Yavaş adımlarla sırama doğru ilerlemeye başladım, ders matematik olduğu için kitaplarımı çıkarıp çantamı masanın yanına astım.
Derse daha iyi konsantre olmak için not defterim çıkarıp notlar almaya başladım. Ama arkadan sırama benim hissede bileceğim Bi şekilde vurulduğunda sinirle arkamı döndüm. Kesinlikle bilerek yapıyor.
"ne var?"
bana yandan Bi gülüş atıp " silgin varmı? ben kaybettim de." oflayarak. kalemliğimden silgimi çıkarıp taehyunga uzattım. Tam alacağı sırada öğretmenin bana seslenişi ile hocaya döndüm.
" minsu! konuşucaksanız dışarısı uygun." sınıfta küçük bir konuşma olduğu sırada burnumda Bi ağrı hissettim. Hocaya baktığımda kızgın yüzü gitmiş yerine şaşkınlık ve merak yer almıştı. Ne olduğunu soracağım sırada hocanın söze girmesi ile sustum.
" minsu! burnun kanıyor, gel benle. " elimi burnuma götürdüm ve geri çektim. Gerçekten de kanıyordu, ama hiç böyle olmazdı. Hocanın omuzlarımdan tutup kaldırması ile yürümeye başladım. Arkadan taehyunga baktığımda yüzünü asmış ve kaşlarını çatmıştı. Bu ifade de neyin nesiydi?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
" birazcık yat ve dinlen Bi kaç dakika sonra sınıfına çıkarsın ve söylediklerimide unutma minsu. " kafamı salladım ve koltuğa bedenimi bıraktım. Hemşirenin dedikleri biraz saçma ama neyse... Bana sahdece küçük bi baş ağrısı ile hassas insanlara böyle olabileceğini söyledi. Oysaki ben hassas değilim.
Gözlerimi kapatacağım sırada kapının aniden açılması ile direk kapıya baktım. Jungkook, jimin ve suga gelmişti. Jimin ve diğerleri endişeli halleri ile resmen yanıma koştular jungkook bacağımın önüne oturdu. Jimin diz çöktü ve elimi tutu, suga ise başımın uçunda saçlarımı okşadı.
" noluyor be! öldüm sanki." direk ayağa kalkıp kapıya ilerledim. " hadi gidelim" jimin yanıma gelerek beni kucağına aldı ve kalktığım yere yine oturttu. "Bize olup biteni anlatmadığın sürece burdan ayrılmak yok"
Kafamı salladım ve " Peki" dedim.
"ımm aslında pek bir şey olmadı dersteyken Bi çocuğa silgi vereceğim sırada hoca konuştuğumuzu sandı ve azcık azar işittim. Sonrada burnum kanadı işte."
"Hemşire ne dedi? " diye soran suga ya yanıtı hemen verdim.
" hassas bedenlerde baş ağrısı olduğunda böyle olabilirmiş ama saçma yani"
"Bencede senin hassas olan yanın yok" diyen jungkook'a gülümsedim.
Ayağa kalktım " olan biteni öğrendiğinize göre gidebiliriz. " suga kolumdan tutu ve yine oturmamı sağladı.
Sıkıldım ama he! " ne oldu ya yine?"
"Bize bugün niye geç geldiğini hala söylemedin. "
Ah şu konu... " hımm, aslında Bi yanlış anlaşılma olmuştu. Şöyle ki; ben yoldayken Bi kız çığlığı duydum ve o tarafa yöneldim. 4 çocuk 1 kızı sıkıştırmış bir şeyler yapıyordu. bende bunu yanlış anladım ve Bi şekilde kızı onlardan uzaklaştırdım. Ama Kızla konuştuğumda aslında, Bi anda önlerine çıkınca korktuğunu söyledi. ve onlar hoşlandığı çocukmuş bende özür dileyip geldim işte. "
Hepsi kafasını sallayınca gülümsedim ve yine ayağa kalktım." tamam herşeyi öğrendiğinize göre Bi zahmet kantine gidelim ve biraz atıştıralım karnım acıktı biraz. " bir şey demelerine izin vermeden kapıdan çıktım ve kantine doğru yürümeye başladım. Arkamdan geldiklerini biliyordum ve o yüzden kantine girdiğimde hiç bir şey demeden direk yer kaptım.
" JUNGKOOK ÇİKOLATALI BİLİYORSUN DEĞİL Mİ? "
" AŞK OLSUN MİNSU TABİKİ DE BİLİYORUM"
yandan küçük bi gülümseme attım. Küçükten etrafa bakıyorken birisi ile gözüm kesişti bu taehyung'du.
Bana niye böyle bakıyor? Acıyor gibi Bi yüz ifadesi var... Birisinin eli gözümün önünde sallanması ile önüme döndüm. " iki saattir sana söylüyorum şimdi de sağır filan mı oldun?" diyen jungkook' a gözlerimi devirdim " sahdece dalmışım..."
"Denize mi? " diyen jimin koluna vurdum ve güldüm. " çok komiksin jimin-shii... desem yalan olur. "
"Hadi konuşmayın da tostlarınızı yiyin uykum geliyor yoksa. " diyen suga ya küçük bir bakış atıp, jimin ve jungkook' a döndüm " 3,2,1" aynı anda; "yukum gelir"
Suga bize garip bakışlar atarken diğerleri ile gülüşüyorduk. Taehyung'un tarafına baktığımda gülümsemem solmuştu nedense. Çünkü o şu anda baktığım yerde yoktu...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sonunda yemeklerimizi bitire bilmiş ve sınıflarımıza dağıla bilmiştik. Tam sınıfa gireceğim sırada kolum çekilmesi ile sürüklenmem bir olmuştu. Elimi tutan kişinin yüzünü görmesem bile sarı saçlarından taehyung olduğunu anlamam kısa sürdü. " ELİMİ BIRAKSANA, YAH!"
Elimi bırakıp arkasına döndüğünde etrafı inceliyordum burası acil sığınak yeri olsa gerek. Yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. " ne var?"
"Kapa çeneni! " ne diyor bu ya? Sinirlendim! arkamı dönüp gideceğim sırada kolumdan tutup beni kendine çekerek bedenlerimizi bir yaptı.
Şaşkınca ona bakarken çatılan kaşları normale döndü. * kırmızı alarm! Bana çok yakın ve aramızda 2 santim bile yok* aman tanrım! Bu çocuk çok ateşli... Ah hayır! Dudaklarıma bakarak yaklaşıyor şimdi ne yapıcağım?!
Veeeeeee güncelledim jsjsjsjs herneyse umarım bu bölümde beğenmişsinizdir sağlıcaklı kalın 💓❤😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👿+ŞEYTANSIN+👿
FanfictionYa sen nasıl bir şeysin? yaralarımı iyileştirmek isterken daha da derinleştiriyorsun! Bunu bana yapma, KİM TAEHYUNG...