"Burada ne cehennemler dönüyor be?"
You elinde tuttuğu dondurmasını ağzına tıkmışken söyleyebilmişti bu cümleyi. Sebastian arabayı park edip yanlarına geldiğinde tuhaf bir şekilde öylece dikilen dörtlüye baktı. İlk konuşan Richard oldu.
"Hadi ama! Akşam yemeğine davet ediyorum ve sen dondurma mı yiyorsun?"
You dondurmasının eriyen kısımlarını yalarken omuz silkti.
"Ne var, canım çekti."
Chris kaşlarını çatmış ikili arasındaki diyalogu izlerken Glace dağılan saçlarını düzeltiyordu. Sebastian iki elini havaya kaldırdı.
"Pekala, burada neler oluyor?"
Chris kafasını iki yana salladı. Sebastian'ın yanından geçerken "Onlara sor," dedi kapıda duran Glace ve Richard'ı işaret ederek. "Benden bu kadar, size afiyet olsun."
Sebastian yanından geçip gitmek üzere olan dostunun kolunu sıkıca kavradı.
"Hiçbir yere gitmiyorsun Chris. Burada bugün ne olduysa hep beraber çözeceğiz. Buraya kadar hep beraber gelip onca şey yaşamışken şimdi her şeyin mahvolmasına izin vermeyeceğim."
Chris olduğu yerde durmuştu. Elini saçlarının arasından geçirdi.
"Çoktan mahvettiler," dedi hala Glace ve Richard'a bakarak.
O an Glace üstünü başını düzeltmişti. Dışarı fırladı.
"Pekala, her şeyi açıklıyorum."
Bütün gözler ona dikilmişti, özellikle de You dondurmasını yalarken gözlerini kocaman açmış Glace'in ne diyeceğini merakla bekliyordu.
"Sanırım Richard'a aşık oldum."
Söylediği cümle üzerine Chris hariç herkesin ağzı şaşkınlıktan açılmıştı. Richard'ın bile. Yanında duran küçük, kızıl kıza bakakalmıştı. Söyledikleri You'nun da dondurmasını etkilemiş gibi, dondurma birden külahtan kayıp yere düşmüştü. You üzüntüyle yerdeki dondurmasına baktı ve ofladı. Sebastian sevgilisinin sırtını sıvazladı ve "Merak etme yenisini alırım," dedi. Chris bu tuhaf ortamda aklı başında olan tek insan gibi olanları sinirle izliyordu.
Richard, Glace'i kolundan hafifçe tutup kendine çevirdi.
"Sanırım mı? Kesin zannediyordum."
Glace iki omzunu da havaya kaldırıp indirdi ve yarım ağız güldü.
"Ben de bilmiyorum ki."
"Beni öperken kesin gibi gelmişti."
Sebastian o an iki kaşını havaya kaldırdı.
"Siz...Öpüştünüz mü?"
"Belli değil mi Seb? Richard'ın dudaklarına bulaşmış ruj lekesini göremedin mi?" dedi You hala yerdeki dondurmasına bakarak.
"Göz açıp kapayıncaya kadar neler olmuş böyle! Glace ve Richard aklımın ucundan geçmezsiniz!" Yanında öylece dikilen dostuna baktı göz ucuyla. "Ve Chris, sen ve Glace..."
"Ben ve Glace diye bir şey yok," dedi Chris kırgın bir ses tonuyla.
Richard pişmanlık dolu gözlerle Chris'e baktı. You'yu aradıkları zamanlarda onunla sıkı birer dost olmuşlardı ve onun kendisi yüzünden üzülmesini istemiyordu.
"Ben üzgünüm Chris, bazen kime aşık olacağını seçemiyorsun. Eğer ikinizin arasında bir ilişki olsaydı asla böyle bir şey yapmazdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSYCHO ▲ SEBASTIAN STAN
Fanfictiondaha o anda, o barda, o kısacık sürede gördüğü adam, neden onu çekiyordu? neden her yerdeydi? neden onu seviyordu? cevabını bilip de bilmemezlikten geliyordu belki de, adam farklıydı, gizemliydi ve bazen... bambaşka biri olabiliyordu. YOU VE SEB'İN...