♡10. Bölüm: Edepsiz Romeo Kıskanır Mıymış?

85.4K 3.3K 630
                                    

Bu bölümü @Bayanokuryazar732'ye ithaf ediyorum. Yorumların, yorumlarınız için teşekkür ederim. Görüşlerinizi bildirmeye devam edin.♥
İyi Okumalar ծ

♡10. Bölüm: Edepsiz Romeo Kıskanır mıymış?

Romeo ve Juliet, akrabaları yüzünden kavuşamamışlardı.

O kadar aşıktı ki Romeo Juliet'ine, onun için ismini bile değiştirmeyi, göze almıştı.

Ama yinede, kavuşamamışlardı.

Ve bu acı sonla biten aşk, efsane olarak kalmıştı.

Sadece onların repliklerinden ibarette olsa bana söylenen, söyleyenin kokusuna aşık olmuştum ben.

Ama sadece ben, o değil.

Benimle sadece annesinin kokusu için takılsada, bana o aşk dolu replikleri söylesede, bana aşık olmayacaktı.

Çünkü hissediyordum.

Onun yanındayken elle tutulur bir şekilde geriliyordum ama, onda bir tepki yoktu. Belki de benim kadar aptal değildi, iki günlük birisine aşık olacak. Sadece uyumaktan ibarettik biz. İki cümle replik ve bir de efsaneden.

Düşüncelerim omuzlarımı sarstı. Karşılıksız aşk, imkansız aşk, platonik aşk.

"Juliet?"

Gözlerimi yumdum. "Evet?"

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu ama, ses tonunda hiç merak tınısı yoktu. Hiç, desem ısrar etmeyeceğini bildiğim için, onunla konuşma fırsatını kaçırmadım.

"Ne kadar şanslı olduğumu. "

Güldü. "Benim gibi birisiyle uyud-"

"Hayır, " diyerek onu susturdum. "Yatağımın yanında priz var."

Bir an kaşlarını çattığını hissettim, daha sonra kulağıma eğildi. "Bazı kızlar senin yerinde olmak için can atıyor ama?" Geri çekildi ve ben kaskatı kesildim.

İlk defa benim yanımda iken, başka kızlardan bahsediyordu. Bu canımı sıkmıştı ama, elime de bir koz geçmişti. Belli etmemeye çalışarak gülümsedim, doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. "Gururumu incittin."

Belki bu sayede benim hakkımda ki düşüncelerini anlayabilirdim.

O da doğrulduğunda, ayağı kalktım ve sabah güneşini görmek adına, perdelerimi açtım. Tüm gece o toprak kokusunun altında uyumuştum ama fazla erken yattığımız için, uyuyana kadar konuşmuştuk. Ama inanın, her ne kadar konuyu annesine veya Esila'ya getirdiysem, ustaca o konuyu değiştirmişti. Ve sonunda uyumuştuk.

Arkamı döndüm ve beni süzen mavi gözleri fark ettim. Anında parmak uçlarıma kadar kıpkırmızı kesildiğimde, bende üzerime bir bakış attım.

Onun tişörtü ve bacaklarım, çırılçıplak!

Daha fazla domatese dönmeden önce yeniden ona baktım. Tam gözlerime bakıyordu. Yutkundum. Tişörtü bendeydi ve onun üzerinde tişörtü yoktu.

Yarı çıplaktı ve bizi böyle gören birisi, yanlış anlayabilirdi.

Bakışlarımı kaçırdım. Yanında böyle durmamalıydım.

Dolabıma yöneldim ama, bu kısa mesafede bile gözlerini benden çekmemişti. Sonuna kadar açtığım dolabın kapaklarını kapatmadan hemen önce, bir erkek tişörtü ve kaprimi aldım.

Deniz'in tişörtleri çok hoşuma gidiyordu, bu yüzden dolabım onun tişörtleri ile doluydu. Ah Deniz, zevkli ikizim.

"Bunu giy," diyerek tişörtü ona attım. Havada yakaladı ama beni tınlamadı ve tişörtü yanına koydu. Ben ise onu boş verip kaprimi giydim. Toprak'ın tişörtü, neredeyse dizlerime kadar uzanıyordu bu yüzden biraz dikkat ederek, sorunsuz bir şekilde giyebilmiştim.

ÇAKMA ROMEO ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin