Küçük bir sorun oldu ve bölüm iki kez paylaşıldı.
Bölüm hikayede yer alan, can yoldaşım Selcan'a asdf kalpkalpsevgilerkalpkalp asdfg @CandiceAmy
Multimedya da Efe -arkadaki- ve Semih -öndeki- var ♥
♡30. Bölüm: Çakma Sid!
Ensemde hissettiğim nefes beni yerime mıhlarken, Efe'nin sırıtışı yeniden yüzündeki yerini aldı ve kahkahaya dönüştü. Ezgi ve Enes Efe'ye şöyle bir baktı. Bense sesin kime ait olduğunu çözmeye çalışıyordum. Kokladım ama toprak kokusu yerine, erkek parfümü kokusu gıdıkladı burnumu. Hafif ve aynı zamanda ağır bir kokuydu bu. Ama tanıyamadım.
Etrafımdan biri dolaştı ve kahkahası sönen Efe'nin omuzuna elini attı. Put gibi duruyordum, ta ki bakışlarım elin sahibine kayana dek.
"Burada ne işin var oğlum?" Efe dönüp, siması tanıdık gelen çocuğa sarıldı. Evet, bayağı tanıdık geliyordu ama aklımda herhangi bir sonuca rastlamamıştım. Kumral saçlar, mavi gözler, sağ yanağında ki gamze... bunlar bana başka birini hatırlatıyordu.
Ezgi'ye kısa bir bakış attığımda, onun Efe'yi izlediğini ama Enes'e de kaçamak bakışlar kondurduğunu gördüm. Sonra Enes'e baktım. O da anlamamıştı bu, bana tanıdık gelen sima ile Efe arasında olanları.
"Yeni okuluma başladım." dedi tanıdık sima, Efe'den ayrılıp direk bana bakarak. "N'aber Kumsal?"
Efe'nin bakışları, Tanıdık Sima'nın bakışlarını takip edip benim yüzümde durdu. Kaşlarımı çatıp Tanıdık Sima'ya, "İyidir?" Dedim. Aslında bu bir soruydu, bir sürü soruyu kapsayan kısa bir soru: Kimsin? Bana neden böyle dedin? Niye bakıyorsun? Niye gülüyorsun? Efe'yi nereden tanıyors... Bir dakika! Bu çocuğu tanıyordum ben! Ah. Evrime tekme tokat dalmış resmen!
Bu Tanıdık Sima, benim iki yıl önceki sınıf arkadaşım Semih idi!
Taşınma işleri yüzünden başka bir okula gitmiş ve o günden sonra tek tük konuşabilmiş, görüşebilmiştik. Uzun zamandır adını ağzıma bile almıyordum.
"Semih!" diye bir çığlık koparttım ve resmen avına saldıran kaplan gibi üzerine atlayıp, ona sımsıkı sarıldım. Benim üçüncü en yakın arkadaşımdı o. İlki Efe, sonra Ezgi ve son olarak Semih. Acayip değişmişti: Bu yüzden ben geç tanımıştım, bu yüzden Enes ve Ezgi hâlâ moron gibi Semih'e bakıyorlardı.
Otuziki dişimi göstere göstere ondan ayrılıp, omuzuna bir yumruk attım. "Ne kadarda çok değişmişsin sen!"
Sırıttı, o an Enes'den ambulans sireni gibi bir ses çıktı. Bu ses Enes'in köşeli jetonunun sonunda düştüğünü gösteriyordu. "Abi sen nerelerdesin ya! Bu tip ne lan, Calvin mankenleri gibi olmuşsun!" dedi Enes ve abartılı bir şekilde Semih'e sarıldı. Semih ise Enes'in sırtını sıvazlayarak güldü.
"Tilki kürkçü dükkanına dönüş yaptı, demek!" dedi Ezgi, Enes'den ayrılan Semih'e sarılırken.
"Döndü döndü ya." Semih Ezgi'den ayrılıp tekrar bana baktı. "Selcan'da bu okula geldi. Şimdi," etrafına bakındı. "Nerelerde bilmiyorum. O da çok özledi sizleri."
Semih'in kardeşi. Selcan.
Bizden bir yaş küçüktü ama onunla Semihle olduğumuz kadar yakın değildik. O genelde kendi arkadaşları ile takılırdı. Ağabeyine pek karışmazdı. Aslına bakarsanız karışamazdı.
"Bende özlemişim lan sizi!" diye bağırdı Semih ve hemen ardından grup kucaklaşması yaptık. Efe fazla sıkışmış olacak ki Semih'in kafasına bir tane geçirip, onu itti. "Tamam lan yeter artık. Hangi rüzgar attı seni, dökül."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKMA ROMEO ♥
فكاهةBizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. ...