👿+ŞEYTANSIN+👿

💥 Yok Et! 💥

Minsu'dan;

Melodi sesi duymam ile hala havada kalan taehyung'u serbest bıraktım. Arka cebinden telefonunu çıkarıp kulağına götürdü.

" alo?"

Ne olduğunu merak ederken taehyung'un irisleri ben kızgınlık hemde şaşkınlık ile karışırken yataktan kalktım ve yanına adımladım.

" Ne diyo- Namjoon! Namjoon cevap ver! NAMJOON! "

Kalın bağışları odayı doldururken korkuyla ağzımı kapatmıştım. Neler oluyor?!

Dizlerinin üstüne çöküp hıçkırmaya başlayınca ağladığını anlamam uzun sürmemişti.

" t-taehyung..."

Titrek sesimle adını söylerken onu böyle görmek içimi parçalıyordu.

"hepsini öldürüceğim!"

Anlamamış bir şekilde sordum.

" N-ne?"

Yavaşça arkası dönük şekilde ayağa kalktı ve yavaşça bana doğru dönerken tekrar söyledi.

" hepsini... Öldüreceğim!"

Gözleri simsiyah halde olurken ellerimi Hızlıca yanaklarına yerleştirdim.

" sakin ol... Bana anlat noluyor?"

Derin bir nefes verirken gözlerindeki siyahlık hala gitmemişti.

" Senin için geliyorlar. Namjoon v-ve diğerleri... O-onlar, "

Kaşları daha da çatılırken hafiften dönüşmeye başlamıştı.

"Onlar ne taehyung?"

Gözünden siyah Bi damla düşünce parmağımla sildim.

" onlar öldü minsu..."

İçimi kaplayan O acıyla şaşkınlığımı gizleyememiştim. B-benim yüzümden... O sözü duyduğum an içimde fırtınalar kopuyordu. Az çok bana nasıl davatandıları o anıları hatırlıyordum... Jin oppa, hoseok oppa, namjoon oppa. Onların hepsi abim gibi olmaya başlamışlardı. Rose iyi birisi gibiydi ama onunda benim yüzümden ölmesini hiç bişey istemezdim. V-ve şimdi benim yüzümden onlar artık yoklar...

İçimde dolaşan kırmızı bulutları serbest bırakmaya karar vererek kalbimden o söz geçti.

Yok et...

Camların kırılması gibi ayağımı serçe vurmam ile, ev hafif bir sallantı geçirmiş ve duvarlarda, eşyalarda çatlaklıklar oluşmuştu.

" öldürelim."

Sırıttığımda onunda aynı ifadesi olduğu için memnundum. Dudağıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekilmişti.

" aklımdan geçen herkese şimdi söyleceğim şeyi duyur. Bu sözler onların zihinlerde yankılansın."

Kafamla onaylayıp düşüncelerini okuyup düşündüğü insanların beyninde sözleri duyurmaya başladım.

Aynı ayna sözleri söylemeye başlayınca daha da fazla insana yaymaya başlamıştı...

" bugün dolunay'da büyük bir savaş olacak. Sizlerin yardımına ihtiyacım var... O yüzden lütfen yanımda olun. Zamanında, Benim ve bizim sizin yanınızda olduğumuz gibi."

Söylediği sözleri hiç bir değişiklik yapmadan karşı tarafa aktardığımda derin bir nefes verdim.

" hemen bahçeye çıkalım. Bizi duydukları anda yanımıza ışınmaya başlarlar."

Kafamla onaylayıp bahçeye çıkmak için haraketlendik.

30 dakika sonra;

"herkes burda olduğuna göre size konuyu ve saldırıyı anlata bilirim."

30 dan fazla kişi buraya toplanmış taehyung'un sözlerini dinliyorlardı.

" bu benim karım olacak kişi. Kendisi hailey."

Hailey sözünü duyan bazı kişiler güçlerini kullanmak için saldıracaklardı ki. Taehyung onları güçlü ile hareket edemez hala getirmişti. Sanki donmuş gibiylerdi hareket edemiyorlardı.

Kalabalığın İçinden adam çıkıp konuşmuştu.

" taehyung bu doğru değil! Bu kadın hailey! Bu yasak bişey! Buna karşı gelemeyiz..."

Kafamı eğmiştim ki çeneme değen ellerle kafam tekrar dikleşti.

" sen yanlış bişey yapmadın güzelim."

Yüzünü kalabalığa döndürüp konuşmasına devam etti.

" evet yasak bişey ama... Yokailer benim yoldaşlarımı yani namjoon, Jin, j-hope ve Rose öldürmeleri doğru bişey miydi? Ben can yoldaşlarımı kaybettim. Şimdi ise gelecekteki karım için geliyorlar. Üzgünüm ama ben elimi kolumu bağlayarak sevdiğim insanı yok etmelerini izleyemem anlıyor musunuz!? "

Öldüklerini öğrenen çoğu kişi ağlamaya başlayıp, o sözü duyduğu anda hafif Bi Çığlık atmışlardı. Şaşkınlık ve korku içinde taehyung'a bakıyorlardı.

" şimdi... Yanımda mısınız? Değil misiniz? "

Bi kaç kişi öne çıkıp "yanındayım." Diye bağırmıştı.

Diğer herkesde kabul ettiğinde taehyung belimden sarılıp yanağımı öptü.

" sana yanlış bişey yapmadığını söylemiştim."

Gülümsemeye çalışarak, belimdeki ellerini okşadım.

8 saat sonra;

Herşey tamamdı. Saldıralarımız ve güçlerimiz...

Gruplu bir şekilde büyük alanda savaşmak adına beklerken ışık hızında karşımızda beliren bizim sayımıza yakın büyük grup geldiğinde gözlerim siyah renge bürünmüştü.

( alacakaranlıkta savaş için vampirler toplanmıştı ya öyle düşünün. Büyük bir alanda 2 büyük topluluk olarak düşünün.)

" hailey'i öldüreceğiz biliyorsunuz değil mi?"

Hafif zayıf adam konuştuğunda yamuk bir gülüş attım.

" ben seni öldürdükten sonra imkansız hale gelecek!"

Taehyung benim adıma konuştuğunda elini ellerimle kenetlendim.

" inanmıyorsan şunlara bak."

Adam önümüze 4 kafa attığında boşta kalan elimle ağzımı kapattım.

B-bunlar hyungların ve Rosenin kafası...

O-onların kafası... Taş olmuş. Aman tanrım!

" SENİ YOK EDECEĞİM! YOKAI!"

merhaba canlarım bu bölümden sonra  final yapacağım biraz hızlı atladım bazı yerleri ama umarım hoşunuza gider. 25 yıldız 40 yorum istiyorum. Muah.Öpüldünüz 😘💜😍