine doğru çekti. Fazla bahane duymak istemiyordu, ayrıca eğer giderse asla uyuyamayacağını da biliyordu. İhtiyacı vardı ona, ne derse desin bahane kabul etmeyecekti.
"Yanımda yatarsan sana bir itirafta bulunacağım."
Taehyung bir süre durdu, elbette onu burada yalnız bırakmayacaktı ama yanında yatma fikri onu tamamiyle korkutuyordu. Sanki kalbinin tüm duvarlarının sarsıldığını hissediyordu. Bileğinden bir kez daha çekilince, başını salladı. Bir şey olmazdı, alt tarafı birkaç saat yanında uyuyacaktı.
"İtirafını duymak için yatacağım," dedi Taehyung, Seokjin'in yanında ayırdığı boş kısma doğru yavaşça uzandı. "Umarım yeterince iyi bir itiraftır."
Seokjin gülümsedi, gerçekten iyi bir itiraf sunacaktı ona şimdi. Taehyung iyice yerleşirken ona bıraktığı boşlukta, yattıkları yatağın gerçekten çok küçük olduğunu o zaman fark etti. Çünkü tam anlamıyla sarılıyormuşcasına yakınlardı birbirlerine.
"Rahat mısın?" dedi Taehyung, ellerini nereye koyacağını bilmediğinden göğsünde birleştirmiş, ikisi arasında küçük bir duvar oluşturmuştu. Direkt gözlerine bakamıyordu, çünkü şu an fazlasıyla yakınlardı. Ayrıca yüzüne bu kadar yakında bakmak, yüreğinin daha hızlı atmasına neden oluyordu. Bakışlarını ellerine getirdi ve kıkırdadı. Şu an öyle heyecanlanmıştı ki, heyecanı yüzünden büyük ihtimalle saçmalayacaktı. "Ben şu an hiç rahat değilim."
Seokjin kolunu Taehyung'un belinden attı ve kendisine doğru iyice çekti. Zaten küçük bir yataktı, birbirlerinden ne kadar uzak dururlarsa dursunlar bedenleri birbirine değiyordu. Bu yüzden en azından daha rahat olabilmek için sarılmaları en mantıklı seçimdi.
"Şimdi rahat mısın?" dedi Seokjin, göğsüne doğru çektiği adamın saçlarının kokusu burnuna dolarken gülümsedi. Bu tamamen istemsizce olan bir şeydi.
Taehyung başını onaylarcasına salladı. Şu an tek kelime edebilecek gibi değildi, yüreği çıkıp koşmak istiyordu sanki. Öyle çok heyecanlanmış, öyle çok farklı hislerle kaplanmıştı ki, sanki diyeceği tüm kelimeler zihninde yok olmuştu şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
moondust | taejin
Fanfic[Tamamlandı] Gözyaşlarını kuruttuğu mektubu bıraktı ardında. İçine sığmayan sevgisini dökmek istedi satırlara. Yetmedi, yazmak istedi sayfalarca. Ne kağıt yeterdi sevgisini anlatmaya, ne de ömrü. Ona olan sevgisini ay tozlarına gömdü.