Çocuğum Değerli

Çocuk ve Özgüven

Bütün anne babalar çocuklarının ozguvenli olmalarını isterler.Özgüven kişinin kendisine olan güvenidir. Eğitim açısından özgüveni degerlendirdiğimizde ise özgüveni şöyle açıklayabiliriz öğrencinin duygu ve düşüncelerini hiç çekinmeden ifade edebilmesi,başarılı olacağına inanması ve bu yolda çalışmaya devam etmesidir.Başarıya inanmayanlar başaramaz o yüzden başarı için özgüven şarttır.

Peki anne babalar ve oğretmenler çocuklarının özgüvenli olmaları için neler yapmalidir?Nelere dikkat etmelidir?

Öncelikli olarak anne babaların daha öncede belirttiğim gibi çocuklarına koşulsuz sevgi göstermeleri gerekir.Bu çocukların kendilerini değerli hissetmeleri bakımından son derece önemlidir.Kendini değerli hisseden çocuk daha özgüvenli olacaktır.

İkinci olarak da çocuklarımızı dinlemeliyiz.Dikkatli bir şekilde yansıtıcı dinleme(onun söylediklerini ara ara tekrar ederek dinleme) yaparak dinlemeliyiz.Kendisini dinlediğimiz sorularına cevap verdiğimiz çocuğunuz kendisini daha değerli hissesdecek.Konuşma, duygu ve düşüncelerini ifade edebilme bakımından daha özgüvenli olacaklardır.Bu konuya öğretmenlerinde dikkat etmesi gerekir.

Çocuklarımızı özgüvenli yetiştirmenin en önemli yollarından bir tanesi de çocukları becerebileceği işler konusunda cesaretlendirmektir. Örneğin Çocuğunuz matematik dersinin yazılı sınavında 100 üzerinden 40 aldı. Bu durumda anne baba olarak sergileyeceğiz tutum çocuğunuza Özgüven kazandırabilir de çocuğunuzun özgüvenini kırabilir de. Eğer yazılıda 40 alan çocuğunuza, ben biliyordum zaten senin iyi bir not alamayacağını, zaten yeterince çalışmıyorsun ,bu gidişle sınıfta kalırsın, aptalın tekisin, okumayacaksan eğer seni bir ustanın yanına vereyim,gibi sözler çocuğunuzun özgüvenini kırdığı gibi  çocuğun kişiliğinde de derin yaralar açar. Bu çocuğun diğer sınavlarda daha da başarısız olması şaşırtıcı olmaz. Ancak anne babanın zaten Sınavdan düşük alan ve bu yüzden üzgün olan çocuğuyla yapacağı şöyle bir konuşma cocuğa hem Özgüven kazandıracak, hem de çocukla anne baba arasındaki sevgi bağını kuvvetlendirecektir. "Sınavdan 40 aldıdığı için üzgünsün, bunun farkındayım ,hayatta her şey her zaman istediğimiz gibi gitmeyebilir, eğitim hayatı boyunca her öğrenci bazı derslerden zayıf not alabilir ,bu normaldir. Daha çok çalışıp gayret ettiğinde, notunu  yükseltebileceğine, başarını artırabileceğini yürekten inanıyorum. Çalışmayı bırakmadığın sürece mutlaka başarn artacaktır. Biz annen baban olarak her zaman senin yanındayız, seni çok seviyoruz.

Çocuklarımızın sosyal Özgüven kazanması için ise, çocuklarınızı eve hapis etmeyin, akraba ve arkadaş ziyaretlerine götürün ,onlarla sohbet etsinler ,buralarda yaşıtlarıyla iletişim kursunlar ve oyunlar oynasınlar. Sokağa çıkartın sokakta oynasınlar. Bu şekilde sosyal beceri ve sosyal Özgüven kazanacaklardır. Profesör Sefa Saygılı ,çocuklarımızı arkadaşlarımızla ve diğer insanlarla tanıştırırken sesinizin tonu değişmeli onunla gurur duyduğumuzu belli edecek bir ses tonuyla onlarla tanıştımamız gerektiğini belirtmektedir.

Bir Diğer husus da çocuklar bazı işleri yaparken bizlere göre daha çok hata yapabilmektedir. Örneğin yemek yerken bardağı devirip dökmekte ya da tabağındaki yemeği  dökebilmekte, bardağı-tabağı kırabilmektedir. Böyle durumlarda annenin bıktım senin bu beceriksizliğinden, ne kadar beceriksiz bir çocuksun, bıktım senden,bıktım,şeklindeki yaklaşımı hem anne çocuk iletişimine zarar verir,hem de çocuğun bu konudaki özgüvenini kırar. Çocuk kendini gerçekten beceriksiz bir çocuk olarak  görür.Bu yüzden de çocuk, daha çok hata yapar,daha çok kırar-döker. Burada anne büyük tepkiler vermek yerine, bu durumun normal olduğunu bilmeli,çocuğa da normal olduğunu hissettirmelidir. Çocuğu için bu tür ufak tefek zahmetlere katlanmalıdır.

Anne-baba olarak çocukların yapabilecekleri ile ilgili özgüvenlerini kırıcı  sözlerden ve davranışlardan kaçınmalıyız. Bunun yerine cesaretlendirmeliyiz ve onların yanında olduğunuzu hissettirmeliyiz.