▲20▲

1.7K 151 400
                                    

          

Mavi gözleri karanlıkta parlayan çocuk odaya girdiğinde kalbi küt küt atıyordu. Uzun zamandır üvey annesini izliyordu. O kutuda neler olduğunu merak ediyordu. Küçük elleri kutunun kapağına uzandığında vücudu yakalanma korkusuyla titriyordu. Yavaşça kutuyu açtığında karşısına bir resim çıktı. Kuru boyalarla çizilmişti resim. Mavi gözlü sarışın küçük bir çocuk bir adamın elini tutuyordu, diğer eliyle de bir kadının elini tutuyordu. Kadın sarışındı, gülümsüyordu. Her ne kadar amatör bir çizim olsa da kadının Brienne olduğunu anlamıştı çocuk. Kaşlarını çatarak diğer kişilere baktı. Onun elinden tutan çocuğu tanıyamamıştı. Resmi iyice incelediğinde gözüne çarpan tek ayrıntı resmi yapan kişinin imza niteliğinde, resmin bir köşesine kondurduğu S. S. yazısıydı. Aklına gelen bir konuşmayla anlamaya başladı çocuk.

Kadın onun yumuşak yüzünü okşarken gülümsüyordu.

"Çok yakışıklı bir adam olacaksın Richard."

Çocuk kendisine şefkatle bakan kadına tebessüm etti.

"Yakışıklı olmak ne kadar önemli ki anne? Önemli olan içimizin ne kadar güzel olduğu değil mi? Hep öyle demez misin sen?"

Çocuğun sözleri kadının gözlerinde birkaç ışıltı oluşturdu. Kollarını açıp çocuğa sıkı sıkı sarıldı.

"Öyle derim canımın içi."

Çocuğun kokusunu içine çekti kadın derince. Sanki başkasına olan özlemini giderir gibi ama boşluğu kimsenin dolduramayacağını bilircesine. Doya doya, kana kana sarıldı çocuğa. Ardından geri çekilip masmavi gözlerini inceledi.

"Biliyor musun ona çok benziyorsun."

Çocuk masumca kadına baktı. Kadının kendine has kokusu üzerine sinmişti. Bu kokuyu seviyordu küçük Richard.

"Kime?"

Gülümsemeye devam etti kadın ancak mavi gözlerinin arkasında acı gizliydi, özlem gizliydi.

"Öğreneceksin Rich."

-

Richard soğuk havada buz gibi olmuş ellerini paltosunun cebine iliştirdi ve beklemeye başladı. Kışın ve karanlığın ölümcül sessizliği sokağı kaplamıştı. İş çıkış saatiydi ancak insan sayısı çok azdı. Dışarıda olan çoğu insan da koşarak sıcak evlerine ulaşmaya çalışıyorlardı. Soğuk ve beklemek Richard'ın canını sıkmıştı. Arka cebinden çıkardığı paketten bir sigara aldı ve yaktı. Sigaranın zehirli dumanı soğuğa karışıp kayboldu. Üşümemek için yerinde kımıldanan adam bileğindeki saate baktı. Çoktan gelmesi gerekiyordu beklediği kişinin ancak yoktu. Sigarasını hızlıca bitirip izmaritini yanındaki çöpe fırlattı ve emin adımlarla yürüdü. İçeriye girdiğinde masaları silen yeşil gözlü bir kız gördü. Kız birden içeriye giren adama şaşkınlıkla bakıyordu.

"Kapattık bayım," dedi siyah paltosuyla dimdik duran adama. Karanlık giyinişine tezatlık oluşturan mavi gözleri kızı etkilese de belli etmedi. Bu yakışıklı müşteriyi kaçırdığı için üzüldü sadece.

"You nerede?"

Adam soru soran mavilerini kıza dikti ve kaşlarını kaldırdı. Emir verir gibi soruyordu, sesi sertti.

Kız kaşlarını çattı hafiften. Masayı silmeyi bıraktı ve adama döndü.

"Onu nereden tanıyorsunuz?" duraksadı ve kabul etmesi zor bir şeymiş gibi konuştu. "Erkek arkadaşı mısınız?"

PSYCHO ▲ SEBASTIAN STANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin