Yavaştan mırıldanarak "acıyor" dedim. Kapalı olan gözlerimi yavaşça araladım.
" üzgünüm... Ama yaraların sana çok ağrı yapacak elimden gelen bu kadar."
Diyen taehyung'dan değişik Bi bakış attım. Bunun burda ne işi var. Karnıma giren derin acı ile bedenimi yukarı doğru kıvradım ve çok sesli olmasada acıyla inledim.
Karnıma baktığımda mosmor olduğunu gördüm. Ve şu anda üstümde kilot ve südyen var fakat şu anda bunu dert edemeyecek haldeyim. "ağhhh acıyor taehyung"
Taehyung'a baktığımda kafasını eğmiş telefonu ile uğraşıyordu. " lanet olsun taehyun- ahhğğ! Acıyor!" daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım.
Karnımdaki ağrı Bi anda geçince taehyunga baktım elindeki telefonu cebine koydu ve masumca bana baktı." daha iyimisin?"
Ter içinde kalmışken yaklaşık 5 dakikadır acı çekiyorum ve bana
" daha iyi misin? "Diye soruyor gerizekalı!" sence? "
" üzgünüm kısa Bi işim vardı... Dün olanları hatırlıyormusun? "
Dün? dün? Dün? Aman tanrım! dün ben üç adamdan dayak yedim ve taehyung beni kurtardı.
" teşekkür ederim... Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim."
Kafasını kaşındı. Kafasını sağa sola döndürerek kıtlattı." önemli değil " dedi ve ayağa kalktı. Bende ayağa kalkacağım sırada çıplak omuzlarımdan tutu ve geri yatırdı.
" senin dinlenmen gerek, yataktan çıkma. Ben sana giyenmen için ve yemek yemen için Bi kaç şey getireceğim... Rahatına bak."Kafamı salladım ve yorganı tamamen üstüme çektim. Taehyung'un kapıdan çıkması ile yüzümde küçük bi sırıtma oluştu... Ne yaptığımın farkına vardığımda kendime küçük bi tokat attım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taehyung'dan ;
Lanet olsun! Herşeyi hatırlıyor hafızasını sildim, bunu yaptım! Ya dün beni o adamları çayır, çayır yakarken gördüyse... Aihhss neden bu kadar dert ediyorum ki! Kendine gel kim taehyung! O kızla aranda hiç bir şey olamaz HİÇ BİR ŞEY!
Minsu'dan;
Yaklaşık 30 dk sonra kapının Bi anda açılması ile şaşırdım. " kapı çalma gibi Bi huyun yok mu senin?" yüzüne küçük bi gülümseme takındı. " burası benim evim olduğu için istediğim gibi davrana bilirim değil mi?"
Gözlerini pörtlettim " oha burası senin evin mi? Saray gibi" küçükten kıkırdadı ve elinde tepsiyi dizlerimin üstüne koydu. Bileklerine astığı kıyafetleri koltuğun üstüne koydu. Bana doğru döndü ve " sana yedirmemi istermisin?"
Gözlerimi devirdim ve " boş yapma" dedim elimi kaldırıp kaşığa uzanacağım sırada bileğime ağrı girdi. Offfff ya!
" bu kadarda salak olma, dün çok halsiz düştün bedenin bunu kaldıramadı bütün kemiklerin ağrıyor ve acıyor değil mi?"
kafamla onayladım. Yanıma oturdu ve kaşıkla bana çorba uzattı. Korkarak ağzımı açtım. Kesin Tadı berbat!
Ağazıma gelen mühteşem ötesi çorba ile neye uğradığıma şaşırdım. Ağzımdaki çorbayı yutup " bunu sen mi yaptın? " diye sordum." ah... Hayır ben değil. Jin hyung yaptı."
"Jin? "
" sen daha şimdi öğreniyorsun dimi adlarını? Hani dün sabah yanımda arkadaşlarım vardı ya turuncu saçlı olan j-hope hyung, gri saçlı namjoon, kahverengi saçlı olan da Jin hyung. "
" Peki anladım. "
Ağızıma gelen ikinci kaşıkla mutluluğa ulaştım.
~~~~~~~~~~~~~
Üstüme giydiğim bol düz beyaz t-şört ile aynanın karşısına geçtim. Acaba bu kimin t-şörtü?
Kapı kolunu yavaşça çevirdim ve kapıyı araladım. Merdivenlerden aşağı indiğim sırada söylenen şeylerde adım geçtiğinde olduğum yerde durdum.
" bakın neler olduğunu bilmiyorum ama minsu çok garip Bi kız." ( jin)
" bence onu kurban edelim" (namjoon)
" hayır! bence oda Bi ŞEYTAN" (j-hope)
"şeytan mı?" diye mırıldandığım sırada bütün gürültü kesildi.
Aman tanrım bunlar büyücü filan mı!? Beni mi kurban edecekler?!
Gitmem lazım hemen buradan çıkıp gitmem gerek! Çıktığım kapıdan geri içeri girdim. Pencereye doğru yaklaştım yere çok fazla mesafesi yoktu.
"minsu!" arkamdan yaratık sesine benzer Bi ses gelmesi ile kafamı döndürdüm. AMAN TANRIM BOYNUZLARI VE KANATLARI VAR! VE BIDE KUYRUĞU! BU BİR CANAVAR!
geriye doğru istemsizce giderken ayağım takıldı. Sanırım pencereden düşmek üzeriyim...
EVET BU BÖLÜMDE BİTTİ ÇOK YORULDUM YAZARKEN UMARIM BEĞENİRSİNİZ ❤😍😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👿+ŞEYTANSIN+👿
FanfictionYa sen nasıl bir şeysin? yaralarımı iyileştirmek isterken daha da derinleştiriyorsun! Bunu bana yapma, KİM TAEHYUNG...