♥7. Bölüm: Çakma Romeo Bir Şapka Hırsızı!

87K 3.3K 422
                                    

Multimedia: Karakterler

Oylayan, okuyan ve yorum yapan herkese teşekkürler! Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin.

♥7. Bölüm: Çakma Romeo Bir Şapka Hırsızı!

Histerik bir kahkaha attım. Can, onunla kafeye gidebileceğimi nasıl aklından geçirirdi? Gideyimde dalga geçsin değil mi?

Üstelik emir veriyordu.

Bu ne cürret?

Aslında telefonu bir kenara atıp onu umursamamak daha iyiydi ama, kaşınıyordum. Yatağımın başlığına yaslanıp cevap yazmaya başladım.

Kime: HayvanCan

Neden?

Tabi ilk önce nedenini öğrenmek gerekirdi. Gönder' e basıp yolladım mesajı. Ama sanki benim mesaj atmamı bekliyormuş gibi, dakikasında cevap geldi. Korkarak mesajı açtım.

Kimden: HayvanCan

İşimiz var.

Gözlerimi devirdim. "Neden?" yazıp yolladım yeniden. Evet, benimle hep işi vardı. İşleride nedense hep benimle dalga geçmek, beni rezil etmek oluyordu. Telefon elimde titrediğinde, mesajı açtım.

"Öyle gerekiyor. Eğer, on beş dakikaya orada olmazsan, evine gelirim."

Gözlerim sonuna kadar açıldığında saate baktım. Saatin bir olmasına on beş dakika vardı ve kafeye gitmek on beş dakikamı alıyordu. Yeniden ekrana baktım. Onunla geleceğimi düşünmüyordu heralde?

Mesaja cevap yazmadan, telefonu komidinin üzerine koydum. On beş dakika, giyinmeme bile yetmiyordu.

Ayağı kalkıp dolabımın önünde dikildim. Can ile bir yere gitmeyecektim ama yinede üstümü değiştirmem gerekiyordu. Dün geceden beridir, aynı kıyafetlerle duruyordum. Ve barın kokusu üstüme sinmişti. Ha bir de, Toprak'ın kokusu...

Onu düşünmemeye çalışmak bile insanı yoruyordu. Ayrıca her şey saçmaydı. Bana sarılan ve sadece beş saat birlikte uyuduğum bir çocuğa aşık olamazdım. Kesin hoşlantıydı ve iki gün onunla görüşmesem, onu unutacağıma emindim. Ama onu unutmak istemiyordum ki.

Karamsarlık içinde dolaptan bir Nirvana tişörtü çıkarttım. Onları dinlemiyordum ama, tişörtleri hoşuma gidiyordu.

Üstümde ki, bardan kalan tişörtü çıkarıp odanın diğer köşesine attım. Ardından elimdeki tişörtü giydiğimde aynada kendime baktım. Ah, hiç yakışmamıştı. Buruşan suratım, aklıma gelen bir fikirle sırıttı. Hızla odadan çıkıp Deniz'in odasına girdim.

Öküz, horul horul uyuyordu. Tişörtlerinden bir tane aldığımı bile fark etmezdi.

Sinsice sırıtıp, Galatasarayla kaplı olan dolabını açtım. Erkek tişörtleri hep idealimdir, lütfen.

Onca tişörtün arasından elime üzerinde, I'm Bad Boy, yazan bir tişört aldım. Bunu giysem herhalde, deli görmüş gibi bakarlardı. Burnunu kırıştırıp tişörtü yerine koydum. Aynı tişörtün üzerinde I'm Bad Girl, yazanı bende vardı. Ama giymeyecektim.

"Ne yapıyorsun, patır kütür ya."

Deniz'in uykulu sesini duyunca ona döndüm. Dirseklerinden destek alıp bana kısık gözlerle bakıyordu. Bu manzara bana Toprak'ı hatırlattı.

"Bana bir adet tane tişört verir misin? " Şirin kız facesini yaptım.

Yeniden yastığa gömüldü. "Hayır, olmaz. En son aldığın, çok sevdiğim The Beatles tişörtüme, ne yaptığını biliyoruz."

ÇAKMA ROMEO ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin