Sokakta bir çöp kutusu görünce aklıma güzel bir fikir gelmişti ve saklanarak Jimin hyungun bu tarafa gelmesini beklemiştim.
O yaklaşınca ise çöp kutusunun arkasından çıkmış ve onu duvara yaslayarak benden kısa bedenle dudaklarımızı buluşturmuştum.
•••
O an orada dakikalarca öpüşmüş ve sonunda ayrılarak beraber eve dönmüştük.
Şimdi ise aynı yatakta birbirimize geçmişin hesabını soruyorduk.
Sarılarak...
"Peki ne zaman o çeteden ayrıldın hyung?"
"Başkanın bana olan ilgisini biliyorsun Jungkook-ah. Orada mutlu olmadığımı anlattım ve aldığım parayı onlara geri ödedim. Tabi ki bir şey yapamadılar.
Sıra bende. Bu zamana kadar hiç kız veya erkek sevgilin oldu mu?"
Bunu çekinerek soruşu o kadar tatlıydı ki içimden bir ses bir sürü oldu diyerek onu kandırmak istiyordu.
Ama tabi ki kıyamadım.
"Hiç olmadı hyung."
Söylediğim şeyle tuttuğu nefesini bırakmış ve bana daha da sıkı sarılmıştı.
"Peki benim sana sormam gereken daha ciddi bir soru var hyung. Dün okula gittim ve bana 2 lise kaydım olduğunu söylediler. Lise müdürü senin seneler önce gelip benim 4 senelik lise kaydımı ödediğini söyledi. Eğer o pis paralarla böyle bir şeye kalkıştıysan bu gerçekten biraz kırıcı olur hyung."
Sorum onu germişti , bu çok belliydi. Bir süre bekledikten sonra ise almak istediğim cevap yerine boş boş konuşmaya başlamıştı.
"Boş ver Jungkook , o lisede okumadın sonuçta. Çıkan para benden zaten , geri alacak halimiz de yok. Takma böyle şeyleri kafana."
"Hyung oyunun kurallarını bozuyorsun. Ben de cevap vermeyeceğim öyleyse bundan sonra."
"Jungkook bunu gerçekten sana söyleyemem. Ama pis bir parayla olmadı o iş tamam mı ? Canını sıkma bu yüzden."
Benden bir şey saklıyor olması sinirimi bozmuştu. Kendimi trip atan sevgilim moduna sokmuş ve kollarının arasından çıkıp arkamı dönmüştüm.
O ise söylenmeye devam ediyordu.
"Jungkook yapma ama böyle. Gerçekten seni düşündüğüm için böyle konuşuyorum. Bebeğimm~ Hadi amaaa bana nasıl kıyabilirsin kiii~"
Her ne kadar yalakalıkları beni güldürse de öğrenmeden dönmemekte kararlıydım.
O da bir süre daha yalakalık yapıp en sonunda pes etmişti.
"Hatırlıyor musun Jungkook ; okula yeni başladığın , yeni yeni matematik öğrendiğin zamanlar paramızı hesaplıyordun ama bir kısmı sürekli kaybolup gidiyordu."
Anlatmaya başladığını hissedince tekrar ona dönmüş ancak bu sefer göz göze olmak istediğim için göğsüne yatmamıştım.
"Büyükannemin tedavisi vardı Jungkook-ah. Para biriktirdim o çok da yüksek olasılıklı olmayan tedavi için senelerce. Ben parayı tam ucu ucuna denk getirmeye yaklaştığımda sen lise sınavına hazırlanıyordun ve o liseyi çok istiyordun. Pahalı bir liseydi Jungkook biliyorsun. Anca senelerce para biriktirmiş olsam seni yazdırabileceğim kadar pahalı bir lise."
Yavaş yavaş senaryonun sonu hakkında kafamda bir şeyler canlandırmıştı ki sonunun bu olma olasılığını düşünmek bile gözlerimin dolmasına yetmişti.
"Bunun için kendini asla üzme Jungkook. Tercihi yapan bendim. Büyükannemin kurtulma olasılığı düşüktü zaten. Senin bunu daha iyi biliyor olman gerek , doktor olan sensin. Yüzde on küsürlük bir ihtimal için senin mutluluğunu göz ardı etmek istemedim Jungkook-ah."
Ve göz yaşlarım yanaklarımdan aşağıya izledikleri yolu Jimin'in sol göğsünde bitirmişlerdi.
"Ameliyat parasını aldım ve seni o liseye erkenden kayıt ettirdim. Sense daha ortaokulda son senen bitmeden gitmiştin bile."
Ve son damla da taşmış , ben Jimin'in üstüne çıkmış ve göğsünü yumruklamaya başlamıştım.
"NEDEN , NEDEN , NEDEN ?!! APTAL HERİF!! H-HEPSİ SENİN Y-YÜZÜNDEN!! NASIL BUNU... yapabilirsin ona."
Nefesim tükenmiş ; vücudum , sinirimin verdiği yüke dayanamamış ve az önce haşat ettiğim göğüse başımı yaslayarak sevdiğim adamın saçlarımı okşayarak bana söylediklerini dinlemiştim.
Ve sevdiğim adamın kollarında derin bir uykuya dalmıştım.
•••
"Hadi ama çocuklar! Eğer hemen giyinmezseniz geç kalacağız!"
Benim onlarla ilgilenmem sevgilimin çok hoşuna gittiği için gülerek benimle dalga geçmeye başlamıştı.
Ben Jin ommanın yolundan gidiyorum bi kere.
Jin hyung aklıma gelince geçen gün ondan önce aradığım Hoseok hyung ve Jimin'e hatırlatmamı istediği şey gelmişti aklıma.
"Jimin dün senin yerini belki biliyordur diye Hoseok hyungu aradım. Bu akşamki yemeği sana hatırlatmamı istedi."
Jimin unutmuş olmalıydı ki söylediklerimi duyunca gözleri yuvalarından fırlamıştı.
"Tanrımm! Unutsaydım Hoseok beni öldürürdü."
Ancak daha sonra unutmamış olmanın mutluluğu yüzünden silinmiş onun yerini endişe sarmıştı.
Tam ona ne olduğunu soracakken konuşmaya başlamasıyla benim de yüzüm onunla aynı şekli almıştı.
"Peki Hoseok'a olanları nasıl anlatacağım ben?"
Bu son birkaç günde çok fazla şey yaşanmıştı.
Bunları tek başına yaşamamıştı ki Jimin.
"Ben de seninle geleceğim hyung."
"Saçmalama Jungkook."
"Banane beraber yaşadık beraber anlatacağız."
"Jungkook , Hoseok ne tepki verir bilemiyorum. Eğer sinirlenirse bağırıp seni kırmasını istemiyorum."
"Olsun beraber yaşadık , beraber dinleriz azarımızı da."
"Offf Jungkook offf."
İnatçılığıma sitem etmiş ve başıma bir öpücük kondurmuştu.
O sırada çocukların da gelmesiyle evden çıkmıştık hep beraber.
•••
Çocuklar Yoongi hyungu çok sevmişti , tıpkı benim gibi. Kendi istekleriyle ve her hafta onları görmeye geleceğimiz anlaşmasıyla seve seve Yoongi hyungla kalmayı kabul etmişlerdi.
Şimdi ise Jimin'le beraber Hoseok hyungun evine hesap vermeye gidiyorduk.
Kapıyı çaldığımızda Hoseok hyung Jimin'in unutmamış olduğundan dolayı ne kadar mutlu olduğunu ve beni gördüğüne sevindiğini söylüyordu.
Ayakkabılarımızı çıkarırken bize yemeğin hazır olduğunu söylemiş ve mutfağa geçmişti.
Ancak mutfağa girdiğimizde Jimin'in boynuna atlayan bir Min Ji eminim ki ikimizin de aklına gelebilecek en son şeydi.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poor and Fool // Jikook
Fiksi PenggemarBen sadece senin beni bırakacağını tahmin edemeyen fakir , aptal adamın tekiyim Jungkook... ••• Şimdi defol git ve bir daha asla geri gelme !! ••• Fakir Park Jimin o gün kendi çöpünü karıştıran zavallı bir çocukla karşılaşır ve o çocuğu yanına aldı...