21. Bölüm

1.7K 129 32
                                    


"O gece sen büyükannemle konuşurken ben her şeyi duydum."

Bu söylediklerimle yerin dibine girmesini bekliyordum ancak yüzünde hala merak vardı.

Bir şeyler tamamlanmamıştı.

Bu puzzleda kayıp birkaç parça vardı.

"Eee?"

Demek ki gerçekten anlamamıştı.

"Hani o günü hatırlıyordun. Hatırlıyorsan o gün büyükanneme nasıl sana yük olduğumu anlatmanı da hatırlamalıydın."

Ve o anda Jimin elindeki cips tabağını yere düşürüp paramparça etmişti.

Bu zamana kadar bizim yüzleşmemizi dikkatle dinleyen Hoseok hyung birden ayağa kalkıp telaşla Jimin'in iyi olduğunu teyit etmeye çalışıyordu.

Jimin ise transta gibiydi. Hoseok hyungu duymuyordu bile. Bir süre yine göz göze bakıştık.

Ancak bir anda Jimin başındaki Hoseok hyungu bir kenara iterek koltuğundan fırlamış , beni de gömleğimin yakalarından tutarak kaldırmış ve arkadaki duvara sertçe çarparak yakama yapışmıştı.

Gerçekten sinirden gözleri dönüyordu.

Dişlerini sıka sıka zorla da olsa konuştu.

"Jungkook tek soru tek cevap tamam mı?"

Yakamdaki ellerinin boğazıma baskı yapmasından dolayı sadece kafamı aşağı yukarı sallayabilmiştim.

"Güzel... O gün büyük anneme söylediklerimi sonuna kadar dinledin mi?"

Sorduğu soruyla hafızamı zorlamam gerekmişti.

O günü tekrar canlandırdım kafamda.

Kapıda onları dinlerken bir süre sonra kendimi kıyafetlerimi hazırlarken bulmuştum.

Sonuna kadar dinlememiştim.

Lanet olsun.

İşte o an gerçekten kanımın donduğunu hissetmiştim.

Ya sonuna kadar dinlemediğim için senelerce sonucu devam edecek ve Jimin'in benim salaklığım yüzünden defalarca intihar etmesini sağlayacak bir hata yapmışsam?

Bunun altından gerçekten kalkamazdım.

Jimin ben bir süre cevap vermediğim için yakamdaki ellerini biraz daha sıkıştırmıştı.

Şu pozisyonda konuşmak biraz zordu ancak cevap verip gerçekten bu olayı çözmeliydik.

Bu puzzle bugün burada bitmeliydi.

"D-dinlemedim."

Yakamdaki elleri gevşerken ağzından istemsizce 'hah!' diye sitemli bir ses çıkmıştı.

Yakamdaki ellerini sanki beni fırlatırmışçasına çekip kapıya doğru yürümüştü.

Olmayan kapıya doğru.

"Hoseok bu seans için özür dilerim. Yarın çıkışta yapalım bu seansı olur mu? Şu şerefsiz de yanında olmasın."

O şerefsiz ben oluyordum işte.

Her nasıl olduysa bilmiyorum ama bu olayda dinlemeyi erken kesip onu terkettiğim için suçlu olan taraf bendim.

O şerefsiz bendim.

Tam örtüyü açıp dışarı çıkacaktı ki tekrar Hoseok hyunga dönüp gülümseyerek konuştu.

"Bak Hoseok haklıymışız. Yüzleşmeyle iyileştim. Gerçekten eminim iyileştiğime. Yarın çıkışta son seansıma geleceğim ve sen de gerçekten iyileştiğime emin olacaksın.

Poor and Fool  // JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin