Hayat insana başka pencerelerden bakma fırsatı veriyor bazen, ama bunun için önce acımasız gerçekleri önüne sermekten çekinmiyor. Hayal dünyasına kendini fazla kaptırırsan Külkedisindeki prensin aslında ayakkabı boyacısı çıkmasına şaşırırsın. Masallarda olduğu gibi olmaz gerçek hayattaki hiç bir şey seni sevdiğini söyleyenler bile bir gün gidip başkasını severler. Fazla takılmamak lazım.
Evet eski sevgilim ve o dünyalar çirkini sevgili oldular gözüme soka soka fotoğraf atıyor aşklarını ilan etmekten çekinmiyorlar. Tabi ben öğrendikten sonra uzun zaman onların paylaşımlarını takip ettim. Şu an aradan beş ay geçti ve artık kendimi toparladım. Zaten beni seviyor olsa başkasını tercih etmezdi değil mi.
Yoğun bir iş dönemi geçirdik lojistik sektöründe patlamanın yaşandığı bir dönemin ardından işlerin yoluna girmesiyle tontiş patronum bana bir haftalık kafa izni verdi. İki gündür evde dip köşe temizlik yaptım arada İrem'le görüştüm ama işten uzakta Mart ayında yapılabilecek pek birşey olmadığı için ve fazla arkadaş canlısı bir kişilik olmamamdan kaynaklı evde sıkıntıdan patlıyorum. Annemi de fazla sıktım sanırım çünkü komşuya diye çıktı yaklaşık 3 saattir gelmedi. Fazla sevmesemde telefonuma kaldım sanırım İnstagram dan karikatür okurum artık. Sahi benim telefonum nerde? En son salonu temizliyordum sanırım orda bıraktım. Tam tahmin ettiğim gibi koltuğun üzerinde duruyor. Birkaç mesaj ve bir arama gelmiş önce aramalara baktım İrem'den mesajları da o atmıştır diye düşündüm ve İrem'i aradım.
"Alo iroş beni aramışsın"
"Eylül aşk olsun izinlisin evde temizlik yapıyorsun bize gelsene kızım bende sıkıntıdan patlamak üzereyim."ama çok Yorgun'um ben neyse ama iyi gelebilir annem de yol zaten iki sokak ileriye gitmek sandığım kadar yorucu bir iş olmayabilir.
"Tamam geliyorum."
"Ohaaaa hemen kabul ettin ben bi 10 dakika ısrar ederim sanmıştım malum biraz üşengeçsin ya."nasıl iyi tanıyor kankasını canım benim.
"Hemen kapatmazsan gelmekten vazgeçerim İrem." Biraz tehditten zarar gelmez.
"Oldu o zaman ben kahve suyu koyuyorum bay"
Deli kız ya hızlıca üzerimi değiştirdim telefonumu ve cüzdanımı alıp evden çıktım. İrem'in evine geldiğimde kapıyı çaldım fazla geçmeden açtı ve atladı boynuma.
"Çok özledim seni kankaaaa" diye bağırdı anlam veremedim daha dün akşam bizdeydi bu kız ne çabuk özlemiş hemde boynuma atlayacak kadar."İrem iyisin dimi daha dün görüştük. Bu özlem biraz fazla sanki"
" hayır tatlım az bile sen buralara kadar geldin. Neyde hadi gel kahve keyfi yapalım bak balkona masa koydum açık havada mis gibi muhabbet ederiz hem bak dün akşam browni de yapmıştım."
Immm acıkmıştım zaten bu kız beni mutlu etmeyi çok iyi biliyor."Browni demek of kurt gibi açım. Hadi yiyelim mi. "
Biraz kek yiyip ve İrem'le sohbet ettikten sonra eve geçtim yorulmuştum yatağıma uzandım telefonumu elime aldım ve gelen mesajlara baktım. İrem'den sandığım mesajlar arasında bir yabancı numara vardı ve söyle yazıyordu.
Bilinmeyen numara:Benim en sevdiğim mevsimdir sonbahar ama hiç bir Eylül senin kadar güzel değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL YAĞMURU
Short StoryEylül'ün aşka olan küçük zaafı ona acıdan başka birşey vermemiş. Peki bizi acıttı diye hangimiz aşka inanmayı bıraktı ki. Bu kitapta Eylül'ün aşk hayatını okuyacaksınız. Bu bir bilinmeyen numara kitabı değildir. Bazı hikayelerle benzerlikleri bul...