SONUÇ

64 3 1
                                    

Sonuç olarak çocuklarımızı iyi yetiştirmek istiyorsak onlarla iyi bir iletişimimiz olması gerekir. Çocuklarımız her türlü sorununu sıkıntısını bizimle paylaşa bilmelidir. Bu ilişkide korku olmamalı iletişimimiz sevgi ve saygıya dayalı olmalıdır. Çocuklarımıza doğru davranışları korkutarak değil, iyi örnek olarak ve konuşarak öğretmeye çalışmalıyız.
Çocuklarımıza asla vurarak ceza vermeye çalışmamalıyız. Bunun yerine sevdiği şeylerden bir süreliğine alıkoyma yolunu seçmemiz daha doğru olur. Örneğin bir süreliğine sokağa çıkarmama, televizyon izletmeme gibi yasaklar çocuğun kişilik gelişimine zarar vermedigi gibi olumlu katkılar sağlar.

Televizyon ve sosyal medyaya ayırdığınız vakitten çok daha fazlasını çocuğunuza ayırın. Ćocuğun gelişimi ve çocuk psikolojisi ile ilgili kitaplar okuyun bilgi edinin.

çocuğunuza sürekli ders çalışacak bir makine olarak görmeyin.Ders çalışıp çalışmadığı ile ilgilendiğiniz kadar hatta daha fazla onunla ilgilenin,sohbet edin oynayın, gezin,onu dinleyin duygu ve düşüncelerin önemseyin,önemsediğinizi gösterin.

Çocuklarınızın başarısını, bazı akademik beceri gerektiren derslerdeki başarısıyla eşdeğer olarak görmeyin. Başarı görecelidir. Birçok dahinin okulda akademik beceri gerektiren derslerde yeterince başarılı olamadığını unutmayın. Matematiği yapamayan çocuğunuzun, büyük bir ressam, yazar ya da başka bir alanda çok başarılı olabileceğini unutmayın. Çocuğunuz bir alanda başarılıysa bile, başarılı kabul edin ve bu başarılı olduğu alanda onu destekleyin.

Her ne olursa olsun, çocuğunuz ne hata yapmış olursa olsun, onun yanında olun,ne halin varsa gör demeyin. Çocuklar hata yapacaklardır,bu normaldir. Anne baba olarak affedici olun. Onları sizden uzaklaştırmayın, daha büyük hatalara ve yanlışlara düşmesine İzin vermeyin.

Çocukların yüreklerinde derin yaralar açacak, benlik algılarının yerle bir edecek salak, aptal,geri zekalı gibi aşağılayıcı sözler kesinlikle kullanmayın.

Çocuğunuz öğretmeninin aşağılayıcı sözler söylediğinden şikayet ediyorsa bu konuda öğretmenle hemen konuşun. Konuşmamıza rağmen öğretmen bu tutumunu değiştirmiyorsa, konuyu ilgili okul idaresine bildirin. Sorun yine de çözülmedi ise,Okul İdaresinden çocuğunuzun sınıfının değiştirilmesini talep edin.

O sizin evladınız kimseyle kıyaslamayın ve onun olduğu gibi kabul edin. Sevginizi verin Sınavda aldığı veya alamadığı nota göre değil.Çocuğunuz olduğu için koşulsuz sevgi gösterin.Ancak bu konuda çocuğun her istediğini yapmak veya aşırı korumacı olmak gibi yanlış yollara başvurmayın.

Çocuğunuza yemek konusunda çok fazla ısrarcı olmayın. Yemeği önüne koyun, karnı doyana kadar yesin, asla, biraz daha, biraz daha şeklinde ısrarcı olmayın.Ćocuk bu şekilde yemeyerek ilgi çekebileceğini fark ettiğinde en sevdiği yemeği de önüne koysanız. İlgi çekmek için yemek yemek istemeyecek, siz de sürekli yalvararak yemek yedirmek zorunda kalacaksınız ve yemek yedirmek sizin için işkenceye dönüşecektir.

Çocuğunuzu en iyi yiyeceklerle beslemeye çalışıyor, en iyi elbiseleri alıp giydiriyor, en iyi oyuncakları alıyor,en iyi kreşlere, en iyi okullarra gönderiyor olabilirsiniz. Ancak bunlardan daha cok çocuğunuzun  size ve sevginize ihtiyacı olduğunu unutmayın.Yureği sevgiye doymayan bir çocuğun sağlıklı gelişiminden söz edemeyiz.Kitabımı  Louise L. Hay'ın şu sözü ile bitiriyorum.

"Sevgiyle çözülemeyecek kadar büyük ya da küçük herhangi bir problem yoktur."
                                 

Çocuğum DeğerliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin