Evde yalnız yaşıyordum. İşten dönmüş ve televizyonun karşısındaki tuhaf kanepeye uzanmıştım. İşlerim son zamanlarda çok yoğun olduğundan eve geldiğimde hiç zaman kaybetmeden uyumaya yelteniyordum. Öyle olmasa da televizyonun başında uyuyakalıyordum zaten. O gün farklı bir şeyler yapmak istedim çünkü hayatım artık çok sıkıcı olmaya başlamıştı. Ertesi gün işe biraz geç gideceğim için gece hemen uyumam gerekmiyordu. Televizyonu açtım ve seyretmeye başladım. Beni eğlendirecek bir şeyler aradım ama birkaç politikacı ve garip dizilerden başka bir şey bulamadım. En iyisi hazırlanıp dışarı çıkmaktı. Öyle de yaptım. Şehrin içindeki bir eğlence mekânına gittim. Bu saatlerde kalabalık ve eğlenceli olurdu. Uzun zamandır gelmediğim için beni gördüğüne sevinen birkaç kişi ile sohbet ettikten sonra gözümü kestirdiğim bir yere geçtim içkimi alıp. Çalan müziğin ritmine ayaklarımla eşlik edip etrafıma bakınırken, aniden bana bakan o kadını gördüm. Ben onu görür görmez gözlerini başka yere çevirmişti. Uzun boylu, beline kadar simsiyah saçları vardı. Üstündeki siyah ve hafif dekolteli bluzuyla bir sanat eseri gibi duruyordu. Bir süre gizlice ona baktım. Anladım ki o da bana bakıyor ama ben kafamı o tarafa çevirince o da başka yöne doğru çeviriyordu. Bir süre sonra içkimi tazelemek için bara doğru gittim. O da yanıma geldi. Sadece yandaki iskemlede oturuyordu ve hiçbir şey içmiyordu. Hiçbir şey de söylemiyordu. Güzel bir kadındı ama yakından bakınca teni biraz fazla soluk ve beyazdı. Bu artık rahatsız edici olmaya başlamıştı. Ona nasıl olduğunu sordum, Ama bana cevap vermedi. Sadece baktı ve kafasını başka yöne doğru çevirdi. Durum daha da tuhaf bir hal almadan, ceketimi aldım ve kasaya gidip hesabı ödedim. Oradan uzaklaşırken arkamı dönüp baktığımda kalabalıkların arasından hala bana bakıyordu. Olanların tuhaflığını düşünürken eve varmıştım. Sert müziğin sesi kafamı ütülemişti ve oldukça yorgundum. Eve girdiğimde sıcak bir duş alıp yatmanın iyi geleceğini düşündüm ve duşa girdim. Duş almak beni her zaman rahatlatırdı, vücudumdan akıp giden sular beynimden akıp giden düşünceler gibiydi. Hepsinden saniyeler içinde kurtuluyordum, en azından bir süreliğine. Birkaç dakika sonra, içeriden bir ses geldi. Hırsız girmiş olamazdı. Aksine biri girmeye çalışsa çoktan alarm çalmış olurdu. Yine de merak ettim. Havlumu belime sarıp içeriyi bir kontrol etmenin iyi olacağını düşündüm. Bir ürpertiyle yerimden fırladım. İçeriye girip baktığımda ise her şey normal gibi gözüküyordu. Sadece bir ses, her yerden gelmiş olabilir diye düşündüm ki... Mutfağın ışığı açıktı. Oysa mutfağa bile uğramamıştım. Elime geçirdiğim ilk sert şey ile mutfağa doğru ilerledim. Tezgâhta en son yediğim yemeklerden arta kalan bulaşıklardan başka bir şey yoktu. Kafamı uzattım ve camın açık olduğunu gördüm. Perde uçuşuyor ve içeri soğuk bir rüzgâr giriyordu. Gittim ve camı kapattım. Bütün odaları teker teker kontrol ettim. Kimse yoktu. Alarmı kontrol ettim, çalışıyordu. Eve kimse girmiş olamazdı. Rahatladım ve duş keyfime kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Banyoya ıslak yerlere basarak tekrar girdim. Aynaya baktığımda ise kanım donmuştu. Buharla kaplanmış camda iki kelime yazıyordu; ''İyiyim, sen?''
![](https://img.wattpad.com/cover/79272011-288-k917497.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Korku Hikayeleri
HororBiliyorsunuz değil mi? Bu koskocaman dünyada tek insanlar,hayvanlar,bitkiler yaşamıyor.Bizim görmememiz istenen bazı canlılar var ve bu canlılar bizi istiyorlar ve onlar bizi izliyor.Bizde onları göremiyoruz ve ne iyiki görmüyoruz çünkü biz onları f...