Çocuğum Değerli (0-1 YAŞ)

826 15 3
                                    

Aylar çabucak geçti ve dokuz ayın sonunda nur topu gibi bebeğinin dünyaya geldi.Çocuğunuzu kulağınıza aldığımız anda sizden mutlu kimse yoktur.Bu dönem cocuk gelişimi açısından çocukta güven duygusunun gelistigi dönemdir.Bu dönemde anne-bakici ve cocuk arasındaki iletişimin kalitesi çocukta temel güven duygusunun gelişimi açısından çok onemlidir.Çocuğum 0-1 yaş döneminde sağlıklı gelişimi için ihtiyaçlarını karşılanması kadar önemli olan şey ihtiyclarini karşılayan kişinin sürekli değişip değişimemesidir.Eğer bu dönemde çocuğun karnını doyuran,altını değiştiren kişi sık sık değişiyorsa çocuğun sağlıklı bir ruhsal gelişiminin olması düşünülemez.Bu dönemde çocuğu besleyen altını değiştiren kişinin aynı kişi olması, çocuğa sevgi ve şefkatle yaklaşılması önemlidir.Aksi taktirde çocukta dış dünyanın o kadarda güvenli olmadığı,dünyanın yaşanilacak bir yer olmadığı duygusu gelişir.Bu duygu çocuk yetişkin olduğunda bile onların insanlarla olan ilişkilerini etkiler.Örneğin kişi evlilikten kaçar, evlenmeye cesaret edemez ve bunu da şöyle açıklayabilir.Eğer evlikten kaçan erkekse "bu kızlara güven olmaz" diyebilir.Kız ise "bu erkeklere güvenilmez" diyebilir.Bu durmun nedeni, işte bu 0-1 yaş arasında kazanılamayan temel güven duygusu eksikliğidir.Kişi burada hem kendisine hem de çevresindekilere güvenemektedir.

Bugün neyazik ki sanayi toplumu olmanın bir sonucu olarak çocuklar doğumdan kısa bir süre sonra bakıcılara ve kreşlere verilmektedir.Davut CAN 'Eğitim Evde Başlar' Adlı kitabında, Bu durumu şöyle açıklamaktadır."Bir anne çocuğumun gerçekten tam olarak yetişmesini istiyorsa ciğerparesini hiçbir kadına teslim etmemelidir.Ismarlama çocuk yetistirmemek icin çocuğuna bizzat kendisi bakmalıdır.Çünkü hiçbir kadın başkasının çocuğunu kedi çocuğu gibi sevemez.Bakıcı en fazla kendi çocuğunu sever,sende en fazla kendi çocuğunu seversin.Bunun tersini söylemek eşyanın tabiatina aykırıdır.En büyük sevgi anne sevgisidir.Eğer benim bakıcım,çocuğumu benim kadar seviyor diyorsan sende yeteri kadar anne sevgisi yok demektir.Anne sabah erkenden,yağmurda ya da karda gözlerini ovuşturarak uyanmaya çalışan çocuğunu kreşe vererek anneligine noktayı koyuyor.Akşam geç saatlerde çocuğunu kreşten alarak anneligine başlatmış oluyor;fakat bu arada bütün ev işleri kendisini beklemekte.Yatıncaya kadar 10-15 dakika bile çocuğunu kucağına alamıyor."
Bunun sonucunda çocuk anneye en çok ihtiyacı olduğu dönemde anne sevgisinden ve ilgisinden mahrum olarak büyüyor.Bebektir nereden anlayacak demeyin.Çocuk daha anne karnındayken bile dış dünyayı algılamaya başlamaktadır.Bilinç altı kayıtlarını yapmaktadır.Çocuğun yaşı ilerledikçe de o kayıtlar bir bir ortaya çıkmaktadır.Eğer bilinçaltının yapmış olduğu o kayıtlarda ihmal varsa, çocuğun yaşına göre ihtiyaçları karşılaşmamışsa Çocuğun yapmış olduğu bilinçaltı kaydının olumlu kayıtlar olmasını bekleyemeyiz.Dolayısıyla bilinçaltı kötü kayıtlarla dolu olan çocugun ya da yetişkinin çeşitli davranış problemleri sergilemeleri normaldir.Her sabah erkenden annesi tarafından kreş verilen akşam geç saatlerde tekrardan alınan çocuğun bilinçaltının olumlu kayıtlar yapmasını bekleyemeyiz.Beş altı ayliktan itibaren kreslerde büyüyen bir çocuğun belki karnı doyacaktır.Ancak yüreği sevgiye doymayacaktır.Sevgiye doymayan bir çocuğun sağlıklı davranışlar sergilemesini beklemek ise boş bir hayaldir.Çünkü anneye en çok ihtilaçları olduğu bu dönemde anne onu bırakıp bırakıp gitmektedir.Acaba bu çocuklar "Ne ekersen onu biçersin" ata sözünün de anlatıldığı gibi yarın birgün Anne babası yaşlandığında huzur evine bırakırsa haksızlık etmiş olurlar mi? Sizce....

"Kireş eken huzurevi biçer."
Davut CAN

Anne çocuğu kreşe bıraktığı ilk günlerde çocuk anneden ayrılırken kuvvetli ve uzun süre ağlayacaktır. Ancak günler geçtikçe ağlamanın süresi ve kuvveti azalacak çocuk hiç ağlamaz olacaktır.Anne "çocuğum kreşe alıştı, artık ben ondan ayrılırken hiç aglamiyor." diyecektir.Aceba çocuğun ağlamamasının sebebi çocuğun kreşe alışması mıdır? Yoksa ağlamasinin bir işe yaramadığını fark etmesi midir? Ağlasa da annenin geri döneceğine yönelik umudunun kalmamış olmasi mıdır? Evet, gerçek budur.Çocuğun kreşe alışması değildir.Çocuğun bilinçaltına yazılan 'annem beni bırakıp gidiyor, yeterince sevilmiyorum,annem yanımda olmadığı için yeterince güvende degilim.Dünya güvenilir bir yer degildir' gibi olumsuz duygu ve düşüncelerdir.Bu duygu ve düşüncelerin kişilerde ileriki yillarda, yukarıda da bahsttigim gibi birtakım davranış problemlerine neden olması kaçınılmazdır. Temel güven duygusu gelişmediği için bu çocuklarda ileriki yıllarda sosyal ilişkiler kurmada ve sürdürmede bir takım problemler görülebilir.Çünkü bu bireylerin bilinçaltında yazılı olan 'insanlara güvenilmez duygusu' o farkinda bile olmadan davranışlarını yönetir ve onun kişiliğinin bir parçası haline gelir.

Çocuğum DeğerliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin