Chill 23.Bolum

10 0 0
                                    

Gecen seneki kadar buyulu gelmemisti hic bir sey gozume, ne Deniz’in diplomasini aldigindaki gulumseyisi, ne de Tolga’nin adini soylediklerinde icimin urperisi. Mezuniyetin masum, bir daha asla yasanamayacak, hala kucukken, hala temizken yasanan bir sey olmasi gerekirdi.

Ben kendimi coktan kirletmis, masumiyetimi kaybedili uzun zaman olmustu.

“Niye tek basinasin sen?” diye sordu Deniz, muzik yuzunden bagirarak.

Masumca gulumsemeye calistim, Deniz ise elimdeki bardagi kenara koyup, bilegimden kavrayip disari cikardi beni. Kapkaranlik sularin, tasa vurmasiyla olusan sesi dinlemek istesem de, iceriden gelen muzik sesi bastiriyordu.

“Kizim eglensene azicik sen de lan, bosuna kapattirmadik degil mi burayi?” dedi gulerek.

“Tolga kimlerle biliyor musun?”

“Ananin amiyla Melek. Ben bugun mezun oldum, bir daha asla ayni liseye gidemeyecegiz, hatta belki ayni universiteye bile gidemeyecegiz, sen oturmus Tolga diyorsun-“

Gulumseyip, cumlesini yarida kestim. “Tamam, haklisin”

Elimi kavrayip, birlikte iceri girdik. Pelin, adini bile bilmedigi cocugun tekiyle kafasi cakir keyif bir sekilde dans ederken, biz de Deniz’leydik.

“Cok seviyorum lan seni” dedi dudaklarini saclarima bastirip.

Hic bir sey soylemedim, fakat gulumsedigimi farkettigine emindim. Butun herkesin farkettigine emindim. Deniz’in sevmesi farkliydi cunku. Tolga degildi bu, bir anda birakip, gidecek, sevgisini bir haftada yitirebilecegim biri degildi. Annem degildi Deniz, beni hic bir zaman bir hata olarak, bir pismanlik olarak gormeyecekti. Benim, kendimi hic bir zaman sevemeyecegim kadar seviyordu beni Deniz. Bilegimdeki izlerle, kasiklarimdaki ciziklerle, boynumdaki morluklarla. Aglayislarimla, guluslerimle seviyordu. Kendimi, kollarindayken guvende hissettigim tek erkekti belki de. Opusmesinde degilde, sarilmasinda beni kendine “asik” eden tek insandi hayatimdaki..

Ayagimdaki topuklulara aldirmadan, butun ictiklerimin verdigi o enerjiyle kendimi Pelin’in yaninda buldum bir anda. Elimi tutup, en icten gulumsemesiyle bana bakti. Kikirdayip, tipki onun gibi, buradaki her kiz gibi, hic bir sey umrumda olmadan, bir daha asla yasanamayacak bir gecenin tadini cikarmaya basladim.

Arkami donmemle birlikte, kendimi adini hatirlayamadigim, ama yuzune asina oldugum birinin kollarinda buldum. Hic bir sey soylemeden dans edisimi onun ritmine uydurdum. Bir sure sonra, kulagima yaklastirdi dudaklarini.

“Melekti degil mi?”

Evet anlaminda basimi salladim, o ise parmakarini parmaklarimin arasina yerlestirdi. Elimi cektim once, aklimda sadece Tolga vardi, ne baska biriyle dans etmek, ne de baska biriyle opusmek istiyordum. Tam kendimi tamamen cekicektim ki, belimi kendine cekip, dudalarini dudaklarima bastirdi. Karsilik vermemem gerekirdi, itmem gerekirdi, hatta “hayvan misin?” demem gerekirdi, ama tek yaptigim sey kollarimi boynuna dolayip, beni opmesine izin vermekle kalmayip, onu opmeye devam etmekti.

Kendini cekip, bana gulumsedi nazikce. “11 FenB, iyiymissin” dedi gulerek.

Hic bir sey soylemedim, agzimi acarsam aglamaya baslayacagimi biliyordum. Dudaklarimi nazikce yanagina bastirip, gozlerimi dolduran yaslarin akmamasi icin derin nefes alarak buradan ciktim. Cantami almak aklima bile gelmeden, taksiye binip, “Cihangir” dedim nefesimi yakalamaya calisirken.

Defalarca kez zile basmamin karsisinda, Tolga’nin abisi Melih, yari ciplak bir sekilde kapiyi acti.

“Melek?” dedi bozulmus saclarima, akmis makyajima bakarak.

“Melih asagida taksi bekliyor, cantami-“

Kafamin guzel oldugunu anlamis olacak ki, beni iceri cekip, koltuga oturttu. Basimi cevirdigimde, kapiyi yari acik bir sekilde birakip, asagi indigini farkettim. Ayakkabilarimi cekistererek ayagimdan cikarip, koltugun koluna yasladim basimi.

ChillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin